Bursa Şehir Plancıları Odası’ndan gelen 6 kişilik ekip, yeni çevre düzeni planını, Zübeyde Hanım Parkı’nda ada halkına anlattı. 200’den fazla kişinin toplantıda, 1/25.000 Çevre Düzeni Planı’yla birlikte adayı bekleyen “betonlaşma” tehlikesine dikkat çekilirken, Habbele, Sulubahçe ve Ayazma’dan başlayarak Poyraz Limanı’ndan ada merkezine kadar olan kısmın, turistik ve günübirlik işletmelerle birlikte konut alanlarının inşaatına izin verilecek, büyük ölçüde imara açıldığı belirtildi. Bu planın uygulanması halinde, Bozcaada’nın Bodrum, Çeşme ya da Marmaris gibi Türkiye’nin herhangi bir yerinde bulunabilecek turizm merkezlerinden biri haline geleceği, şu anki doğal özelliğini ve güzelliğini kaybedeceği belirtildi.
Ekip adına söz alan Şehir Plancıları Şube Sekreteri, 1/25.000 lik planın sadece turizme odaklandığını belirterek, bu planla birlikte Bozcaada’nın Türkiye’nin herhangi bir yerinde görülen turizm alanlarından biri olma tehlikesiyle karşı karşıya kalacağını vurgularak, “Bu plan, ne yazık ki Türkiye’de her yerde görebileceğiniz yazlık konutların olacağı, betonlaşmanın başlayacağı sadece turizme odaklanmış bir plandır. “ diye konuştu.
“Alelacele Onaylanan Bu Plan Kuşku Uyandırmaktadır”
1/100.000 plan onaylanmadan, 1/25.000 lik planın aceleyle oldu bittiye getirilerek onaylanmış olmasının, kafada soru işareti yarattığını belirten Karademir : “ Planlar adım adım yapılır. En üst ölçekli plan 100.000 lik plandır. Daha sonra alt ölçekli planlara geçilir. 100 binlik plan yapılırken, alt ölçekli planlar durur. Çünkü bu planlar, bir şehrin, ilçenin kimliğini geleceğini belirleyen planlardır. 100 binlik plan kabu edilmeden, bu planın onaylanmış olması kuşku uyandırmaktadır. Bu plan onaylanarak, üst ölçekli plana monte edilmek istenmektedir ve bu planlama ilkesi gereği aykırıdır” dedi.
“Adanın güneyi büyük ölçüde imara açılıyor”
Toplantıda, yeni planın önceki diğer planlarla karşılaştırıldığında görülen en radikal değişikliğin, adanın güneyinin büyük ölçüde yapılaşmaya açılacağı belirtilirken, “Habbele’den plajlar bölgesinden başlayıp, Poyraz Limanın’na oradan da kuzeye adanın merkezine doğru büyük bir alan önemli ölçüde imara açılmaktadır” dendi. Bu alanın, özellikle turizm alanları, günübirlik tesisler ile konut alanları olarak planlandığı vurgulandı.
“Güney’de merkezin 2 katı alan imar açılacak”
Güney’de Bozcaada merkezinin 2 katı kadar alanı imara açılmak istendiğini belirten yetkili “Birinci konut olarak böyle bir ihtiyaca gerek var mı ? 2 konut olarak tasarlanmış ama bu belirlenmemiş. Ben bu plana bakınca yapılaşmış betonlaşmış adanın yolları da büyütülmüş merkezden güneye oradadan ayazmaya giden ana yol 18 metreye çıkarılmış. Normalde şu an 1 gidiş 1 geliş 7-8 metre. 2katına çıkacaktır bu adayla ilgili nasıl bir hayal kurduğunuzla ilgili bir şey.” Şeklinde konuştu.
“Planda üzüm ya da şarapçılıkla ilgili detaylı hükümler yok”
Oda yetkilisi, planda adanın en önemli konusu olan üzüm ve şarapçılıkla ilgili bir hüküm ya da kararın olmadığına dikkat çekerek, “Spesifik olarak bozcaadanın şarabı ya da bağcılığının geliştirilmesi üzerine bir karar yok. Sadece bağ evleri ve sanayi bölgesi ilgili birer not var o kadar. Bir de sadece adanın merkezinde üzümcülük geliştirme diye bir ibare var, sosyal kültürel tesis olarak tanımlanmış ama belirgin bir ifade yok.” Diye konuştu.
“Çayır bölgesine de tesis yapılabilir”
Adanın kuzeyinde bulunan çayır bölgesinin de günübirlik tesisler için imara açılmak istendiği, ama adadan gelen tepkiler nedeniyle geri çekildiği belirtilirken, plan hükmüne konulan “Gökçeada tarafında kalan alana alt ölçekli planlarda gösterilmek suretiyle turizm yatırım işletmesi, pansiyonların yer aldığı tesisler yer alabilir” ifadesi nedeniyle, imara imkan verildiği belirtilildi. Planda gösterilmeyen birşeyi notta yer aldığına işaret edilirken, bunun bir soru işareti yarattığı, Çayır Bölgesi’nin 1/5000 ya da 1/1000 planlarda imara açılabilmesinin önünün açıldığına dikkat çekildi.
“Kış Nüfusu Artmayan Bir Yerde Yeni Yapılaşmaya İhtiyaç Yoktur”
Bu tür planların, bir nüfus projeksiyonu dahilinde değerlendirilmesi gerektiğine dikkat çeken oda yetkilisi, “ Önemli olan adanın kış nüfusudur. Kışın nüfus artıyor mu azalıyor mu buna bakmak gerekir. Yeni konut alanlarının açılmasına ihtiyaç var mı buna bakılır. Maalesef bu durum turizm baskısı altındaki yerlerde istismar edilir. Biz oda olarak turizm alanlarında 2’nci konuta, yazlık konutlara karşıyız. Bu tür uygulama turizm alanlarına zararınadır. Yani böyle bir ihtiyaç varsa gidip plajın üstüne konut yapmazsınız. Güneyde imara açılan yerler 1’nci konut olarak kullanıma müsait yerler değildir.Görülüyor ki buraları 2nci konut alanı oalrak düşünülüyor” diye konuştu.
“Planda Kişiye Özel Hükümler Varmış Gibi Gözüküyor”
Adres gösterir gibi kişiye özel maddeler oluşturulmuş olabileceğine dikkat çeken oda yetkilisi, “1/ 25.000 lik planlar, çok detaylı değildir ve genel kararları verir. Yapıların yüksekliğiyle ya da alanıyla çok ilginlenmez. Bu planda, 1/5000 ya da 1/1000 lik planlarda gösterilmesi uygun olan şeylerin gösterildiğini görüyoruz” dedi.
“Bağlar da Betonlaşma Tehdit Altında”
Planda, kırsal alanlarda bağcılığın desteklenmesi amacıyla, “ 1 ailenin barınmasına mahsus
bağ evi yapılabilir” hükmünün yer aldığına dikkat çeken yetkili, planın uygulamaya geçilmesiyle diğer planlara gerek olmadan inşaatlara başlanabileceğine işaret ederek “Bağ evleri yapımına hemen başlanabilir. Bağcı tanımı ile aile tanımının ucu açık olduğu için bir belirsizlik var” diye konuştu.
“Sanayi tesisi olarak kurulan bina daha sonra ticari amaçlı kullanılabilir”
Turistik işletmeler ve bağ evleriyle ilgili başka amaçla kullanılamaz hükümleri olmasına rağmen, ada merkezinin dışında izin verilen sanayi tesisleriyle ilgili böyle bir hükmün yer almadığına dikkat çeken oda yetkilisi, bunun “Sanayi amaçlı kurulan bir yer daha sonra turizm amaçlı bir tesise ya da otele dönüştürülebilir” şeklinde yorumlanabileceğine dikkat çekti.
“Bütün adayı kapsayan ilk çalışma 2009 yılında yapılmış”
Adadaki imar sürecinden bahseden oda yetkilisi, bugün tartışılan imar planının ortaya çıkışının 2009 yılı olduğunu belirterek, sürecin 2009’da başladığına dikkat çekerek şunları söyledi : “ Adada 1991 yılında sit alanları belirlenip onaylanıyor. Bozcaada’da 1’nci, 2’nci ve 3ncü derece sit alanları ile arkeolojik sit alanları var. Adanın bütün sınırları sit alanıdır. 91’de sınırlar belirlenip, 1993 yılında çevre düzeni planı onaylanıyor. 25.000 lik plana göre 1 5000 lik planlar yapılıyor. 93 yılındaki plan çok kapsamlı değil, çünkü kentsel alanlar. Bugün ki gibi baskı altında olan alanlar değil. O zamanki plangenel olarak merkezi kapsayan bir plan. 25.000 planı olmayan alanlar içinde özellikle adanın güney kesminde 5.000 ya da 1.000 ölçekli planlar da yapılıyor. Hatta bazı hak sahipleri çeşitli ruhsat işlerini de yürütüyorlar. 2009 yılında sit alanları tekrar onaylanıyor. Yasa gereği, sit alanı tekrar onayladığında ya da değiştiğinde bütün planlar durur. Çünkü bu alanlar hassas alanlardır, koruma altındadır. sit alanlarına göre planlar yeniden yapılır ve revize edilir. Bugün tartıştığımız planın da ortaya çıkışı bununla alakalıdır bütün adayı kapsayan plan çalışması 2009 yılında başlıyor. Ve 4 senedir bugüne kadar geliyor.”
“Plan hazırlanırken ada halkı sürece dahil edilmeliydi”
“Tartışmaların çoğu plan yapılırken yapılmalıydı”diye konuşan oda yetkilisi, idarenin katılımı sağlamakla mükellef olduğunda dikkat çekerek : “plan yapılırken siz neleri önemsiyorsunuz diye sorulması gerekiyordu” dedi.
“Sürecin gidişatını ada halkı belirleyecek”
Potansiyeli olan kırsal alanların turizm ve betonlaşma baskısı altında olduğunu belirten yetkili, Ada halkının bundan sonra sürece müdahil olması ve süreci takip etmesi gerektiği söyleyerek : “ Bodrumdan, Marmaristen, Çeşmeden yani diğer turizm alanlarından çok da farklı olmayan bir turizm alanı planlaması görüyorum. Buranın kültürü nedir kimliği nedir özelliği nedir burada turizm mi önceliklidir bu ada halkının karar vereceği birşeydir. Burayı sizin nasıl gördüğünüz önemlidr bu sizin karar verecğiiniz şeydir” dedi.
Toplantını tam metnine ulaşmak için tıklayınız : http://www.adaposta.com/?p=2089
ADAPOSTA
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder