SN.BAŞKAN AKVARYUM KOYU’NDAKİ TOPLU KONUT
PROJESİNİ VE İNŞAATLARI KABUL ETMİŞTİR !
Sayın Mutay’a Akvaryum Koyu’ndaki 38
konutluk projeye kimin onay verdiğini, Akvaryum Koyu’nu kimin imara açtığını,
bütün bu kararların kimin başkanlığı döneminde alındığını “Adamız Talan
Ediliyor, Toplu Konut İnşaatına Kim Olur Verdi” başlıklı bildirimizde
sormuştuk.
Sayın Mutay geçen günlerde yaptığı
açıklamada, 3’ncü derece SİT Alanı olan ve kamu yararı gereği özenle korunması
gereken Ayana, Çanak, Beylik ve Akvaryum gibi doğal plajların bulunduğu güney
sahillerinin, kendi yönetimi tarafından yapılaşmaya açıldığını kabul etmiş ve
“Akvaryum Koyu’nda böyle bir konut projesi inşaatı-yapılaşma olmayacaktır”
diyememiş, aksine yapılaşmanın nasıl olacağını detaylarıyla açıklamıştır. Kendi
yönetimi tarafından onaylanan imar planı da bunu göstermektedir.
Belge 1- Bozcaada Belediyesi tarafından çıkartılan 1/1000 Uygulama İmar Planı http://oi39.tinypic.com/99ie0i.jpg

Mutay ayrıca bu kararının arkasında
olduğunu belirterek, bunu bağcılığı korumak adına yaptığını iddia etmiştir ki,
yakın gelecekte Bozcaada’da bağcılık diye bir kalmayacaktır. Adadaki şarap
üreticileri, uzman değerlendirmeleri ve rakamlar Bozcaada’da bağcılığın ve bağların içler acısı halini
ortaya koymaktadır. Bağcılığın bugün bu noktaya gelmesinin nedenlerinden biri
de Sayın Mutay yönetiminin, adada bağcılık yerine
turizm potansiyelinin geliştirilmesi yönünde attığı adımlardır.
Belge 2 - “Bozcaada’da bağ da bitiyor,
bağcılık da” başlıklı haber : http://goo.gl/rG26Ds
Belge 3- “Bozcaada’ya yok olmaya yüz tutan
çavuş üzümü” : http://goo.gl/8q5UeF
Sayın Başkan, yaptığı açıklamada,
Akvaryum Koyu’nun imara kendi başkanlıığı
döneminde açıldığını, “BİZ O GÜNÜN
ŞARTLARINDA O YERLERİ İMARA AÇTIĞIMIZDA 2.000 METREYE AÇTIK” sözleriyle kabul
etmiş,
98 bin metrekarelik topku konut alanı
içinse, “BAHSETTİKLERİ ALAN, 1997 YILINDA İMARA AÇILAN YERLERDEN”, “FAKAT
ORADAKİ YAPILAŞMA ARAZİSİ İDDİA EDİLDİĞİ GİBİ BÜYÜK BİR ALAN DEĞİL” diyerek,
toplu konutun yapılacağı alanı “yapılaşma arazisi” olarak tanımlayarak, böyle
bir proje olduğunu kabul etmiştir.
Belge 4- Sn. Başkan’ın açıklaması :
http://goo.gl/g7jBhO
DİKKAT ÇEKEN NOKTA ŞUDUR Kİ !
Sayın Başkan açıklamasında, ilk etap dahilinde 8 konut inşaatı için
çalışmalarına başlanmış olan projeyle ilgili, tek bir kelime dahi etmemiş,
Başkan’ın açıklamasında, toplu konut projesine dair “bu proje hayal ürünüdür”,
“Akvaryum Koyu’nda böyle bir yapılaşma olmayacaktır”, “Akvaryum Koyu’na böyle
bir konut projesi yapılmayacaktır” şeklinde bir ifade kullanamamıştır.
Sayın Başkan, diğer taraftan Akvaryum
Koyu’nda devam eden inşaatlarla ilgili olarak “İnşaat Y.K. isimli şahsa aittir
ve 4 evden ibarettir” diyerek, Akvaryum Koyu’nda yapılaşmanın başlamış olduğunu
kendi sözleriyle itiraf etmiştir.
ADAYI GÖZÜ GİBİ KORUDUĞUNU BELİRTEN BİRİ,
BU PROJEYE NASIL ONAY VERMİŞTİR ?
Doğal Sit Alanları Koruma ve Kullanma
Koşullarına göre, 3’ncü derecel Doğal Sit alanları ancak doğal yapı korunarak
ve bölgenin özelliği göz önüne alınarak yapılaşmaya açılabilir.
