28 Eylül 2013 Cumartesi

Belediye Başkanı Mutay'ın ithamlarına ve iddialarına yanıtımızdır



Basına, Kamuoyuna ve tüm dostlarımıza…


Sayın Bozcaada Belediye Başkanı Mustafa Mutay ait, 27 Eylül tarihinde yerel bir gazetede yer alan (http://goo.gl/4FyWuR) forumumuzla ilgili çeşitli ithamlar ile adamızdaki kanalizasyon sorunu ve yeni imar planıyla ilgili yaptığı açıklamaya yazılı cevabımızdır.

Belediye Başkanı Mutay, forumdaki tartışmaların “bilgi ve belge sahibi olmadan” yapıldığını iddia ederek forumumuzu kamuoyunu yanlış bilgilendirmekle suçlamıştır.

Daha önceki açıklamalarımızda olduğu gibi, bu açıklamamızda da bütün ifadelerimiz, Çanakkale Valiliği, İl Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü, İl Çevre ve Orman Müdürlüğü, Bozcaada Kaymakamlığı, Şehir Plancıları Odası ve Güney Marmara Kalkınma Ajansı’na ait belgelere, tespit tutanaklarına ve bilirkişi raporlarına dayanmaktadır. Belge ve bilgilerin asıllarına açıklamamızda yer verilmiştir.

# DENİZE VERİLEN KANALİZASYON SUYU-ATIKSU İLE İLGİLİ GERÇEKLER

- Çanakkale Valiliği’nin Bozcaada Belediyesi’ne yazdığı uyarı yazısında
- Çanakkale Çevre ve Orman Müdürlüğü’ne bağlı teknik ekip tarafından tutulan tespit tutanağında
- Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü’nün şikayet dilekçemize verdiği cevapta

Poyraz Limanı – Bekçibayır Mevkii’nde denize kanalizasyon suyunun verildiği açıkca belirtilmiş, Belediye gerekli tedbirleri alması hususunda uyarılmış, gereğinin yapılmaması halinde, suç duyurusunda bulunulacağı vurgulanmıştır.

Bu nedenle, Adamızda arka deniz olarak tabir edilen bölgeye ve Poyraz Limanı – Bekçibayırı mevkiine "desarj" edilen su, Belediye Başkanı Mutay’ın gazetedeki açıklamasında ve dilekçemize verdiği cevabında ifade ettiği gibi sadece yeraltı sızıntı suları değildir.

• Belge no.1: 15.10.2010 tarihinde Çanakkale Valiliği – İl Çevre ve Orman Müdürlüğünün “Atıksu Şikayeti”yle ilgili dilekçeye yazdığı cevap 

https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg1ETTd_kl347KVwiwIQ4BM7EgYbGsFdRL6X6SMNHzotuGyxHs75QAFqy1ZidhCF93TviZHqshnaNDxSlmVB6ZZ_IouZMkxcTcd-rZJjQZblz0S2Pz9Y4C6C5K2ao9sQ6U5zpM6BXQnRjA/s1600/07.jpg

"İl Müdürlüğümüz teknik personellerince 02.09.2010 tarihinde Poyraz Limanı sahili boyunca gerekli inceleme ve denetimler yapılarak, bahsekonu sahilde Bekçibayırı sırtının bittiği ve şikayete konu olan alanda denize atıksu desarji olduğu, kirlilik ve koku bulunduğu, sahilin üst kesiminden belediye kanalizasyon hattının geçtiği ve rögarlardan atıksu akışı bulunduğu tespit edilip, ilgili belediye gerekli tedbirlerin alınması husunda uyarılmıştır."
Belge no.2: 15.10.2010 tarihlinde Çanakkale Valiliği – İl Çevre ve Orman Müdürlüğünün Bozcaada Belediye Başkanlığı'na yazdığı uyarı yazısı

https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi1-Fo5RylLoS8JnS5TDMwB-u5cTvmpiUkI6P3FsJPGzHlTrvdo_ihdS9hned8cFvBg0LdcHufJlALbsTuqU51x8HsRkvVxjXzRTzwuNYz42sz9bLvrPd9zuJfNNxk_qgi9XdcjDcmUj0U/s1600/06.jpg


“...çevre kirliliğine sebebiyet veren uygulamaların önlenerek şikayete konu olan olaylara mahal verilmemesi ve özellikle alıcı ortama kontrolsüz desarjların yapılmayarak çevre kirliliğine sebebiyet verilmemesi önem arzetmektedir.

İl Müdürlüğümüz teknik personellerince yapılan denetimlerde kirliliğin devamı ve arıtma tesisiyle ilgili herhangi bir çalışma yapılmadığının tespiti halinde, ... Çevre Kanunu'nun ilgili maddelerini ihlal etmekten, ... tarafınıza idari paza cezası uygulanarak Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulacağının bilinmesi hususunda gereğini arz ederim.”

• Belge no.3: 02.09.2010 tarihli Çanakkale Çevre ve Orman Müdürlüğü tutanağı

https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjsE0p9VFG6V1-ursCsGUa25AjzFKDDp8WwXt-G-CMPxITA9zgCj7c3_1jbt7FlRTvJJTtJzoXe_T0JRjEt1bAjcUzWQjFAJj_glwrm8-TptF02cfYpOe_yb0R6fjEMbmU61HL2_Bs89R8/s1600/05.jpg

Denize atıksu desarjı yapıldığına dair kanıt, teknik ekiplerce yapılan inceleme sonucu tutulan tespit tutanağıdır.

• Belge no.4: 19.09.2013 tarihli Çanakkale Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünün şikayet dilekçelerine cevaben gönderdiği 172709151-110-01/11385 sayılı yazı

https://fbcdn-sphotos-b-a.akamaihd.net/hphotos-ak-prn2/1375910_214515818715882_977938819_n.jpg

Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nden 19 Eylül tarihinde, Bozcaada Forumu tarafından verilen şikayet dilekçesine verilen cevapta ise “Belediye Başkanlığınıza, Atıksu Arıtma Tesisi Kurmak ve işletmeye almak için 2872 Sayılı Çevre Kanunu İş Temin Planı kapsamında 2016 yılında kadar süre verilmiş olup; bu süre zarfında kanalizasyon hattına bağlanan atıksuların derin deşarj yapılarak alıcı ortama verilmesi gerekmektedir.” denilerek Belediye’nin çevre kirliliğine yol açabilecek durumları acilen ortadan kaldırarak tedbirler alması ve şikayete mahal verilmemesi gerektiği belirtilmiştir.

Ayrıca, Güney Marmara Kalkınma Ajansı (GMKA) 2012 yılında yayınlanan "Bozcaada ve Gökçeada Değerlendirme Raporu"na göre öne çıkan temel konu, turizm sezonunda had safhaya ulaşan kanalizasyon ve su sorunudur. 

Aynı raporda, adadaki kişilerle yapılan görüşmelerde, dile getirilen sorunlardan biri “Ada'da ciddi altyapı ve kanalizasyon sorunu vardır” şeklinde ifade edilmiştir.

• Bilgi No 1 : GMKA : 2012 Bozcaada ve Gökçeada Değerlendirme Raporu

http://www.gmka.org.tr/uploads/downloads/dosya/bolgesel_raporlar/adalar/index.html#/20/zoomed 


# YENİ İMAR PLANI VE ADANIN GÜNEYİNİN YAPILAŞMAYA AÇILMASI
Belediye Başkanı Mutay, gazetedeki açıklamasında, konulara vakıf olmadığımızı belirtmiş ve “Güney sahillerinde imara açılmış olan yerlerin yeni imar planı ile alakası yoktur.” demiştir. 

TMMOB Şehir Plancıları Odası tarafından Bozcaada 1/25.000’lik Çevre Düzeni Planı ile ilgili yapılan değerlendirmede ise bütün adayı kapsayan plan çalışmasına 2009 yılında başlandığı belirtilerek, yeni plandaki en radikal değişiklik, "adanın güneyinin büyük ölçüde imara açılacak olması" olarak gösterilmiştir. İlgili odanın planın iptali ilgili açtığı davanın dilekçesinde konuyla ilgili şu ifadelere yer verilmiştir :

“Onaylanan planın en dikkat çekici kısımları ise, mevcut durumda yapılaşmanın sınırlı ölçülerde olduğu adanın güney bölümünün neredeyse tamamının turizm tesis alanları, günübirlik tesis alanları ve konut alanları şeklinde yapılaşmaya açılmış olduğudur.”

Bilgi No 2: TMMOB Şehir Plancıları Odası tarafından açılan iptal davasının dilekçesi

http://bozcaadaforumu.blogspot.com/2013/09/bozcaada-125000-cevre-duzeni-plan-ile.html


Oda tarafından yapılan yeni planla ilgili yapılan açıklamada: “Habbele’den başlayıp Poyraz Limanı’na oradan da kuzeye adanın merkezine doğru gelen alan önemli ölçüde yapılaşmaya açılıyor. Buralara, özellikle turizm alanları, günübirlik tesisler, konut alanları olarak planlanmış.” ifadelerine yer verilmiştir.

Ayrıca, planla birlikte "Doğal ve kentsel sit alanları yok edilecek” denilerek , ““Bu plan, ne yazık ki Türkiye’de her yerde görebileceğiniz yazlık konutların olacağı, betonlaşmanın başlayacağı bir plandır.” şeklinde bir tespite yer verilmiştir.

Bilgi No 3 : TMMOB Şehir Plancıları Odası'nın basına verdiği demeç

http://www.yapi.com.tr/Haberler/sehir-plancilarindan-bozcaadaya-dava_112107.html

İTÜ Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. Mine İnceoğlu ise bir radyo programında yaptığı değerlendirmede, yeni planın adanın doğal plajlarını yok edeceğini belirterek, planla ilgili olarak “ Adanın doğal plajların olan Habbele ve Sulubahçe üzerinde günübirlik tesisler, bulunduğu yöreyi yok eden yoğun turizm hareketini kolaylaştıracak, 300 metrekare büyüklüğünde, 11 tane lokanta gibi günübirlik tesis yapılmasına izin veriliyor.” demiştir.

İnceoğlu ayrıca, planda kırsal alan içinde 2 daireli 3 katlı apartmanların bağlar içinde, kırsal alanda oluşturulmasına izin verildiğini belirterek, bu tür büyük yapıların, 5000 metrekare - 5 dönüm gibi bir alanda yapılmasının çok tehlikeli olduğunu belirtmiştir. İnceoğlu ayrıca, 1.500 metrekare alanda bağevi adı altında tatil konutları için izin verildiğine dikkat çekerek “ Bu sıklıkta bir yapılaşma devam ederse, adanın bağ alanları da peyzajı da çok bozulacak. Ada bahçelievler mahallesine dönüşecek.” Şeklinde konuşmuştur.

Bilgi No 4 : Prof.Dr. Mine İnceoğlu'nun katıldığı radyo programı

http://bozcaadaforumu.blogspot.com/2013/09/ack-radyoda-21-agustos-2013-tarihinde.html


Belediye Başkanı Mutay, güneyin imara açılmasının, adanın verimli toprakları üzerindeki baskıyı hafifletmek üzere alınmış bir karar olduğunu söylese de, bu bölgenin imara açılması, tamamı 3. dereceden sit alanı olan adanın ekosistemi ve denizlerine geri dönülemez zararlar verecek, zaten işlemeyen kanalizasyon sistemi ve arıtma tesisinin inşaatına henüz başlanamamış olması nedeniyle, ada için ciddi altyapı sorunları oluşturacaktır. Adanın güneyinde Bozcaada'nın biyolojik çeşitliliğini oluşturan canlılar, bitkiler ve bin yıllık kumullar ise diğer önemli bir konudur.

Bilgi No 5 : "Bozcaada’da 16 bin yıllık bitki kök izleri" isimli araştırma

http://bozcaadaforumu.blogspot.com/2013/09/bozcaadada-16-bin-yllk-bitki-kok-izleri.html

Ayrıca, Sayın Mutay tarafından, plandaki bu hükümlerin önceki yıllarda oluşturulmuş iddiası dile getirmiş olsa da, bu bugüne kadar bozulmamış bir şekilde korunan bölgeyle yönelik, imara açılmaması yönünde bir kararın alınamayacağı anlamına gelmez. 

Kaldı ki, adanın güney bölgesi hala yapılaşmaya maruz kalmadıysa orayı korumanın başta yerel yönetim olmak üzere tüm ada dostlarının sorumluluğu olduğunu düşünüyoruz.

Bu konuyla ilgili olarak, röportajda sorulmayan ama Sayın Mutay tarafından cevaplanması istediğimiz sorular şunlardır :

1) 2009 yılında sit kararı yeniden onaylanmış mıdır? 
2) Eğer onaylanmışsa, ifade edilen bölgelerle ilgili önceki planlar geçerliliğini yitirmemiş midir?
3) Adanın kuzeyinde Çayır bölgesinde kişiye özel denebilecek şekilde tanımlanmış bir turistik otel izni 1/25 000'lik plana girmiş midir?
4) 1/25 000'lik plan taslağı kanunun öngördüğü şekilde tartışmaya açılmış mıdır?

Ayrıca, 5 bin m.2'ye (250+250 m.2) tesis izni her ne kadar haklı gerekçelere dayansa da, öngörülen alanda bir tesis için gerekli servis sahasını da eklediğimizde geriye tarımsal alan kalmayacağı açıktır. Diğer önemli bir nokta ise, plan hükümlerinde tapuya şerh koyulacağı belirtilse de, geride işlenecek ürün kalmadığında bu yapılar birer enkaza dönüşecektir.

# YENİ İMAR PLANI ADA HALKINA SORULMADI 

Sayın Mutay, açıklamasında demokrat olduğunu belirterek, “Halkımızdan bize gelen her öneriye bakar değerlendirir doğru olanı yapmaya çalışırız.” demiştir.

Fakat adamızın geleceğini ilgilendiren yeni imar planı, demokratik bir süreç sonunda, ada halkına sorularak, danışılarak oluşturulmamıştır. Plan yapılırken, plan sürecinde gerekli halk katılımı sağlanmamıştır. 

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’nden Çiğdem KAPTAN AYHAN tarafından yapılan “BOZCAADA’DA TURİZM HAREKETLERİNİN GELİŞİMİNE YEREL HALKIN YAKLAŞIMI” ile ilgili araştırmada, Bozcaada halkıyla yapılan ankette, adalıların %80'i bağ alanlarının imara açılmasına hayır derken, %88'i ise SİT kararlarının turizm lehine kalkmasını red etmiştir.

Bilgi No 5 : "BOZCAADA’DA TURİZM HAREKETLERİNİN GELİŞİMİNE YEREL HALKIN YAKLAŞIMI ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA"

http://bozcaadaforumu.blogspot.com/2013/09/cevre-duzeni-plan-ada-halkna-sorulsayd.html

İnanıyoruz ki, Sayın Başkan, bu planı ada halkına sorsaydı ve doğru bir şekilde anlatsaydı, farklı bir sonuçla karşı karşıya kalacaktı.

# BOZCAADA FORUMU HAKKINDAKİ İTHAMLARA YANIT

Bozcaada Forumu toplandığı ilk günden itibaren Bozcaada'nın sorunlarını tartışmaya ve çözümler üretmeye çalışmıştır. Bunu hiç kimseye ve hiçbir kuruma karşı değil, aynı adayı paylaşan yurttaşlar olarak hep birlikte yapmayı hedeflemiştir. 

Sayın Mutay açıklamasında forum katılımcılarını, “yazın gelip kışın adayı terk edenler” olarak niteleyerek, “Kışın adanın cefasını çekenler ada halkının adada nasıl yaşadıklarını sormazlar” şeklinde bir ifade kullanmıştır. 

Belediye Başkanı’nın bu ayrımcı ve ötekileştirici ithamını, kesin bir dille reddediyoruz ve adada hiçbir ayrım gözetmeden, hep beraber yaşadığımızı, ve adanın hiçbir gruba ya da zümreye değil, ama herkese ait olduğunu belirtmek istiyoruz. Ayrıca, kendisinin forumlara katılmadan bu kanıya nasıl vardığını da öğrenmek istiyoruz.

Belirtmek isteriz ki, forum toplantılarına, adada 12 ay boyunca ikamet eden ve çalışma gruplarında aktif olarak görev alan katılımcılar da dahil siyasi görüşü ne olursa olsun, adanın geleceği için çaba göstermek isteyen herkes katılmıştır. 

Bu insanların içinde yerel yönetime karşı olanlar kadar, yerel yönetimin yanında olanlar da bulunmuştur. 

