YÜRÜTMENİN
DURDURULMASI
TALEPLİDİR
BURSA İDARE
MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI’NA
GÖNDERİLMEK
ÜZERE
ANKARA
NÖBETÇİ İDARE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI’NA
DAVACI : 1 - TMMOB Şehir Plancıları Odası Bursa Şubesi
VEKİLİ : Av. Koray CENGİZ
Cinnah Cd. Farabi Sk.
No:38/4 Çankaya/ANKARA
DAVALI : Çevre ve Şehircilik Bakanlığı
DAVA KONUSU : Çevre ve Şehircilik
Bakanlığı’nca, 644 sayılı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın Teşkilat ve
Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin 7.maddesi uyarınca 25.03.2013
tarihinde onaylanan Çanakkale İli Bozcaada İlçesi 2025 yılı 1/25000 Ölçekli Çevre Düzeni
Planı’nın yürütmesinin durdurulmasına ve takiben iptaline karar verilmesi
talebidir.
BİLDİRİM TARİHİ : Dava konusu planlar Çanakkale
Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nde 10.05.2013-10.06.2013 tarihleri arasında askıda
ilan edilmiş olup,
DAVA AÇMA
EHLİYETİ YÖNÜNDEN
Türk Mühendis ve Mimar Odaları
Birliği (TMMOB) Şehir Plancıları Odası Anayasa’nın 135. Maddesi ile 6235 ve
3458 sayılı yasalara göre kurulan TMMOB’ye bağlı, kamu kurumu niteliğinde
meslek örgütüdür.
Anayasa’nın 135. Maddesinde Kamu
Kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının kamu tüzelkişiliğini haiz oldukları
belirtilmiş olup aynı zamanda kuruluş amaçları da tanımlanmıştır. Bu amaçlar,
belli bir mesleğe mensup olanların müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, meslekî
faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlere uygun olarak
gelişmesini sağlamak, meslek mensuplarının birbirleri ile ve halk ile olan
ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hâkim kılmak üzere meslek disiplini ve
ahlâkını korumak olarak
tanımlanmışlardır.
Anayasa, Kanun ve Oda
yönetmeliklerinde belirtildiği gibi davacı, mesleğin ve meslektaşların hak ve
çıkarlarını korumak, şehir planları ve uygulamalarının, planlama esaslarına,
şehircilik ilkelerine ve kamu yararına uygun yapılmasını denetlemek, bu
konudaki eksiklikleri, yanlışlıkları ortadan kaldırmak için gerekli çalışmaları
yapmakla yükümlüdür.
Davacı Odalar ilgili bakanlık, kamu
kurumları, belediyeler ve diğer kuruluş ve makamlarla ilişki içerisinde
ülkemizin sağlıklı ve düzenli kentleşmesi, kent planlarının şehircilik
esaslarına ve meslek ilkelerine uygun yapılması için; yazışma, görüşme
girişimleriyle düzeltilmesini başaramadığı hatalı plan, karar ve uygulamaları
yargıya götürmekte, yargı yoluyla çabalarını sürdürmektedirler.
Davacı Odalar, kuruldukları günden bu yana,
kanunlara, şehircilik bilimine ve kamu yararına aykırı olan plan ve
uygulamalara karşı mücadelesi çerçevesinde gerektiğinde yasal süreçleri de
izleyerek görevlerini yerine getirmekle yükümlüdürler ve somut davayı da bu
nedenle açmaktadırlar.
USUL YÖNÜNDEN
AÇIKLAMALARIMIZ
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca, 644 sayılı Çevre
ve Şehircilik Bakanlığı’nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde
Kararname’nin 7.maddesi uyarınca 25.03.2013 tarihinde onaylanan Çanakkale İli
Bozcaada İlçesi 2025 yılı 1/25000 Ölçekli
Çevre Düzeni Planı, Çanakkale Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nde 10.05.2013-10.06.2013
tarihleri arasında askıda ilan edilmiş olup,
DAVANIN ESASI
HAKKINDAKİ AÇIKLAMALARIMIZ
Davanın konusu; Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca, 644
sayılı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun
Hükmünde Kararname’nin 7.maddesi uyarınca 25.03.2013 tarihinde onaylanan
Çanakkale İli Bozcaada İlçesi 2025 yılı
1/25000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı’nı kapsamaktadır.