Sayın Başkan açıklamasında, “4 dönemdir
Bozcaada'yı gözüm gibi korumaya çalıştım. Bundan sonra da “bu insanlara rağmen”
adayı sonuna kadar korumak adına çalışacağım” demiştir.
Sayın Başkan, gözü gibi koruduğunu
belirttiği adanın en nadide köşesinde, 98 bin metrekarelik bir alanda 38
konutluk bir projeye nasıl onay verebilmiştir ?
Adayı gözü gibi koruduğunu ifade eden
Başkanımıza şu hususları altını çizerek hatırlatırız
Akvaryum Koyu, adamızın özel ve korunması
gereken yerlerinden biri olmakla beraber, ismini denizinin renginden ve
temizliğinden almaktadır.
Koya bakan yamaçlarda, birçok hayvana ve
canlıya ev sahipliği yapan, Bozcaada ekosisteminin bir parçası, adanın havasına,
kokusunu veren 3 farklı türde geven türü yaşamaktadır.
Kamu yararı açısından mutlaka korunması
gerekli olan ve herkese ait olan Akvaryum Koyu’nun bitki örtüsü ve görüntüsü,
şahıslara ve büyük sermaye gruplarına ait çirkin yapılarla, hele ki 38 konutluk devasa bir projeyle talan
edilemez.
Akvaryum Koyu’nda başlayan ve hala devam
eden inşaatları, yapılaşmayı, Bozcaada’yı sevdiğini ve koruduğunu söyleyen hiç
kimse, Başkan da dahil savunamaz !
Adayı gözü gibi koruduğunu ifade eden
Başkanımıza, bütün itirazlara ve açılan davalara rağmen yine kendi yönetimi
tarafından verilen imar izniyle, Habbele’de havuzlu lüks bir otel yapıldığını
hatırlatırız. Sayın Başkanın denizi açık bir şekilde işgal eden, hatta iskele
bile inşa eden bu işletmeye karşı neden bir önlem almadığını da merak
etmekteyiz.
Belge 5- Belgeriyle Habbele'deki Otel
İnşaatı http://goo.gl/W1cPPY
Diğer taraftan, adanın güneyinin,
yapılaşmaya açılması için 1’nci derece SİT alanından, 3’ncü derece SİT alanına
çevrilmiş olmasının, yine Sayın Başkan’ın icraatlerinden biri olduğunu
biliyoruz. Adamız söz konusu olduğunda, özellikle Ayana, Çanak ve Akvaryum gibi
doğal koyları için alınan yapılaşma
kararlarının, bölgenin özelliğine ve niteliğine bakılmadan alındığını
düşünüyoruz.
Sayın Mutay, ANAP İlçe Başkanı olduğu 1990
yılında Milliyet Gazetesi’ne verdiği demeçte, "Sit alanının birkaç derece
aşağı alınmasını ve hatta tamamen kaldırılmasını istiyoruz" diyerek o
tarihlerde, turizm odaklı niyetini belli elmiş, Milliyet Gazetesi ise bu durumu
"turizmin gelişmesi uğruna göz yumulan plansız yapılaşma Çanakkale'nin
ilçesi Bozcaada'yı tehdit etmeye başladı" ve "Bozcaada'nın tamamı 1,2
ve 3.derece SİT alanı olarak koruma altında bulunuyor. Ancak, belediye korumayı
kaldırmaya çalışıyor" diyerek haberleştirmişti.
Belge 6- Milliyet : “Bozcaada da Elden Gidiyor” haberi
: http://goo.gl/7Tby3s
Adayın güneyini imara açtıklarını kabul
eden Sayın Mutay, “Peki o güney tarafını, 1996 yılında neden bu küçük imarlara
açtık? derseniz; sebebi çayır ve ova tarafındaki yapılaşmayı engellemek. Nasıl
olsa o tarafta bağcılık yok, bizde bağcılık adına o bölgede imar izni çıkardık.
Yani bağcılığı korumak adına açtık” demiştir.
Sayın Mutay’ın bu sözleri gerçeği
yansıtmamaktadır. Sayın Mutay’ın küçük imarlara açtık dediği alan, bugün Poyraz
Limanı olarak bilinen Logar Limanı’ndan Ayazma’ya kadar olan alandır.
27.6.1997 tarihli belgede, "Bozcada
İlçesi, bugünkü arazisi kullanımı devam ettirilerek, doğal karakteri korunacak
ve 3.derece doğal sit alanında kalan LOGAR LİMANI (POYRAZ LİMANI) ile AYAZMA
SIRTINA kadar alan" için 1/5.000 ölçekli Nazım Planı ve 1/1.000 ölçekli
İmar uygulama planının Bozcaada Belediyesi Başkanlığı'nca hazırlandığı
görülmektedir.
Belge 7- Bozcaada Belediyesi tarafından
çıkartılan 1/1000 Uygulama İmar Planı http://oi39.tinypic.com/99ie0i.jpg
Mutay’ın belirttiği üzere 1/25.000 lik
planlar artık Bakanlığın uhdesinde olsa dahi, uzmanların dikkat çektiği üzere
“plan Belediye'den giden taleplerle şekillenmektedir ve yapılaşma şartlarıyla
ilgili kararlar Belediye ile birlikte görüşülerek verilmektedir. Ayrıca, bir
yerin planı daha önce yapıldı diye, bir daha oralar imara kapatılamaz diye
bişey yok. Bu büyük bir yanılsamadır.”
İmar açılmaması gereken bir yerle ilgili
“yapılaşma koşulları”ndan Sn. Mutay, abestle iştigal etmektedir. Mutay,
rakamlarla oynayıp, insanların kafasını karıştırarak konuyu saptırmaktadır.
Kaldı ki, “Akvaryum Bağ Evleri Projesi” söz
konusu olduğunda, orada kaç adet parsel olduğundan, eski ve yeni yapılaşma
koşullarını karşılaştırarak, mevcut araziye kaç adet bina yapılabileceğinden ve
kaç adet 2.000 m2 arazi ortaya çıktığından Sn.Mutay bahsetmemiştir.
Biz ne demiştik : “'Akvaryum Bağ Evleri' Toplu
Konut projesinin imar izni 1997 yılında verilmiş, projesi ise 2010'da
onaylanmıştır. Geçtiğimiz Mayıs ayında onaylanan ama yürürlüğüne girmeyen
1/25.000'lik imar planıyla birlikte, o bölgede yapılaşmanın önü tamamen
açılmakta, 2 günübirlik tesis ve 1 otel planlandığı görülmektedir. Yeni imar
planının yürürlülüğe girmesiyle birlikte, Akvaryum Koyu tamamen
betonlaşacaktır””
Sayın Mutay ne diyor ? : “Ayrıca yeni imar
planı daha hayata geçmediği için hiç bir yer için eski imara göre alanlar
genişletilmemiştir.Ve tekrar söylüyorum; 1996 yılında açılan imarın haricinde,
adada yeni imarla ilgili hiçbir yerde yapılaşma olmamıştır”
Sayın Mutay, kelimelerle oynasa dahi,
gerçeği saklamayamıştır. Mutay, yeni imar planıyla ilgili yapılaşma olmamıştır
derken, 1996’daki imar planına göre yapılaşmanın devam ettiğini kabul etmiştir.
Bizim belirttiğimiz husus ise, kendisinin de kabul ettiği üzere özellikle
Akvaryum Koyu’nda devam eden bu yapılaşmanın, yeni imar planıyla birlikte daha
da genişleyeceğidir.
ÇAYIR VE OVA MESELESİ
Adanın güneyini, imara açılmasının nedeni
olarak, çayır ve ova tarafındaki yapılaşmayı engellemek gösteren Mutay, yeni
imar planıyla birlikte, Çayır ve Ova’da yapılaşmanın önünün açıldığını
gerçeğini de adalılarla paylaşmalıydı. Mutay bu gerçeği saklayarak adalıları
yine yanlış bilgilendirmiştir.
Fakat, bu gerçeği paylaşmamasının altındaki
gerçeği, tüm adalılar da dahil olmak üzere, bizler çok iyi biliyoruz. İmar
planı oylamasında, bu konunun neden tartışma yarattığını da biliyoruz.
Belge 8- Çayır’daki Çatlak :
http://goo.gl/Y6Bu1x
Sayın Mutay’a, neden Çayır Bölgesi’ni imara
açmak istediğini sormak istiyoruz ve Çayır Bölgesi’nde hangi meclis üyesinin
arazilerinin olduğunu açıklamaya davet ediyoruz.
Bu bağlamda, Şehir Plancıları Odası Çayır
Bölgesi için söylediklerini tekrar hatırlatmak istiyoruz :
"Bu plan kuzeyde pansiyon alanlarının
oluşturulabilmesinin önünü açmıştır. Henüz herhangi bir yapılaşma olmadığı
kuzey kıyısında yer alan Çayır Bölgesi adres gösterilerek, gelecekte bu bölgede
yapılaşmanın olabileceği öngörülmüştür. Plan notunda yer alan ifadelere göre,
Çayır Bölgesi daha sonra imara açılabilir, turizm alanı oluşturulabilir
demektir"
Belge 9- Şehir Plancıları Odası – Çayır
Bölgesi : http://goo.gl/lA3jqQ
MUTAY : “BU HABERLERİ YAPAN İNSANLAR HEP
AYNI 3-5 KİŞİ”
Sayın Mutay, güncel siyasi tartışmaları
yakından takip ediyor olacak ki, “3-5 Çapulcu Bunlar” tanımlamasına benzer bir
sıfatı bizim için uygun görmüş, teşekkür ederiz. Zira Mutay hızını alamayarak,
bizleri kaçak inşaat sahibi olmakla ve menfaatlerimize göre hareket etmediği
için Belediye’yi karşı karalama kampanyası içine girdiğimizi iddia etmiştir.
Sayın Mutay’ı bu iddiaları ve isimleri açıklamaya çağırıyoruz !
Sayın Mutay, yine hızını alamayarak, şu
sözlerle bizi seçim çalışması yapmakla suçlamıştır :“Buradan beni yıpratmaya
çalışanlar, bu asılsız haberlerle oy bekleyenler yanılıyor” demişti
Sayın Mutay daha önce de forumumuzla ilgili olarak, “orada toplanan 30-40
kişiye bakıyorum konularla ilgili hiç bilgi ve belge sahibi olmadan toplantılar
yapıp ada hakkında karar vermeye çalışıyorlar…belediyeye karşı olan bazı
insanların yönlendirildiği bir hareket olarak görüyorum” demiş, ve bizi “Yazın
gelip kışın adayı terk edenler” olarak nitelemiştir.
Sn. Mutay şunu bilmelidir ki, bizler,
yaşamına, toprağına, kültürüne ve toprağına sahip çıkan, bunları korumak adına
mücadele eden, adaya gönül vermiş kişileriz. Bizim ne kaçak inşaatımız, ne
seçim hesaplarımız ne de başka hesaplarımız vardır.
Mücadele duygumuzun daha da güçlenerek
ortaya bir forum çıkmasının nedeni, SEÇİMLE değil ama GEZİ’yle ilgisi vardır.
Adamızın geleceğine kast edecek her türlü uygulamayla, rant ve çıkar
gruplarıyla sonuna kadar mücadele edeceğiz.
Sayın Mutay, forum toplantılarımızla, adada
daha once düzenlenen halk toplantıları arasındaki farkı kavrayabilcek
düzeydedir.
Bizim sorunumuz Sayın Mutay'la değil,
yönetim ve şekli ve uygulamalarıyla ilgilidir. Belediye Başkanı hangi partiden
ve kim olursa olsun, tek isteğimiz, adalılar olarak sözlerimizin dinlenmesi,
adanın geleceğiyle ilgili kararlar alınmadan önce fikirlerimizin alınması ve
sorunlarımıza ilgi gösterilmesidir. Aynı husus, Belediye Meclis Üyeleri içinde
geçerlidir. Bu şartları yerine getirmeyen ve adanın geleceğini korumayan her
kişinin, partisi ne olursa olsun karşısında olacağız.
Sayın Mutay, “O yalanları atanların
söylediği gibi orada böyle büyük yapılaşmalar yok. Gidin kendiniz görün.
İsteyenler de belediyeden bunun hakkında bilgi alabilirler.” Demiştir.
Biz de kendisini, Sulubahçe’ye,
Tekirbahçe’ye gitmesini, Habbele’de izin verdiği otele karşıdan bir bakmasını
öneriyoruz.
Toplu Konut Projesiyle şimdi sırada
Akvaryum Koyu vardır. Akvaryum Koyu’nda başlayan inşaatlar, bunun habercisidir.
Sırada, Ayana, Beylik, Çayır, Ova ve Ayazma sırtları vardır.
ADAYI GERÇEKTEN SEVENLER ve ADAYA GÖNÜL
VERENLER!
ZAMAN, DÜŞÜNDÜKLERİNİZİ ve HİSSETİKLERİNİZİ
SÖYLEME, YILLARDIR SÜREN KORKUYU ÜZERİNİZDEN ATMA ZAMANIDIR !
KENDİ KÖŞELERİMİZE ÇEKİLMEK SUSMAK ADAMIZIN
SONUNU GETİRECEK UYGULAMARA ONAY VERMEKTİR ! ZAMAN KIŞ UYKUSUNA YATMA ZAMANI
DEĞİLDİR !