Sayın Başkan’ın forum katılımcılarıyla ilgili “kuyumuzu kazmaya çalışıyorlar” ifadesinin kesinlikle kabul edilemez olduğunu net bir ifadeyle belirtmek isteriz.

Kesin olan birşey varsa, sorunlar tartışılırken yerel yönetimin yapamadıkları veya yapmadıkları kadar, yaptıkları da dile getirilmiştir.

Sayın Başkan’ın dediği gibi “Ada ile kararları Bozcaada halkı” verecektir, bundan şüphemiz yoktur.

Fakat bir gerçek var ki, Bozcaada süratle küçük, yavaş ve yerel olandan uzaklaşarak, betonlaşma, kalabalıklaşma ve bunun getireceği hızlı ve tüketime endeksli bir yaşama doğru sürüklenmektedir.

Adaya giydirilmek istenen yeni vizyonda şunların yaşanacağını biliyoruz :

- Yeni yapılacak 2’nci ve 3’ncü benzin istasyonları
- Bakkalların yerini alacak büyük marketler
- Kültürel değerlerin sunulduğu lokanta ve restaurantlara karşı hiçbir özelliği olmayan ve her yerde bulunabilecek restauratlar
- Ev pansiyonculuğunun karşısına çok yıldızlı oteller
- Ttüm bunların ada halkı, ada esnafı ve adanın sosyal hayatı üzerinde yaratacağı tahribat
- Zaten can çekişen bağcılığın yok olması
- Balıkçıların daha da kötüleşecek olan durumu
- İişsizlikten adayı terk edecek adalılar 
- Ggençlerin ve çocukların eğitim için ada dışına taşınmaları
- Aadalıların ve esnafın gemi geçiş ücretleri, çöp sorunu, trafik sorunu vd. sorunlar

Adamız, 4 tarafı denizle çevrili 37 km.2lik sınırlı bir alandır. Burada ekosistem bir noktada yara aldığında, doğanın kendisini onarabileceği başka bir nokta yoktur. 

Kaldı ki, Bozcaada'nın uzun geçmişinden bu yana özelliklerine uygun olarak yönetildiği de söylenemez. 

Bu olumsuzluk, rant kültürünün adamızı hedef seçtiği son yıllardan bu tarafa iyice artmıştır. Rant kültürü ikinci konut ve tüketici turizm üzerinden adaya saldırdığında geride hiçkimse için birşey kalmayacaktır.

Bozcaada ile verdiğimiz bu mücadelenin, hiçbir kuruma ya da şahsı karşı olmadığını tekrar hatırlatır, forumun faaliyetlerini kendisine karşı bir komplo olduğunu düşünen Sn. Başkan’ın, gönlünü ferah tutmasını dileriz.

Özetle Bozcaada Forumu, tüm canlıları ile yaşanabilir bir ada, sürdürülebilir bir bağcılık, sürdürülebilir bir turizm hedefine, tüm ada halkı, ada dostları, yerel yöneticileri ve merkezi yönetim temsilcileri ile birlikte ulaşmak umudunu taşımakta ve gelecek nesiller için Bozcaada’ya sahip çıkmaktadır.
Adamızla ilgili yürüttüğümüz mücadeleye, karşımıza çıkarılan zorluklara rağmen her türlü koşulda devam edeceğimizi ve bildiğimiz her doğruyu, hiçbir çıkar ve amaç gözetmeden herkese paylaşacağımızı, yasaların bize tanıdığı hakları ne surette olursa olsun sonuna kadar kullanacağımızı ve her türlü yanlışın takipçisi olacağımızı, Basına, Kamuoyuna ve tüm dostlarımıza bildiririz.
Bozcaada Forumu
facebook: http://www.facebook.com/BozcaadaForumu
twitter : http://www.twitter.com/BozcaadaForum
websitesi : http://bozcaadaforumu.blogspot.com
grup : https://www.facebook.com/groups/bozcaadaforumu/

eposta : bozcaadaforumu@gmail.com

Not : Sn. Mustafa Mutay'ın açıklamalarına yer veren Focus Haber, Sözcü Gazetesi, Bozcaada Haber ve Bozcaada Tatil Rehberi isimli yayınların yayınlamaları için, cevap hakkımızı kullanarak yaptığımız basın açıklaması gönderilmiştir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder