AKVARYUM KOYU İLE İLGİLİ SON DURUM !
Çanakkale Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın talimatıyla, Bozcaada'nın Mermerburnu Mevkii - Akvaryum Koyu ile ilgili inceleme başlatmıştır.
Çanakkale Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü'ne bağlı bir ekip, geçtiğimiz günlerde Belediye'den bir temsilcinin de katılmıyla, Akvaryum Koyu'na giderek bölgeyi yerinde incelemiştir. Bundan sonraki süreçte yetkililer, bölgedeki yapılaşmayla ilgili olarak, imar izinlerini, onaylanan projeleri ve 2011 yılında alınan kurul kararlarını inceleyerek durumu Bakanlık'a bildirecektir.
Geçtiğimiz Ağustos ayında yapılan değişiklikle, Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulları, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na bağlanmış olup, tüm doğal sitler ile korumaya alınmış tabiat varlıkları hakkında değerlendirme yapma yetkisi Bakanlık'a bağlı bu kurumlara verilmiştir.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na bağlı kurullara, tüm doğal sitler ile korumaya alınmış tabiat varlıkları hakkında değerlendirme yapmak doğa koruma alanlarını "yeniden belirleme" yetkisi tanınmıştır.
Toplu Konut Tehdidi altındaki Akvaryum Koyu bilindiği üzere 3'ncü Derece SİT vasfına sahiptir. Kültür Ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulunun Doğal (Tabii) Sitler, Koruma Ve Kullanma Koşulları İle İlgili İlke Kararı(728 Nolu İlke Kararı)’nda 3. Derece Doğal Sit Alanlarına ilişkin tanımlarda, bu tür alanlar ancak, doğal yapının korunması ve geliştirilmesi amacıyla, yörenin potansiyeli ve kullanım özelliği de gözönünde tutularak yapılaşmaya açılabilmektedir.
İlgili kurulca yapılan değerlendirme sonucunda, bölgenin durumuyla ve eğer bir ihlal varsa kovuşturma açılıp açılmamasıyla ilgili kararın, önümüzdeki günlerde verilmesi beklenmektedir. Bölgede şu an için herhangi bir faaliyet devam etmemektedir.
Akvaryum Koyu için alınan hatalı ve kamu yararı gözetmeyen kararlardan dönüleceğini umut ediyoruz.
Destekçilerimize ve takipçilerimize saygıyla sunarız.
Bozcaada Forumu eposta : bozcaadaforumu@gmail.com
http://www.facebook.com/BozcaadaForumu
http://www.twitter.com/BozcaadaForum
11 Temmuz 2013'te kurulan Bozcaada Forumu'nun iletişim sayfasıdır. http://www.facebook.com/BozcaadaForumu - http://www.twitter.com/BozcaadaForum
29 Kasım 2013 Cuma
SN.BAŞKAN AKVARYUM KOYU’NDAKİ TOPLU KONUT PROJESİNİ VE İNŞAATLARI KABUL ETMİŞTİR !
SN.BAŞKAN AKVARYUM KOYU’NDAKİ TOPLU KONUT
PROJESİNİ VE İNŞAATLARI KABUL ETMİŞTİR !
Sayın Mutay’a Akvaryum Koyu’ndaki 38
konutluk projeye kimin onay verdiğini, Akvaryum Koyu’nu kimin imara açtığını,
bütün bu kararların kimin başkanlığı döneminde alındığını “Adamız Talan
Ediliyor, Toplu Konut İnşaatına Kim Olur Verdi” başlıklı bildirimizde
sormuştuk.
Sayın Mutay geçen günlerde yaptığı açıklamada, 3’ncü derece SİT Alanı olan ve kamu yararı gereği özenle korunması gereken Ayana, Çanak, Beylik ve Akvaryum gibi doğal plajların bulunduğu güney sahillerinin, kendi yönetimi tarafından yapılaşmaya açıldığını kabul etmiş ve “Akvaryum Koyu’nda böyle bir konut projesi inşaatı-yapılaşma olmayacaktır” diyememiş, aksine yapılaşmanın nasıl olacağını detaylarıyla açıklamıştır. Kendi yönetimi tarafından onaylanan imar planı da bunu göstermektedir.
Belge 1- Bozcaada Belediyesi tarafından çıkartılan 1/1000 Uygulama İmar Planı http://oi39.tinypic.com/99ie0i.jpg
Sayın Mutay geçen günlerde yaptığı açıklamada, 3’ncü derece SİT Alanı olan ve kamu yararı gereği özenle korunması gereken Ayana, Çanak, Beylik ve Akvaryum gibi doğal plajların bulunduğu güney sahillerinin, kendi yönetimi tarafından yapılaşmaya açıldığını kabul etmiş ve “Akvaryum Koyu’nda böyle bir konut projesi inşaatı-yapılaşma olmayacaktır” diyememiş, aksine yapılaşmanın nasıl olacağını detaylarıyla açıklamıştır. Kendi yönetimi tarafından onaylanan imar planı da bunu göstermektedir.
Belge 1- Bozcaada Belediyesi tarafından çıkartılan 1/1000 Uygulama İmar Planı http://oi39.tinypic.com/99ie0i.jpg
Mutay ayrıca bu kararının arkasında
olduğunu belirterek, bunu bağcılığı korumak adına yaptığını iddia etmiştir ki,
yakın gelecekte Bozcaada’da bağcılık diye bir kalmayacaktır. Adadaki şarap
üreticileri, uzman değerlendirmeleri ve rakamlar Bozcaada’da bağcılığın ve bağların içler acısı halini
ortaya koymaktadır. Bağcılığın bugün bu noktaya gelmesinin nedenlerinden biri
de Sayın Mutay yönetiminin, adada bağcılık yerine
turizm potansiyelinin geliştirilmesi yönünde attığı adımlardır.
Belge 2 - “Bozcaada’da bağ da bitiyor, bağcılık da” başlıklı haber : http://goo.gl/rG26Ds
Belge 2 - “Bozcaada’da bağ da bitiyor, bağcılık da” başlıklı haber : http://goo.gl/rG26Ds
Belge 3- “Bozcaada’ya yok olmaya yüz tutan
çavuş üzümü” : http://goo.gl/8q5UeF
Sayın Başkan, yaptığı açıklamada,
Akvaryum Koyu’nun imara kendi başkanlıığı döneminde açıldığını, “BİZ O GÜNÜN ŞARTLARINDA O YERLERİ İMARA AÇTIĞIMIZDA 2.000 METREYE AÇTIK” sözleriyle kabul etmiş,
98 bin metrekarelik topku konut alanı içinse, “BAHSETTİKLERİ ALAN, 1997 YILINDA İMARA AÇILAN YERLERDEN”, “FAKAT ORADAKİ YAPILAŞMA ARAZİSİ İDDİA EDİLDİĞİ GİBİ BÜYÜK BİR ALAN DEĞİL” diyerek, toplu konutun yapılacağı alanı “yapılaşma arazisi” olarak tanımlayarak, böyle bir proje olduğunu kabul etmiştir.
Belge 4- Sn. Başkan’ın açıklaması : http://goo.gl/g7jBhO
DİKKAT ÇEKEN NOKTA ŞUDUR Kİ !
Sayın Başkan açıklamasında, ilk etap dahilinde 8 konut inşaatı için çalışmalarına başlanmış olan projeyle ilgili, tek bir kelime dahi etmemiş, Başkan’ın açıklamasında, toplu konut projesine dair “bu proje hayal ürünüdür”, “Akvaryum Koyu’nda böyle bir yapılaşma olmayacaktır”, “Akvaryum Koyu’na böyle bir konut projesi yapılmayacaktır” şeklinde bir ifade kullanamamıştır.
Sayın Başkan, diğer taraftan Akvaryum Koyu’nda devam eden inşaatlarla ilgili olarak “İnşaat Y.K. isimli şahsa aittir ve 4 evden ibarettir” diyerek, Akvaryum Koyu’nda yapılaşmanın başlamış olduğunu kendi sözleriyle itiraf etmiştir.
ADAYI GÖZÜ GİBİ KORUDUĞUNU BELİRTEN BİRİ, BU PROJEYE NASIL ONAY VERMİŞTİR ?
Doğal Sit Alanları Koruma ve Kullanma Koşullarına göre, 3’ncü derecel Doğal Sit alanları ancak doğal yapı korunarak ve bölgenin özelliği göz önüne alınarak yapılaşmaya açılabilir.
Sayın Başkan açıklamasında, “4 dönemdir Bozcaada'yı gözüm gibi korumaya çalıştım. Bundan sonra da “bu insanlara rağmen” adayı sonuna kadar korumak adına çalışacağım” demiştir.
Sayın Başkan, gözü gibi koruduğunu belirttiği adanın en nadide köşesinde, 98 bin metrekarelik bir alanda 38 konutluk bir projeye nasıl onay verebilmiştir ?
Adayı gözü gibi koruduğunu ifade eden Başkanımıza şu hususları altını çizerek hatırlatırız
Akvaryum Koyu, adamızın özel ve korunması gereken yerlerinden biri olmakla beraber, ismini denizinin renginden ve temizliğinden almaktadır.
Koya bakan yamaçlarda, birçok hayvana ve canlıya ev sahipliği yapan, Bozcaada ekosisteminin bir parçası, adanın havasına, kokusunu veren 3 farklı türde geven türü yaşamaktadır.
Kamu yararı açısından mutlaka korunması gerekli olan ve herkese ait olan Akvaryum Koyu’nun bitki örtüsü ve görüntüsü, şahıslara ve büyük sermaye gruplarına ait çirkin yapılarla, hele ki 38 konutluk devasa bir projeyle talan edilemez.
Akvaryum Koyu’nda başlayan ve hala devam eden inşaatları, yapılaşmayı, Bozcaada’yı sevdiğini ve koruduğunu söyleyen hiç kimse, Başkan da dahil savunamaz !
Adayı gözü gibi koruduğunu ifade eden Başkanımıza, bütün itirazlara ve açılan davalara rağmen yine kendi yönetimi tarafından verilen imar izniyle, Habbele’de havuzlu lüks bir otel yapıldığını hatırlatırız. Sayın Başkanın denizi açık bir şekilde işgal eden, hatta iskele bile inşa eden bu işletmeye karşı neden bir önlem almadığını da merak etmekteyiz.
Belge 5- Belgeriyle Habbele'deki Otel İnşaatı http://goo.gl/W1cPPY
Diğer taraftan, adanın güneyinin, yapılaşmaya açılması için 1’nci derece SİT alanından, 3’ncü derece SİT alanına çevrilmiş olmasının, yine Sayın Başkan’ın icraatlerinden biri olduğunu biliyoruz. Adamız söz konusu olduğunda, özellikle Ayana, Çanak ve Akvaryum gibi doğal koyları için alınan yapılaşma kararlarının, bölgenin özelliğine ve niteliğine bakılmadan alındığını düşünüyoruz.
Sayın Mutay, ANAP İlçe Başkanı olduğu 1990 yılında Milliyet Gazetesi’ne verdiği demeçte, "Sit alanının birkaç derece aşağı alınmasını ve hatta tamamen kaldırılmasını istiyoruz" diyerek o tarihlerde, turizm odaklı niyetini belli elmiş, Milliyet Gazetesi ise bu durumu "turizmin gelişmesi uğruna göz yumulan plansız yapılaşma Çanakkale'nin ilçesi Bozcaada'yı tehdit etmeye başladı" ve "Bozcaada'nın tamamı 1,2 ve 3.derece SİT alanı olarak koruma altında bulunuyor. Ancak, belediye korumayı kaldırmaya çalışıyor" diyerek haberleştirmişti.
Belge 6- Milliyet : “Bozcaada da Elden Gidiyor” haberi : http://goo.gl/7Tby3s
Adayın güneyini imara açtıklarını kabul eden Sayın Mutay, “Peki o güney tarafını, 1996 yılında neden bu küçük imarlara açtık? derseniz; sebebi çayır ve ova tarafındaki yapılaşmayı engellemek. Nasıl olsa o tarafta bağcılık yok, bizde bağcılık adına o bölgede imar izni çıkardık. Yani bağcılığı korumak adına açtık” demiştir.
Sayın Mutay’ın bu sözleri gerçeği yansıtmamaktadır. Sayın Mutay’ın küçük imarlara açtık dediği alan, bugün Poyraz Limanı olarak bilinen Logar Limanı’ndan Ayazma’ya kadar olan alandır.
27.6.1997 tarihli belgede, "Bozcada İlçesi, bugünkü arazisi kullanımı devam ettirilerek, doğal karakteri korunacak ve 3.derece doğal sit alanında kalan LOGAR LİMANI (POYRAZ LİMANI) ile AYAZMA SIRTINA kadar alan" için 1/5.000 ölçekli Nazım Planı ve 1/1.000 ölçekli İmar uygulama planının Bozcaada Belediyesi Başkanlığı'nca hazırlandığı görülmektedir.
Belge 7- Bozcaada Belediyesi tarafından çıkartılan 1/1000 Uygulama İmar Planı http://oi39.tinypic.com/99ie0i.jpg
Mutay’ın belirttiği üzere 1/25.000 lik planlar artık Bakanlığın uhdesinde olsa dahi, uzmanların dikkat çektiği üzere “plan Belediye'den giden taleplerle şekillenmektedir ve yapılaşma şartlarıyla ilgili kararlar Belediye ile birlikte görüşülerek verilmektedir. Ayrıca, bir yerin planı daha önce yapıldı diye, bir daha oralar imara kapatılamaz diye bişey yok. Bu büyük bir yanılsamadır.”
İmar açılmaması gereken bir yerle ilgili “yapılaşma koşulları”ndan Sn. Mutay, abestle iştigal etmektedir. Mutay, rakamlarla oynayıp, insanların kafasını karıştırarak konuyu saptırmaktadır.
Kaldı ki, “Akvaryum Bağ Evleri Projesi” söz konusu olduğunda, orada kaç adet parsel olduğundan, eski ve yeni yapılaşma koşullarını karşılaştırarak, mevcut araziye kaç adet bina yapılabileceğinden ve kaç adet 2.000 m2 arazi ortaya çıktığından Sn.Mutay bahsetmemiştir.
Biz ne demiştik : “'Akvaryum Bağ Evleri' Toplu Konut projesinin imar izni 1997 yılında verilmiş, projesi ise 2010'da onaylanmıştır. Geçtiğimiz Mayıs ayında onaylanan ama yürürlüğüne girmeyen 1/25.000'lik imar planıyla birlikte, o bölgede yapılaşmanın önü tamamen açılmakta, 2 günübirlik tesis ve 1 otel planlandığı görülmektedir. Yeni imar planının yürürlülüğe girmesiyle birlikte, Akvaryum Koyu tamamen betonlaşacaktır””
Sayın Mutay ne diyor ? : “Ayrıca yeni imar planı daha hayata geçmediği için hiç bir yer için eski imara göre alanlar genişletilmemiştir.Ve tekrar söylüyorum; 1996 yılında açılan imarın haricinde, adada yeni imarla ilgili hiçbir yerde yapılaşma olmamıştır”
Sayın Mutay, kelimelerle oynasa dahi, gerçeği saklamayamıştır. Mutay, yeni imar planıyla ilgili yapılaşma olmamıştır derken, 1996’daki imar planına göre yapılaşmanın devam ettiğini kabul etmiştir. Bizim belirttiğimiz husus ise, kendisinin de kabul ettiği üzere özellikle Akvaryum Koyu’nda devam eden bu yapılaşmanın, yeni imar planıyla birlikte daha da genişleyeceğidir.
ÇAYIR VE OVA MESELESİ
Adanın güneyini, imara açılmasının nedeni olarak, çayır ve ova tarafındaki yapılaşmayı engellemek gösteren Mutay, yeni imar planıyla birlikte, Çayır ve Ova’da yapılaşmanın önünün açıldığını gerçeğini de adalılarla paylaşmalıydı. Mutay bu gerçeği saklayarak adalıları yine yanlış bilgilendirmiştir.
Fakat, bu gerçeği paylaşmamasının altındaki gerçeği, tüm adalılar da dahil olmak üzere, bizler çok iyi biliyoruz. İmar planı oylamasında, bu konunun neden tartışma yarattığını da biliyoruz.
Belge 8- Çayır’daki Çatlak : http://goo.gl/Y6Bu1x
Sayın Mutay’a, neden Çayır Bölgesi’ni imara açmak istediğini sormak istiyoruz ve Çayır Bölgesi’nde hangi meclis üyesinin arazilerinin olduğunu açıklamaya davet ediyoruz.
Bu bağlamda, Şehir Plancıları Odası Çayır Bölgesi için söylediklerini tekrar hatırlatmak istiyoruz :
Sayın Başkan, yaptığı açıklamada,
Akvaryum Koyu’nun imara kendi başkanlıığı döneminde açıldığını, “BİZ O GÜNÜN ŞARTLARINDA O YERLERİ İMARA AÇTIĞIMIZDA 2.000 METREYE AÇTIK” sözleriyle kabul etmiş,
98 bin metrekarelik topku konut alanı içinse, “BAHSETTİKLERİ ALAN, 1997 YILINDA İMARA AÇILAN YERLERDEN”, “FAKAT ORADAKİ YAPILAŞMA ARAZİSİ İDDİA EDİLDİĞİ GİBİ BÜYÜK BİR ALAN DEĞİL” diyerek, toplu konutun yapılacağı alanı “yapılaşma arazisi” olarak tanımlayarak, böyle bir proje olduğunu kabul etmiştir.
Belge 4- Sn. Başkan’ın açıklaması : http://goo.gl/g7jBhO
DİKKAT ÇEKEN NOKTA ŞUDUR Kİ !
Sayın Başkan açıklamasında, ilk etap dahilinde 8 konut inşaatı için çalışmalarına başlanmış olan projeyle ilgili, tek bir kelime dahi etmemiş, Başkan’ın açıklamasında, toplu konut projesine dair “bu proje hayal ürünüdür”, “Akvaryum Koyu’nda böyle bir yapılaşma olmayacaktır”, “Akvaryum Koyu’na böyle bir konut projesi yapılmayacaktır” şeklinde bir ifade kullanamamıştır.
Sayın Başkan, diğer taraftan Akvaryum Koyu’nda devam eden inşaatlarla ilgili olarak “İnşaat Y.K. isimli şahsa aittir ve 4 evden ibarettir” diyerek, Akvaryum Koyu’nda yapılaşmanın başlamış olduğunu kendi sözleriyle itiraf etmiştir.
ADAYI GÖZÜ GİBİ KORUDUĞUNU BELİRTEN BİRİ, BU PROJEYE NASIL ONAY VERMİŞTİR ?
Doğal Sit Alanları Koruma ve Kullanma Koşullarına göre, 3’ncü derecel Doğal Sit alanları ancak doğal yapı korunarak ve bölgenin özelliği göz önüne alınarak yapılaşmaya açılabilir.
Sayın Başkan açıklamasında, “4 dönemdir Bozcaada'yı gözüm gibi korumaya çalıştım. Bundan sonra da “bu insanlara rağmen” adayı sonuna kadar korumak adına çalışacağım” demiştir.
Sayın Başkan, gözü gibi koruduğunu belirttiği adanın en nadide köşesinde, 98 bin metrekarelik bir alanda 38 konutluk bir projeye nasıl onay verebilmiştir ?
Adayı gözü gibi koruduğunu ifade eden Başkanımıza şu hususları altını çizerek hatırlatırız
Akvaryum Koyu, adamızın özel ve korunması gereken yerlerinden biri olmakla beraber, ismini denizinin renginden ve temizliğinden almaktadır.
Koya bakan yamaçlarda, birçok hayvana ve canlıya ev sahipliği yapan, Bozcaada ekosisteminin bir parçası, adanın havasına, kokusunu veren 3 farklı türde geven türü yaşamaktadır.
Kamu yararı açısından mutlaka korunması gerekli olan ve herkese ait olan Akvaryum Koyu’nun bitki örtüsü ve görüntüsü, şahıslara ve büyük sermaye gruplarına ait çirkin yapılarla, hele ki 38 konutluk devasa bir projeyle talan edilemez.
Akvaryum Koyu’nda başlayan ve hala devam eden inşaatları, yapılaşmayı, Bozcaada’yı sevdiğini ve koruduğunu söyleyen hiç kimse, Başkan da dahil savunamaz !
Adayı gözü gibi koruduğunu ifade eden Başkanımıza, bütün itirazlara ve açılan davalara rağmen yine kendi yönetimi tarafından verilen imar izniyle, Habbele’de havuzlu lüks bir otel yapıldığını hatırlatırız. Sayın Başkanın denizi açık bir şekilde işgal eden, hatta iskele bile inşa eden bu işletmeye karşı neden bir önlem almadığını da merak etmekteyiz.
Belge 5- Belgeriyle Habbele'deki Otel İnşaatı http://goo.gl/W1cPPY
Diğer taraftan, adanın güneyinin, yapılaşmaya açılması için 1’nci derece SİT alanından, 3’ncü derece SİT alanına çevrilmiş olmasının, yine Sayın Başkan’ın icraatlerinden biri olduğunu biliyoruz. Adamız söz konusu olduğunda, özellikle Ayana, Çanak ve Akvaryum gibi doğal koyları için alınan yapılaşma kararlarının, bölgenin özelliğine ve niteliğine bakılmadan alındığını düşünüyoruz.
Sayın Mutay, ANAP İlçe Başkanı olduğu 1990 yılında Milliyet Gazetesi’ne verdiği demeçte, "Sit alanının birkaç derece aşağı alınmasını ve hatta tamamen kaldırılmasını istiyoruz" diyerek o tarihlerde, turizm odaklı niyetini belli elmiş, Milliyet Gazetesi ise bu durumu "turizmin gelişmesi uğruna göz yumulan plansız yapılaşma Çanakkale'nin ilçesi Bozcaada'yı tehdit etmeye başladı" ve "Bozcaada'nın tamamı 1,2 ve 3.derece SİT alanı olarak koruma altında bulunuyor. Ancak, belediye korumayı kaldırmaya çalışıyor" diyerek haberleştirmişti.
Belge 6- Milliyet : “Bozcaada da Elden Gidiyor” haberi : http://goo.gl/7Tby3s
Adayın güneyini imara açtıklarını kabul eden Sayın Mutay, “Peki o güney tarafını, 1996 yılında neden bu küçük imarlara açtık? derseniz; sebebi çayır ve ova tarafındaki yapılaşmayı engellemek. Nasıl olsa o tarafta bağcılık yok, bizde bağcılık adına o bölgede imar izni çıkardık. Yani bağcılığı korumak adına açtık” demiştir.
Sayın Mutay’ın bu sözleri gerçeği yansıtmamaktadır. Sayın Mutay’ın küçük imarlara açtık dediği alan, bugün Poyraz Limanı olarak bilinen Logar Limanı’ndan Ayazma’ya kadar olan alandır.
27.6.1997 tarihli belgede, "Bozcada İlçesi, bugünkü arazisi kullanımı devam ettirilerek, doğal karakteri korunacak ve 3.derece doğal sit alanında kalan LOGAR LİMANI (POYRAZ LİMANI) ile AYAZMA SIRTINA kadar alan" için 1/5.000 ölçekli Nazım Planı ve 1/1.000 ölçekli İmar uygulama planının Bozcaada Belediyesi Başkanlığı'nca hazırlandığı görülmektedir.
Belge 7- Bozcaada Belediyesi tarafından çıkartılan 1/1000 Uygulama İmar Planı http://oi39.tinypic.com/99ie0i.jpg
Mutay’ın belirttiği üzere 1/25.000 lik planlar artık Bakanlığın uhdesinde olsa dahi, uzmanların dikkat çektiği üzere “plan Belediye'den giden taleplerle şekillenmektedir ve yapılaşma şartlarıyla ilgili kararlar Belediye ile birlikte görüşülerek verilmektedir. Ayrıca, bir yerin planı daha önce yapıldı diye, bir daha oralar imara kapatılamaz diye bişey yok. Bu büyük bir yanılsamadır.”
İmar açılmaması gereken bir yerle ilgili “yapılaşma koşulları”ndan Sn. Mutay, abestle iştigal etmektedir. Mutay, rakamlarla oynayıp, insanların kafasını karıştırarak konuyu saptırmaktadır.
Kaldı ki, “Akvaryum Bağ Evleri Projesi” söz konusu olduğunda, orada kaç adet parsel olduğundan, eski ve yeni yapılaşma koşullarını karşılaştırarak, mevcut araziye kaç adet bina yapılabileceğinden ve kaç adet 2.000 m2 arazi ortaya çıktığından Sn.Mutay bahsetmemiştir.
Biz ne demiştik : “'Akvaryum Bağ Evleri' Toplu Konut projesinin imar izni 1997 yılında verilmiş, projesi ise 2010'da onaylanmıştır. Geçtiğimiz Mayıs ayında onaylanan ama yürürlüğüne girmeyen 1/25.000'lik imar planıyla birlikte, o bölgede yapılaşmanın önü tamamen açılmakta, 2 günübirlik tesis ve 1 otel planlandığı görülmektedir. Yeni imar planının yürürlülüğe girmesiyle birlikte, Akvaryum Koyu tamamen betonlaşacaktır””
Sayın Mutay ne diyor ? : “Ayrıca yeni imar planı daha hayata geçmediği için hiç bir yer için eski imara göre alanlar genişletilmemiştir.Ve tekrar söylüyorum; 1996 yılında açılan imarın haricinde, adada yeni imarla ilgili hiçbir yerde yapılaşma olmamıştır”
Sayın Mutay, kelimelerle oynasa dahi, gerçeği saklamayamıştır. Mutay, yeni imar planıyla ilgili yapılaşma olmamıştır derken, 1996’daki imar planına göre yapılaşmanın devam ettiğini kabul etmiştir. Bizim belirttiğimiz husus ise, kendisinin de kabul ettiği üzere özellikle Akvaryum Koyu’nda devam eden bu yapılaşmanın, yeni imar planıyla birlikte daha da genişleyeceğidir.
ÇAYIR VE OVA MESELESİ
Adanın güneyini, imara açılmasının nedeni olarak, çayır ve ova tarafındaki yapılaşmayı engellemek gösteren Mutay, yeni imar planıyla birlikte, Çayır ve Ova’da yapılaşmanın önünün açıldığını gerçeğini de adalılarla paylaşmalıydı. Mutay bu gerçeği saklayarak adalıları yine yanlış bilgilendirmiştir.
Fakat, bu gerçeği paylaşmamasının altındaki gerçeği, tüm adalılar da dahil olmak üzere, bizler çok iyi biliyoruz. İmar planı oylamasında, bu konunun neden tartışma yarattığını da biliyoruz.
Belge 8- Çayır’daki Çatlak : http://goo.gl/Y6Bu1x
Sayın Mutay’a, neden Çayır Bölgesi’ni imara açmak istediğini sormak istiyoruz ve Çayır Bölgesi’nde hangi meclis üyesinin arazilerinin olduğunu açıklamaya davet ediyoruz.
Bu bağlamda, Şehir Plancıları Odası Çayır Bölgesi için söylediklerini tekrar hatırlatmak istiyoruz :
"Bu plan kuzeyde pansiyon alanlarının
oluşturulabilmesinin önünü açmıştır. Henüz herhangi bir yapılaşma olmadığı
kuzey kıyısında yer alan Çayır Bölgesi adres gösterilerek, gelecekte bu bölgede
yapılaşmanın olabileceği öngörülmüştür. Plan notunda yer alan ifadelere göre,
Çayır Bölgesi daha sonra imara açılabilir, turizm alanı oluşturulabilir
demektir"
Belge 9- Şehir Plancıları Odası – Çayır Bölgesi : http://goo.gl/lA3jqQ
MUTAY : “BU HABERLERİ YAPAN İNSANLAR HEP AYNI 3-5 KİŞİ”
Sayın Mutay, güncel siyasi tartışmaları yakından takip ediyor olacak ki, “3-5 Çapulcu Bunlar” tanımlamasına benzer bir sıfatı bizim için uygun görmüş, teşekkür ederiz. Zira Mutay hızını alamayarak, bizleri kaçak inşaat sahibi olmakla ve menfaatlerimize göre hareket etmediği için Belediye’yi karşı karalama kampanyası içine girdiğimizi iddia etmiştir. Sayın Mutay’ı bu iddiaları ve isimleri açıklamaya çağırıyoruz !
Sayın Mutay, yine hızını alamayarak, şu sözlerle bizi seçim çalışması yapmakla suçlamıştır :“Buradan beni yıpratmaya çalışanlar, bu asılsız haberlerle oy bekleyenler yanılıyor” demişti
Sayın Mutay daha önce de forumumuzla ilgili olarak, “orada toplanan 30-40 kişiye bakıyorum konularla ilgili hiç bilgi ve belge sahibi olmadan toplantılar yapıp ada hakkında karar vermeye çalışıyorlar…belediyeye karşı olan bazı insanların yönlendirildiği bir hareket olarak görüyorum” demiş, ve bizi “Yazın gelip kışın adayı terk edenler” olarak nitelemiştir.
Sn. Mutay şunu bilmelidir ki, bizler, yaşamına, toprağına, kültürüne ve toprağına sahip çıkan, bunları korumak adına mücadele eden, adaya gönül vermiş kişileriz. Bizim ne kaçak inşaatımız, ne seçim hesaplarımız ne de başka hesaplarımız vardır.
Mücadele duygumuzun daha da güçlenerek ortaya bir forum çıkmasının nedeni, SEÇİMLE değil ama GEZİ’yle ilgisi vardır. Adamızın geleceğine kast edecek her türlü uygulamayla, rant ve çıkar gruplarıyla sonuna kadar mücadele edeceğiz.
Sayın Mutay, forum toplantılarımızla, adada daha once düzenlenen halk toplantıları arasındaki farkı kavrayabilcek düzeydedir.
Bizim sorunumuz Sayın Mutay'la değil, yönetim ve şekli ve uygulamalarıyla ilgilidir. Belediye Başkanı hangi partiden ve kim olursa olsun, tek isteğimiz, adalılar olarak sözlerimizin dinlenmesi, adanın geleceğiyle ilgili kararlar alınmadan önce fikirlerimizin alınması ve sorunlarımıza ilgi gösterilmesidir. Aynı husus, Belediye Meclis Üyeleri içinde geçerlidir. Bu şartları yerine getirmeyen ve adanın geleceğini korumayan her kişinin, partisi ne olursa olsun karşısında olacağız.
Sayın Mutay, “O yalanları atanların söylediği gibi orada böyle büyük yapılaşmalar yok. Gidin kendiniz görün. İsteyenler de belediyeden bunun hakkında bilgi alabilirler.” Demiştir.
Biz de kendisini, Sulubahçe’ye, Tekirbahçe’ye gitmesini, Habbele’de izin verdiği otele karşıdan bir bakmasını öneriyoruz.
Toplu Konut Projesiyle şimdi sırada Akvaryum Koyu vardır. Akvaryum Koyu’nda başlayan inşaatlar, bunun habercisidir. Sırada, Ayana, Beylik, Çayır, Ova ve Ayazma sırtları vardır.
ADAYI GERÇEKTEN SEVENLER ve ADAYA GÖNÜL VERENLER!
Belge 9- Şehir Plancıları Odası – Çayır Bölgesi : http://goo.gl/lA3jqQ
MUTAY : “BU HABERLERİ YAPAN İNSANLAR HEP AYNI 3-5 KİŞİ”
Sayın Mutay, güncel siyasi tartışmaları yakından takip ediyor olacak ki, “3-5 Çapulcu Bunlar” tanımlamasına benzer bir sıfatı bizim için uygun görmüş, teşekkür ederiz. Zira Mutay hızını alamayarak, bizleri kaçak inşaat sahibi olmakla ve menfaatlerimize göre hareket etmediği için Belediye’yi karşı karalama kampanyası içine girdiğimizi iddia etmiştir. Sayın Mutay’ı bu iddiaları ve isimleri açıklamaya çağırıyoruz !
Sayın Mutay, yine hızını alamayarak, şu sözlerle bizi seçim çalışması yapmakla suçlamıştır :“Buradan beni yıpratmaya çalışanlar, bu asılsız haberlerle oy bekleyenler yanılıyor” demişti
Sayın Mutay daha önce de forumumuzla ilgili olarak, “orada toplanan 30-40 kişiye bakıyorum konularla ilgili hiç bilgi ve belge sahibi olmadan toplantılar yapıp ada hakkında karar vermeye çalışıyorlar…belediyeye karşı olan bazı insanların yönlendirildiği bir hareket olarak görüyorum” demiş, ve bizi “Yazın gelip kışın adayı terk edenler” olarak nitelemiştir.
Sn. Mutay şunu bilmelidir ki, bizler, yaşamına, toprağına, kültürüne ve toprağına sahip çıkan, bunları korumak adına mücadele eden, adaya gönül vermiş kişileriz. Bizim ne kaçak inşaatımız, ne seçim hesaplarımız ne de başka hesaplarımız vardır.
Mücadele duygumuzun daha da güçlenerek ortaya bir forum çıkmasının nedeni, SEÇİMLE değil ama GEZİ’yle ilgisi vardır. Adamızın geleceğine kast edecek her türlü uygulamayla, rant ve çıkar gruplarıyla sonuna kadar mücadele edeceğiz.
Sayın Mutay, forum toplantılarımızla, adada daha once düzenlenen halk toplantıları arasındaki farkı kavrayabilcek düzeydedir.
Bizim sorunumuz Sayın Mutay'la değil, yönetim ve şekli ve uygulamalarıyla ilgilidir. Belediye Başkanı hangi partiden ve kim olursa olsun, tek isteğimiz, adalılar olarak sözlerimizin dinlenmesi, adanın geleceğiyle ilgili kararlar alınmadan önce fikirlerimizin alınması ve sorunlarımıza ilgi gösterilmesidir. Aynı husus, Belediye Meclis Üyeleri içinde geçerlidir. Bu şartları yerine getirmeyen ve adanın geleceğini korumayan her kişinin, partisi ne olursa olsun karşısında olacağız.
Sayın Mutay, “O yalanları atanların söylediği gibi orada böyle büyük yapılaşmalar yok. Gidin kendiniz görün. İsteyenler de belediyeden bunun hakkında bilgi alabilirler.” Demiştir.
Biz de kendisini, Sulubahçe’ye, Tekirbahçe’ye gitmesini, Habbele’de izin verdiği otele karşıdan bir bakmasını öneriyoruz.
Toplu Konut Projesiyle şimdi sırada Akvaryum Koyu vardır. Akvaryum Koyu’nda başlayan inşaatlar, bunun habercisidir. Sırada, Ayana, Beylik, Çayır, Ova ve Ayazma sırtları vardır.
ADAYI GERÇEKTEN SEVENLER ve ADAYA GÖNÜL VERENLER!
ZAMAN, DÜŞÜNDÜKLERİNİZİ ve HİSSETİKLERİNİZİ
SÖYLEME, YILLARDIR SÜREN KORKUYU ÜZERİNİZDEN ATMA ZAMANIDIR !
KENDİ KÖŞELERİMİZE ÇEKİLMEK SUSMAK ADAMIZIN SONUNU GETİRECEK UYGULAMARA ONAY VERMEKTİR ! ZAMAN KIŞ UYKUSUNA YATMA ZAMANI DEĞİLDİR !
KENDİ KÖŞELERİMİZE ÇEKİLMEK SUSMAK ADAMIZIN SONUNU GETİRECEK UYGULAMARA ONAY VERMEKTİR ! ZAMAN KIŞ UYKUSUNA YATMA ZAMANI DEĞİLDİR !
ÇÜNKÜ BAŞKA BİR BOZCAADA YOK !
Tüm dostlarımıza ve takipçilerimize destekleri için teşekkür eder,
saygı ve sevgilerimizi sunarız.
BOZCAADA FORUMUhttp://www.facebook.com/bozcaadaforumu
http://www.twitter.com/BozcaadaForum
Tüm dostlarımıza ve takipçilerimize destekleri için teşekkür eder,
saygı ve sevgilerimizi sunarız.
BOZCAADA FORUMUhttp://www.facebook.com/bozcaadaforumu
http://www.twitter.com/BozcaadaForum
25 Kasım 2013 Pazartesi
AKVARYUM KOYU'NDAKİ ÇALIŞMALARLA İLGİLİ ÖNEMLİ UYARI !
ÖNEMLİ UYARI !
Çeşitli kaynaklar üzerinden, Akvaryum Koyu'nda herhangi bir inşaat çalışması olmadığına dair asılsız bilgiler paylaşılmaktadır. Birkaç gün önce yaptığımız arazi etüdü sırasında, orada yapılan çalışmaların bizzat tanığıyız. Aşağıdaki fotoğraflar bölgede devam eden çalışmalara aittir. Ayrıca ekte bölgenin GOOGLE MAP uydu görüntüsü yer almaktadır.
"Akvaryum Bağ Evleri" Toplu Konut projesinin imar izni 1997 yılında verilmiş, projesi ise 2010'da onaylanmıştır. Geçtiğimiz mayıs ayında onaylanan ama yürürlüğüne girmeyen 1/25.000'lik imar planıyla birlikte, o bölgede yapılaşmanın önü tamamen açılmakta, 2 günübirlik tesis ve 1 otel planlandığı görülmektedir. Yeni imar planının yürürlülüğe girmesiyle birlikte, Akvaryum Koyu tamamen betonlaşacaktır.
Toplu Konut İnşaatı ile ilgili fotoğraflar, "Akvaryum Bağ Evleri" sitesinden alınan fotoğraflardır. http://bozcaadaakvaryumbagevleri.com/calisma.html
Ekte :
1) Akvaryum Bağ Evleri Projesi ile ilgili Belediyenin 1997 verdiği imar izni ve 2010'daki proje onayı gösterir belge
2) Yeni imar planında projenin genişleme-yayılma alanın gösterir pafta bilgisi (açıklamamızda bahsettiğimiz 98 bin metrekarelik alan)
3) Yeni imar planının yürürlüğüyle girmesiyle Akvaryum Mevkii'nde inşaati başlayacak diğer otel ve günübirlik tesis yerlerinin yeri
Mevcuttur.
Saygıyla sunarız.
BOZCAADA'NIN İMAR TARİHÇESİ
BOZCAADA'NIN İMAR TARİHÇESİ
1990 yılında açıklama yapan Sn. Mutay : "Bağcılık ve şarapçılık ölüyor. Biz de mecburen tarım alanlarını turizme açıyoruz"
1990'DAN BUGÜNE DEĞİŞEN HİÇBİRŞEY YOK !
Bozcaada'da, bağların, koyların ve tarım arazilerinin "turizmi geliştirme" adı altında yapılaşmaya açılmasına ilişkin kararlar 1990'lı yıllarda alındı.
Bugün yapılan tartışmaların ve uyarıların çoğu o günlerde de yapılmıştı. O gün mücadeleyi yürütenler, "Betonlaşmayı engellemek için herkesin cansiperana çalışması gerekiyor" şeklinde açıklamada bulunuyordu.
Milliyet Gazetesi, o günlerdeki tartışmaları 24 Nisan 1990'da haber yaparak "BOZCAADA DA ELDEN GİDİYOR" başlığını kullanmıştı.
Haberde "turizmin gelişmesi uğruna yumulan plansız yapılaşma Çanakkale'nin ilçesi Bozcaada'yı tehdit etmeye başladı" ve "Bozcaada'nın tamamı 1,2 ve 3.derece SİT alanı olarak koruma altında bulunuyor. Ancak, belediye korumayı kaldırmaya çalışıyor" diyerek haberleştirmişti.
1990 yılında Bozcaada ANAP İlçe Başkanlığı ve Belediye'de meclis üyeliği görevinden bulunan Sn. Mustafa Mutay, 1994 yılında Bozcaada Belediye başkanı oldu.
Mutay o tarihte, adanın turizme açılmasından başka hiçbir alternatifi olmadığı belirterek, "Bozcaada'nın yıllardır geçim kaynağı olan bağcılık ve şarapçılık ölüyor. Biz de mecburen tarım alanlarını turizme açıyoruz" demişti.
Mutay, "Sit alanının birkaç derece aşağı alınmasını ve hatta tamamen kaldırılmasını istiyoruz" diyerek o tarihlerde, turizm odaklı niyetini belli elmişti.
Gazete, bu niyeti "Bozcaada'nın tamamı doğal, 1.2. ve 3.derece SİT Alanı olarak koruma altında bulunuyor. Adanın şimdiye kadar bozulmadan kalmasında en büyük etken olan bu durum belediyenin önerdiği "koruma amaçlı bir yasa tasarısı" ile kaldırılmak isteniyor.
SAHİL BETONLAŞMANIN EŞİĞİNDE
Gazete, "SAHİL BETONLAŞMANIN EŞİĞİNDE" ara başlığını kullanarak, bugün bizim Belediye'nin doğrudan dahil olduğu ve geçtiğimiz mayıs ayında kabul edilen "1/25.000" plan ile dikkat çektiğimiz tehlikeyi daha 1990'da dile getirmiş, aradan tam 23 yıl geçmesine rağmen, adayı 20 yıldır yöneten Mutay'ın döneminde tehdit azalmamış artmıştır.
Haberde yer alan "bağların ve bakir koyların bulunduğu sahil kesiminin imara açılması dikkat çekiyor" ifadeleri, bugün bizim kullandığımız ifadenin aynısı olması rastlantı değildir.
PARSEL PARSEL SATILDI
Bugüne benzer bir şekilde, arsaya taleplerin arttığı o günlerde, rant ve turizm adayı baskı altına almıştı.
"Adada son dönemlerde büyük arsa satışlarıyla karşılaşılıyor. Sahil şeridinin üçte ikisi başka şehirlerden gelenler tarafından alınmış"
ADADA KANALİZASYON ŞEBEKESİ YOK
Dikkat çeken diğer bir ayrıntı ise, bu yaz bizim dile getirdiğimiz kanalizasyon probleminin 1990'da yılında dile getirilmiş olmasıdır. Aradan geçen 23 yılda, bu problemin çözülememiş olması, mevcut yönetimin bir BAŞARISI olarak görmek gerekir diye düşünüyoruz.
Kooperatiflere, otellere ve yazlık sitelere imar izinleri çıkartılırken, bugün hale bir kanalizasyon şebekesinin ve arıtma tesisinin yapılamamış olması düşündürücüdür.
YAZ AYLARINDA PATLAYAN NÜFUS
Haberde, Belediye'nin nüfusu 2bin olan adanın altyapı hizmetlerini ancak karşılabildiği belirtilirken, konut projeleriyle birlikte hizmetlerin nasıl karşılacağını da sorulmuş olmasına rağmen, bugün o soru hala geçerliliğini kor
20 YILIN HESABI !
Sayın Başkan Mutay, 1990 yılından beri bizatihi, özellikle 1994 yılında Belediye Başkanı olduktan sonra ada için alınan kararlar konusunda bizatihi sorumludur.
O günlerde, turizmin uğruna yapılan plansız yapılaşma, nasıl bizi bugünlere getirdiyse,
bugün yine turizm ve rantın yönlendirmesiyle hazırlanan 1/25.000 lik planının bizi nereye götüreceğini herkes iyi düşünmek durumundadır. Yeni imar planıyla birlikte, adaya biçilen gelecek : DAHA FAZLA BETONLAŞMA, TURİZM ve NÜFUS'tur. Yöneticilerimizin vizyonunda, adayı adaya yapan BAĞCILIK ve ŞARAPÇILIK gibi değerler yoktur. Onlar, zaten bunları 1990 yılında gözden çıkarmıştır.
Bu nedenle, BOZCAADA İÇİN YARIN ÇOK AMA ÇOK GEÇ OLABİLİR !
1990 yılında açıklama yapan Sn. Mutay : "Bağcılık ve şarapçılık ölüyor. Biz de mecburen tarım alanlarını turizme açıyoruz"
1990'DAN BUGÜNE DEĞİŞEN HİÇBİRŞEY YOK !
Bozcaada'da, bağların, koyların ve tarım arazilerinin "turizmi geliştirme" adı altında yapılaşmaya açılmasına ilişkin kararlar 1990'lı yıllarda alındı.
Bugün yapılan tartışmaların ve uyarıların çoğu o günlerde de yapılmıştı. O gün mücadeleyi yürütenler, "Betonlaşmayı engellemek için herkesin cansiperana çalışması gerekiyor" şeklinde açıklamada bulunuyordu.
Milliyet Gazetesi, o günlerdeki tartışmaları 24 Nisan 1990'da haber yaparak "BOZCAADA DA ELDEN GİDİYOR" başlığını kullanmıştı.
Haberde "turizmin gelişmesi uğruna yumulan plansız yapılaşma Çanakkale'nin ilçesi Bozcaada'yı tehdit etmeye başladı" ve "Bozcaada'nın tamamı 1,2 ve 3.derece SİT alanı olarak koruma altında bulunuyor. Ancak, belediye korumayı kaldırmaya çalışıyor" diyerek haberleştirmişti.
1990 yılında Bozcaada ANAP İlçe Başkanlığı ve Belediye'de meclis üyeliği görevinden bulunan Sn. Mustafa Mutay, 1994 yılında Bozcaada Belediye başkanı oldu.
Mutay o tarihte, adanın turizme açılmasından başka hiçbir alternatifi olmadığı belirterek, "Bozcaada'nın yıllardır geçim kaynağı olan bağcılık ve şarapçılık ölüyor. Biz de mecburen tarım alanlarını turizme açıyoruz" demişti.
Mutay, "Sit alanının birkaç derece aşağı alınmasını ve hatta tamamen kaldırılmasını istiyoruz" diyerek o tarihlerde, turizm odaklı niyetini belli elmişti.
Gazete, bu niyeti "Bozcaada'nın tamamı doğal, 1.2. ve 3.derece SİT Alanı olarak koruma altında bulunuyor. Adanın şimdiye kadar bozulmadan kalmasında en büyük etken olan bu durum belediyenin önerdiği "koruma amaçlı bir yasa tasarısı" ile kaldırılmak isteniyor.
SAHİL BETONLAŞMANIN EŞİĞİNDE
Gazete, "SAHİL BETONLAŞMANIN EŞİĞİNDE" ara başlığını kullanarak, bugün bizim Belediye'nin doğrudan dahil olduğu ve geçtiğimiz mayıs ayında kabul edilen "1/25.000" plan ile dikkat çektiğimiz tehlikeyi daha 1990'da dile getirmiş, aradan tam 23 yıl geçmesine rağmen, adayı 20 yıldır yöneten Mutay'ın döneminde tehdit azalmamış artmıştır.
Haberde yer alan "bağların ve bakir koyların bulunduğu sahil kesiminin imara açılması dikkat çekiyor" ifadeleri, bugün bizim kullandığımız ifadenin aynısı olması rastlantı değildir.
PARSEL PARSEL SATILDI
Bugüne benzer bir şekilde, arsaya taleplerin arttığı o günlerde, rant ve turizm adayı baskı altına almıştı.
"Adada son dönemlerde büyük arsa satışlarıyla karşılaşılıyor. Sahil şeridinin üçte ikisi başka şehirlerden gelenler tarafından alınmış"
ADADA KANALİZASYON ŞEBEKESİ YOK
Dikkat çeken diğer bir ayrıntı ise, bu yaz bizim dile getirdiğimiz kanalizasyon probleminin 1990'da yılında dile getirilmiş olmasıdır. Aradan geçen 23 yılda, bu problemin çözülememiş olması, mevcut yönetimin bir BAŞARISI olarak görmek gerekir diye düşünüyoruz.
Kooperatiflere, otellere ve yazlık sitelere imar izinleri çıkartılırken, bugün hale bir kanalizasyon şebekesinin ve arıtma tesisinin yapılamamış olması düşündürücüdür.
YAZ AYLARINDA PATLAYAN NÜFUS
Haberde, Belediye'nin nüfusu 2bin olan adanın altyapı hizmetlerini ancak karşılabildiği belirtilirken, konut projeleriyle birlikte hizmetlerin nasıl karşılacağını da sorulmuş olmasına rağmen, bugün o soru hala geçerliliğini kor
20 YILIN HESABI !
Sayın Başkan Mutay, 1990 yılından beri bizatihi, özellikle 1994 yılında Belediye Başkanı olduktan sonra ada için alınan kararlar konusunda bizatihi sorumludur.
O günlerde, turizmin uğruna yapılan plansız yapılaşma, nasıl bizi bugünlere getirdiyse,
bugün yine turizm ve rantın yönlendirmesiyle hazırlanan 1/25.000 lik planının bizi nereye götüreceğini herkes iyi düşünmek durumundadır. Yeni imar planıyla birlikte, adaya biçilen gelecek : DAHA FAZLA BETONLAŞMA, TURİZM ve NÜFUS'tur. Yöneticilerimizin vizyonunda, adayı adaya yapan BAĞCILIK ve ŞARAPÇILIK gibi değerler yoktur. Onlar, zaten bunları 1990 yılında gözden çıkarmıştır.
Bu nedenle, BOZCAADA İÇİN YARIN ÇOK AMA ÇOK GEÇ OLABİLİR !
23 Kasım 2013 Cumartesi
ADAMIZ TALAN EDİLİYOR !
ADAMIZ TALAN EDİLİYOR
SORUYORUZ : 25 FUTBOL SAHASI BÜYÜKLÜĞÜNDE TOPLU KONUT İNŞAATINA KİM OLUR VERDİ ?
Bağlarda, tarım alanlarında ve doğal plajlarda yapılaşmanın önünü açan imar planı, 3.000 kişilik kruvaziyer gemilerinin yanaşacağı yeni liman projesi ve kanalizasyon suyunun denize verilmesi derken, şimdi de ortaya devasa bir toplu konut projesi çıktı.
Adamızın nadir köşelerinden biri olan Akvaryum Koyu'nda (Mermerburnu Mevkii) etrafı dikenli tellerle çevrili büyük bir alanda başlayan inşaatın, 38 konutlu bir toplu konut inşaatına ait olduğu ortaya çıktı.
İnşaatın yapılacağı alan 25 futbol sahasına eşit olan 98 bin 889 metrekare'lik bir alandır.
Buraya ne yapılacağı ve ne yapıldığı hiçbir zaman açıklanmamış, etrafı tellerle çevrili bu alanla ilgili yıllardır ortada rivayetler dolaşmıştır.
Şimdi ise artık bu alanda ne yapılacağını herkes bilmektedir. Şirket tarafından verilen bilgide, projenin ilk aşamasında yer alan 8 konut inşaatı başlamış bulunmaktadır. Anlaşılan o ki, yeni imar planıyla birlikte bu alan daha da genişletilmektedir.
1/25.000'lik plan incelendiğinde, durumun ciddiyeti ve ne kadar büyük bir alanın betonlaşacağı daha net görülmektedir.
Sayın Belediye Başkanımız, forumumuzu belge ve bilgi sahibi olmadan açıklama yapmakla itham etmiş, imar planıyla ilgili dile getirdiğimiz hususların gerçeği yansıtmadığını belirtmişti.
Kendisi aynı röportajda, "Bu işler o kadar kolay değil hele Bozcaada’yı bozmak hiç kolay değil ayrıca kimsenin haddine değil. İddia edildiği gibi bir yapılanma olursa ilk olarak buna ben karşı çıkarım. " demişti. Başkan, ayrıca "Kesinlikle buradan söz veriyorum. Adada iddia edildiği gibi bir yapılanma olmayacak. 2004’te nasıl arkadaşlarımla karşı çıktıysak öyle bir şey olursa yine karşı çıkarız” şeklinde bir açıklama yapmıştı.
Sayın Başkan'a, adamızın özel bir yeri olan Akvaryum Koyu'nda, 25 futbol sahası büyüklüğündeki inşaatla ilgili açıklama yapmaya davet ediyoruz.
- Alaybey Mahallesi Tuzburnu Mevkiinde 3.derece Doğal Sit Alanında kalan projeyle ilgili ne tür bir görüş bildirdiniz ?
- Bozcaada Belediyesi tarafından Çanakkale Kültür ve Tabiat Koruma Kurulu'na 2010 yılında gönderilen yazıda hazırlanan projeyle ilgili ne tür değerlendirmede bulundunuz ?
- "Akvaryum Bağ Evleri" projesinin internet sitesinde yer alan, "Belediye'den onay alınarak" ibaresinin anlamı nedir ?
- Hazırlan bu projeyle ilgili ada halkını bilgilendirdiniz mi ? Ada halkını bilgilendirmemiz halinde bu kadar büyük ölçekli bir projeye itirazlar olabileceğine ihtimal vermediniz ?
Vatandaşlık haklarımız gereği, bu sorularımıza cevap istiyoruz !
Bu imar planı hazırlanırken, Belediye'nin bu sürecin içinde birebir yer aldığına inanıyoruz. Şehir plancısı bir uzman tarafından yapılan değerlendirmeyi tekrar hatırlatıyoruz :
"Plan yapılırken, belediye bu sürece dahil olmuştur ve bu sürecin içindedir.Plan Belediye'den giden taleplerle şekillenmektedir.
Özet olarak, tüm bu gelişme alanları, yapılaşma şartlarıyla ilgili kararlar Belediye ile birlikte görüşülerek verilmektedir.
Ayrıca, bir yerin planı daha önce yapıldı diye, bir daha oralar imara kapatılamaz diye bişey yok. Bu büyük bir yanılsamadır.
Ki adanın güney bölgesi, planları yapıldıktan sonra bile yapılaşmaya maruz kalmamıştır. Tek başına bu husus bile, planı yeniden yaparken oraların imara kapatılması için yeterlidir."
Bölgenin özelliği
Forumumuzun Çevre Çalışma Grubu tarafından başlatılan, ekosistem çalışması, bu alanda dağılım gösteren 3 çeşit geven türünün olduğunu göstermektedir. Bir alan gevenden temizlendiğinde burada yaşayan canlılar dağılıp yok olacak, ayrıca toprak da erozyona uğrayacaktır.
Sakınca yaratan diğer konu ise, bu kadar devasa bir toplu konut projesi tamamlandığında, adanın nadide köşelerinden biri olan Akvaryum Koyu özelliğini yitirme tehlikesiyle karşı karşıya kalacaktır.
Adanın güneyine hançer gibi saplanacak olan bu toplu konut projesi konusunda, bütün kamuoyununun ve dostlarımızın bilgisine saygıyla sunarız.
Bozcaada Forumu (bozcaadaforumu@gmail.com)
http://bozcaadaforumu.blogspot.com/
http://www.facebook.com/BozcaadaForumu
http://www.twitter.com/BozcaadaForumu
Yeni İmar Planı'nda işaretlenen ve Akvaryum Koyu'nda inşaatı başlayan toplu konut projesinin uydu fotoğrafındaki yeri. Ayrıca, aynı bölgeye yapılması planlanan günübirlik tesis ve otel de işaretlenmiştir.
Yeni İmar Planı'nda Akvaryum Koyu'nda inşaatı başlayan toplu konut projesinin yeri...
SORUYORUZ : 25 FUTBOL SAHASI BÜYÜKLÜĞÜNDE TOPLU KONUT İNŞAATINA KİM OLUR VERDİ ?
Bağlarda, tarım alanlarında ve doğal plajlarda yapılaşmanın önünü açan imar planı, 3.000 kişilik kruvaziyer gemilerinin yanaşacağı yeni liman projesi ve kanalizasyon suyunun denize verilmesi derken, şimdi de ortaya devasa bir toplu konut projesi çıktı.
Adamızın nadir köşelerinden biri olan Akvaryum Koyu'nda (Mermerburnu Mevkii) etrafı dikenli tellerle çevrili büyük bir alanda başlayan inşaatın, 38 konutlu bir toplu konut inşaatına ait olduğu ortaya çıktı.
İnşaatın yapılacağı alan 25 futbol sahasına eşit olan 98 bin 889 metrekare'lik bir alandır.
Buraya ne yapılacağı ve ne yapıldığı hiçbir zaman açıklanmamış, etrafı tellerle çevrili bu alanla ilgili yıllardır ortada rivayetler dolaşmıştır.
Şimdi ise artık bu alanda ne yapılacağını herkes bilmektedir. Şirket tarafından verilen bilgide, projenin ilk aşamasında yer alan 8 konut inşaatı başlamış bulunmaktadır. Anlaşılan o ki, yeni imar planıyla birlikte bu alan daha da genişletilmektedir.
1/25.000'lik plan incelendiğinde, durumun ciddiyeti ve ne kadar büyük bir alanın betonlaşacağı daha net görülmektedir.
Sayın Belediye Başkanımız, forumumuzu belge ve bilgi sahibi olmadan açıklama yapmakla itham etmiş, imar planıyla ilgili dile getirdiğimiz hususların gerçeği yansıtmadığını belirtmişti.
Kendisi aynı röportajda, "Bu işler o kadar kolay değil hele Bozcaada’yı bozmak hiç kolay değil ayrıca kimsenin haddine değil. İddia edildiği gibi bir yapılanma olursa ilk olarak buna ben karşı çıkarım. " demişti. Başkan, ayrıca "Kesinlikle buradan söz veriyorum. Adada iddia edildiği gibi bir yapılanma olmayacak. 2004’te nasıl arkadaşlarımla karşı çıktıysak öyle bir şey olursa yine karşı çıkarız” şeklinde bir açıklama yapmıştı.
Sayın Başkan'a, adamızın özel bir yeri olan Akvaryum Koyu'nda, 25 futbol sahası büyüklüğündeki inşaatla ilgili açıklama yapmaya davet ediyoruz.
- Alaybey Mahallesi Tuzburnu Mevkiinde 3.derece Doğal Sit Alanında kalan projeyle ilgili ne tür bir görüş bildirdiniz ?
- Bozcaada Belediyesi tarafından Çanakkale Kültür ve Tabiat Koruma Kurulu'na 2010 yılında gönderilen yazıda hazırlanan projeyle ilgili ne tür değerlendirmede bulundunuz ?
- "Akvaryum Bağ Evleri" projesinin internet sitesinde yer alan, "Belediye'den onay alınarak" ibaresinin anlamı nedir ?
- Hazırlan bu projeyle ilgili ada halkını bilgilendirdiniz mi ? Ada halkını bilgilendirmemiz halinde bu kadar büyük ölçekli bir projeye itirazlar olabileceğine ihtimal vermediniz ?
Vatandaşlık haklarımız gereği, bu sorularımıza cevap istiyoruz !
Bu imar planı hazırlanırken, Belediye'nin bu sürecin içinde birebir yer aldığına inanıyoruz. Şehir plancısı bir uzman tarafından yapılan değerlendirmeyi tekrar hatırlatıyoruz :
"Plan yapılırken, belediye bu sürece dahil olmuştur ve bu sürecin içindedir.Plan Belediye'den giden taleplerle şekillenmektedir.
Özet olarak, tüm bu gelişme alanları, yapılaşma şartlarıyla ilgili kararlar Belediye ile birlikte görüşülerek verilmektedir.
Ayrıca, bir yerin planı daha önce yapıldı diye, bir daha oralar imara kapatılamaz diye bişey yok. Bu büyük bir yanılsamadır.
Ki adanın güney bölgesi, planları yapıldıktan sonra bile yapılaşmaya maruz kalmamıştır. Tek başına bu husus bile, planı yeniden yaparken oraların imara kapatılması için yeterlidir."
Bölgenin özelliği
Forumumuzun Çevre Çalışma Grubu tarafından başlatılan, ekosistem çalışması, bu alanda dağılım gösteren 3 çeşit geven türünün olduğunu göstermektedir. Bir alan gevenden temizlendiğinde burada yaşayan canlılar dağılıp yok olacak, ayrıca toprak da erozyona uğrayacaktır.
Sakınca yaratan diğer konu ise, bu kadar devasa bir toplu konut projesi tamamlandığında, adanın nadide köşelerinden biri olan Akvaryum Koyu özelliğini yitirme tehlikesiyle karşı karşıya kalacaktır.
Adanın güneyine hançer gibi saplanacak olan bu toplu konut projesi konusunda, bütün kamuoyununun ve dostlarımızın bilgisine saygıyla sunarız.
Bozcaada Forumu (bozcaadaforumu@gmail.com)
http://bozcaadaforumu.blogspot.com/
http://www.facebook.com/BozcaadaForumu
http://www.twitter.com/BozcaadaForumu
Yeni İmar Planı'nda işaretlenen ve Akvaryum Koyu'nda inşaatı başlayan toplu konut projesinin uydu fotoğrafındaki yeri. Ayrıca, aynı bölgeye yapılması planlanan günübirlik tesis ve otel de işaretlenmiştir.
Yeni İmar Planı'nda Akvaryum Koyu'nda inşaatı başlayan toplu konut projesinin yeri...
Bozcaada Belediye Başkanı Mustafa Mutay ne demişti ?
"Bozcaada da Elden Gidiyor" başlığıyla, 24 Nisan 1990 yılında Milliyet Gazetesi'nde çıkan haberde sayın Belediye Başkanımızın yer alan ifade ifadeleri :
"Bozcaada'nın yıllardır geçim kaynağı olan bağcılık ve şarapcılık ölüyor. Biz de mecburen tarım alanlarını turizme açıyoruz"
"SİT alanının birkaç derece aşağı alınmasını ve hatta tamamen kaldırılmasını istiyoruz. Çünkü bu adanın gelişimini engelliyor. Yüksek Anıtlar Kurulu ve İller Bankası ile yeni çalışmalara başladık. Koruma amaçlı yasa tasarısıyla yeniden adada SİT tespit çalışmaları yapılacak. Korunmaya alınması gerekmeyen bölgelerde imar serbest bırakılacak. Buda turizmin gelişmesini olumlu etkileyecek"
Aynı gazetede çıkan diğer bir haberde, "İmar Serbest Bırakılsın" başlığıyla, Bozcaada Belediyesi'nin adayı SİT alanından çıkarmak için çaba harcıyor" ve "SİT kararlarının kaldırılmasının adadaki turizmi geliştiriceği belirtiliyor" deniliyor.
Sayın Başkanımız, forumumuzla ilgili yaptığı açıklamada, imara açılan yerlerin önceki dönemlere ait olduğunu belirtmiştir. Fakat, adadaki SİT kararlarını kimler, ne zaman ve ne amaçla değiştirdiği açıktır.
Haberde yer alan "Betonlaşma Adayı : Bozcaada şimdilik doğal görünümünü koruyor...Ancak Belediye'nin önerdiği yasa değişikliğiyle, SİT alanı durumu yavaş yavaş ortadan kalkacak" ifadeleri durumu özetlemektedir.
Bugün gelinen noktada, Belediye'nin bizzat müdahil olduğu ve adanın sonunu getirecek imar planı, daha önce Habbele'de tüm itirazlara rağmen yapılan otel inşaatı ile Akvaryum Koyu'nda başlayan toplu konut inşaatına yönelik kimin karar aldığı bellidir.
Geçmişte alınan kararlar ve yaşanan hadiseler, adayı gelecekte nelerin beklediğinin bir göstergesidir.
Bağlarda, tarm alanlarında ve bakir koylarda yapılaşmanın önünü açan yeni imar planı ve kruvaziyer Yat Limanı gibi bir kaderi, adamıza reva görenleri tarih not düşmektedir...
"Bozcaada'nın yıllardır geçim kaynağı olan bağcılık ve şarapcılık ölüyor. Biz de mecburen tarım alanlarını turizme açıyoruz"
"SİT alanının birkaç derece aşağı alınmasını ve hatta tamamen kaldırılmasını istiyoruz. Çünkü bu adanın gelişimini engelliyor. Yüksek Anıtlar Kurulu ve İller Bankası ile yeni çalışmalara başladık. Koruma amaçlı yasa tasarısıyla yeniden adada SİT tespit çalışmaları yapılacak. Korunmaya alınması gerekmeyen bölgelerde imar serbest bırakılacak. Buda turizmin gelişmesini olumlu etkileyecek"
Aynı gazetede çıkan diğer bir haberde, "İmar Serbest Bırakılsın" başlığıyla, Bozcaada Belediyesi'nin adayı SİT alanından çıkarmak için çaba harcıyor" ve "SİT kararlarının kaldırılmasının adadaki turizmi geliştiriceği belirtiliyor" deniliyor.
Sayın Başkanımız, forumumuzla ilgili yaptığı açıklamada, imara açılan yerlerin önceki dönemlere ait olduğunu belirtmiştir. Fakat, adadaki SİT kararlarını kimler, ne zaman ve ne amaçla değiştirdiği açıktır.
Haberde yer alan "Betonlaşma Adayı : Bozcaada şimdilik doğal görünümünü koruyor...Ancak Belediye'nin önerdiği yasa değişikliğiyle, SİT alanı durumu yavaş yavaş ortadan kalkacak" ifadeleri durumu özetlemektedir.
Bugün gelinen noktada, Belediye'nin bizzat müdahil olduğu ve adanın sonunu getirecek imar planı, daha önce Habbele'de tüm itirazlara rağmen yapılan otel inşaatı ile Akvaryum Koyu'nda başlayan toplu konut inşaatına yönelik kimin karar aldığı bellidir.
Geçmişte alınan kararlar ve yaşanan hadiseler, adayı gelecekte nelerin beklediğinin bir göstergesidir.
Bağlarda, tarm alanlarında ve bakir koylarda yapılaşmanın önünü açan yeni imar planı ve kruvaziyer Yat Limanı gibi bir kaderi, adamıza reva görenleri tarih not düşmektedir...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)