Onaylanan Bozcaada 1/25000 ölçekli Çevre Düzeni
Planı incelendiğinde, ilçe sınırlarının tamamı doğal, arkeolojik ve kentsel sit
alanları içinde kalan Bozcaada’da hedef yılının 2025 olarak seçildiği 1/25000
ölçekli çevre düzeni planında; gerek merkez yerleşmesi ve çevresinde gerekse
adanın tarım alanlarında arazi kullanım kararlarının getirildiği görülmüştür.
Onaylanan planın en dikkat çekici kısımları ise,
mevcut durumda yapılaşmanın sınırlı ölçülerde olduğu adanın güney bölümünün
neredeyse tamamının turizm tesis alanları, günübirlik tesis alanları ve konut
alanları şeklinde yapılaşmaya açılmış olduğudur.
Bir diğer önemli nokta ise, tamamı 1. Derece ve 3.
Derece doğal sit alanları içinde kalan tarım alanlarında, gerek bağ evi gerekse
fabrika yapımına izin verilmiş olmasıdır.
Bu yönleriyle onaylanan planın, adanın neredeyse
tamamında yapılaşmayı öngördüğü tespit edilmiştir.
Harita-1) Güney kesimde yapılaşmaya açılan alanlar
Harita-2) Tamamı doğal sit alanları sınırlarındaki
tarım alanları
DAVA KONUSU PLANA AİT KURUM GÖRÜŞLERİ BULUNMAMAKTADIR.
Plan Yapımına Ait Esaslara Dair Yönetmelik’in 14.
Maddesinde plan yapım sürecinde yapılması gerekenlere ait açıklamalar
getirilmiştir.
“Madde
14 (2) - (Değişik:RG-2/9/1999-23804)
Planların
hazırlanması sürecinde, planı düzenlenecek alan ve yakın çevresindeki alanlarda
aşağıda genel başlıklar halinde belirtilen konular ile planlama alanının
özelliğine ve plan türüne göre diğer konularda ilgili kurum ve kuruluşlardan
veriler elde edilir:
1- Planlama alanının
yeri
2- Yönetim yapısı,
idari bölünüş, sınırlar
3- Fiziksel yapı
a) Jeolojik durum
b) Akarsular, taşkın
alanları
c) İklim
d) Toprak kabiliyeti
e) Tarım alanları,
tarımsal arazi kullanımı
f) Sulama alanları
g) Bitki örtüsü
h) Yeraltı ve yüzeysel
su kaynakları, havzaları ve özellikleri
4- Maden kaynakları
5- Çevresel kaynaklar
ve koruma alanları
a) Korunması gerekli
kültür ve tabiat varlıkları ve alanları
b) Sulak alanlar
c) Özel çevre koruma
alanları
d) Orman alanları
e) Ekolojik açıdan
korunması gerekli alanlar
f) Milli Parklar
6- Demografik yapı
7- Sosyal yapı
8- Ekonomik yapı
9- Teknik altyapı
a) Ulaşım
b) Enerji
c) Çöp
d) İçme suyu
e) Kanalizasyon
10- Arazi kullanımı
11- Sektörel yapı
12- Askeri alanlar
13- Mülkiyet yapısı
14- Yerleşme alanları
ile ilgili özellikler
Planlama
alanı ve yakın çevresi ile alanın bölge veya kent bütünü içindeki konumunu
belirlemek üzere eşik analizi, yerinde yapılan incelemeler gibi fiziksel çalışmalarla
birlikte, bilimsel tekniklere ve yöntemlere dayalı, yeterli nitelikte ve
kapsamda ekonomik, sosyal, kültürel, politik, tarihi, sektörel ve
teknolojik araştırmalar yapılır, ilgili kurum ve kuruluşların görüş ve
önerileri alınır.
Plan
kararları, yapılan inceleme ve araştırma sonuçları değerlendirilerek
oluşturulur. Plan raporunda, yapılan tüm inceleme ve araştırmalar, alınan görüş
ve öneriler ve yapılan değerlendirmelerle birlikte, planın gerçekleştirilmesini
sağlayacak uygulama araçları, kurumsal yapı ve denetim konularına dair ilkeler
de yer alır.”
Onaylanan Bozcaada 1/25 000 Ölçekli
Çevre Düzeni Planı incelendiğinde, plan yapım sürecinde yukarıda bahsi geçen
kurum görüşlerinin alınmadığı tespit edilmiştir. Bölgenin fiziksel ve
sosyo-ekonomik özellikleri göz önüne alındığında, korunması gereken kültürel ve tabiat
varlıkları, tarım alanları, su kaynakları, ekolojik açıdan korunması gerekli
alanlar, Bozcaada açısından önemli değerler olarak ortaya çıkmaktadır. Bu
alanlara ilişkin kurum görüşlerinin yer almaması, adanın ve bölgenin geleceği
açısından geri dönülmez sonuçlara neden olabilecektir. Bu yönüyle onaylanan Bozcaada 1/25 000
Ölçekli Çevre Düzeni Planı, gerek şehircilik ilke ve esaslarına gerekse Plan
Yapımına Ait Esaslara Dair Yönetmelik’e aykırılık teşkil etmektedir.
DAVA KONUSU PLAN, PLAN YAPIMINA AİT ESASLARA DAİR
YÖNETMELİK HÜKÜMLERİNE AYKIRIDIR.
Plan Yapımına Ait Esaslara Dair Yönetmelik’in 3.
maddesinde Çevre Düzeni Planları şu şekilde tanımlanmaktadır:
“10) Çevre Düzeni Planı: (Ek:RG-2/9/1999-23804) (Değişik:RG-17/3/2001-24345)
Konut, sanayi, tarım, turizm, ulaşım gibi sektörler ile kentsel-kırsal yapı ve
gelişme ile doğal ve kültürel değerler arasında koruma-kullanma dengesini
sağlayan ve arazi kullanım kararlarını belirleyen yönetsel, mekansal ve
işlevsel bütünlük gösteren sınırlar içinde, varsa bölge planı kararlarına uygun
olarak yapılan, idareler arası koordinasyon esaslarını belirleyen, 1/25000,
1:50000, 1:100000, veya 1:200000 ölçekte hazırlanan, plan notları ve raporuyla bir
bütün olan plandır.”
Ayrıca, İmar Kanunu’nda çevre düzeni planları açıkça
tanımlanmasa da 8. Maddenin (a) ve (b) bentleri bir arada değerlendirildiğinde
bu planların bölge planı tanımına dahil edildiği anlaşılmaktadır. Söz konusu
(a) bendinde; bölge planları “… sosyo -
ekonomik gelişme eğilimlerini, yerleşmelerin gelişme potansiyelini, sektörel
hedefleri, faaliyetlerin ve alt yapıların dağılımını belirlemek üzere
hazırlanacak bölge planlarını, gerekli gördüğü hallerde Devlet Planlama
Teşkilatı yapar veya yaptırır.” şeklinde tanımlanmaktadır. Bu tanımdan da
anlaşılacağı gibi bölge planları, yerleşmelerin geleceklerine ilişkin farklı
boyutlarda ilke ve hedeflerin belirlendiği planlardır.
Yukarıdaki tanımlar göz önüne alındığında, çevre düzeni
planları, bölge planı kararlarına uygun olmak zorundadır. Ancak, Bozcaada Çevre
Düzeni Planı, Çanakkale ve Balıkesir illerini kapsayan alanda yapımı devam
etmekte olan 1/100 000 ölçekli planı tamamlanmadan onaylanmıştır. Bu durumda,
1/25 000 ölçekli çevre düzeni planı, Bozcaada’nın geleceğine ilişkin temel ilke
kararları ve hedefleri olmaksızın onaylanmıştır. 1/100 000 ölçekli planda
Bozcaada için onaylanan 1/25 000 ölçekli plandan farklı ilke ve öncelikler
belirlenmesi durumunda değişik ölçeklerdeki planlar arasında uyumsuzluğun
ortaya çıkması söz konusu olacaktır.
Ayrıca, onaylanan 1/25 000 ölçekli plan doğrultusunda yapılacak
uygulamalar da yine aynı uyumsuzluk sebebiyle geri dönülmez sonuçlar
doğurabilecektir.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yapımına
devam edilen ve üst ölçekli plan konumunda olan 1/100 000 ölçekli plan
onaylanmadan önce, yine Bakanlık tarafından alt ölçekli plan niteliğinde olan
1/25 000 ölçekli Bozcaada Çevre Düzeni planının onaylanması, plan hiyerarşisine
ve Plan Yapımına Ait Esaslara Dair Yönetmelik hükümlerine aykırılık teşkil
etmektedir.
DAVA KONUSU PLAN
PLANLI ALANLAR TİP İMAR YÖNETMELİĞİNE AYKIRIDIR.
Planlı
Alanlar Tip İmar Yönetmeliğinin Tanımlara ilişkin İkinci Bölümünde Rekreasyon
Alanları şu şekilde tanımlanmıştır:
“ac) Piknik ve eğlence (rekreasyon)
alanları: Kentin açık ve yeşil alan ihtiyacı başta olmak üzere, kent içinde ve
çevresinde günü birlik kullanıma yönelik ve imar planı kararı ile belirlenmiş;
eğlence, dinlenme, piknik ihtiyaçlarının karşılanabileceği lokanta, gazino,
kahvehane, çay bahçesi, büfe, otopark gibi kullanımlar ile, tenis, yüzme, mini
golf, otokros gibi her tür sportif faaliyetlerin yer alabileceği alanlardır. Bu
alanda yapılacak yapıların emsali (0,05) i, yüksekliği (6,50) m.yi geçemez.”
Onaylanan
Bozcaada 1/25 000 Ölçekli Çevre Düzeni Plan Hükümleri incelendiğinde;
“Rekreasyon Alanları: Kentin açık
ve yeşil alan ihtiyacı başta olmak üzere eğlence, dinlenme, piknik ihtiyaçlarının karşılanabileceği lokanta, çay
bahçesi, büfe, otopark gibi kullanımlar ile, tenis, yüzme havuzu, mini golf gibi
her tür sportif faaliyetlerin yer alabileceği alanlardır. Bu alanlarda Emsal
(E)= 0,10’u, Hmax= 3,50 m .yi
geçemez.” denmektedir.
Tanımlardan da görüleceği üzere, onaylanan plan ile,
rekreasyon alanlarındaki yapılaşma emsali 0.05’den 0.10’a yükseltilerek 2 kat
arttırılmıştır. Bu yönüyle onaylanan 1/25 000 ölçekli Bozcaada Çevre Düzeni
planı Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliğine aykırılık teşkil etmektedir.
DAVA KONUSU PLAN
5403 SAYILI TOPRAK KORUMA VE ARAZİ KULLANIMI KANUNU İLE UYGULAMA YÖNETMELİĞİNE AYKIRIDIR.
5403 Sayılı Toprak Koruma Ve Arazi Kullanımı Kanunu’nun
tanımlara ilişkin 3. maddesinde ve Toprak Koruma Ve Arazi Kullanımı Kanunu
Uygulama Yönetmeliği’nin 4. maddesinde tarım arazileri sınıflandırması
aşağıdaki şekilde yapılmaktadır:
“Mutlak tarım arazisi:
Bitkisel üretimde; toprağın fiziksel, kimyasal ve biyolojik özelliklerinin
kombinasyonu yöre ortalamasında ürün alınabilmesi için sınırlayıcı olmayan,
topografik sınırlamaları yok veya çok az olan; ülkesel, bölgesel veya yerel
önemi bulunan, hâlihazır tarımsal üretimde kullanılan veya bu amaçla kullanıma
elverişli olan arazileri,
Özel ürün arazisi: Mutlak
tarım arazileri dışında kalan, toprak ve topografik sınırlamaları nedeniyle
yöreye adapte olmuş bitki türlerinin tamamının tarımının yapılamadığı ancak
özel bitkisel ürünlerin yetiştiriciliği ile su ürünleri yetiştiriciliğinin ve
avcılığının yapılabildiği, ülkesel, bölgesel veya yerel önemi bulunan arazileri,
Dikili tarım arazisi:
Mutlak ve özel ürün arazileri dışında kalan ve üzerinde yöre ekolojisine uygun
çok yıllık ağaç, ağaççık ve çalı formundaki bitkilerin tarımı yapılan, ülkesel,
bölgesel veya yerel önemi bulunan arazileri,
Marjinal tarım arazisi:
Mutlak tarım arazileri, özel ürün arazileri ve dikili tarım arazileri dışında
kalan, toprak ve topografik sınırlamalar nedeniyle üzerinde sadece geleneksel
toprak işlemeli tarımın yapıldığı arazileri”
Onaylanan Bozcaada 1/25 000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı
incelendiğinde; plan kapsamındaki tarım alanlarının “Tarımsal Niteliği
Korunacak Alanlar” olarak belirtildiği tespit edilmiştir. 5403 Sayılı kanun ve
yönetmeliğinde tanımlanan tarım arazisi sınıflandırmasına uymayan bu tanımlama,
hem bölgedeki tarımsal faaliyetlerin geleceğine ilişkin ayrıntılı mekânsal
kararların alınmasına engel oluşturmakta, hem de bahsi geçen kanun ve
yönetmeliğe aykırılık teşkil etmektedir.
Diğer yandan, Onaylanan Bozcaada 1/25 000 Ölçekli Çevre
Düzeni Planı Hükümleri incelendiğinde; Tarımsal Niteliği Korunacak alanlar
başlığı altında;
“…Bağcılığın desteklenmesi
koşulu ve amacıyla, ilgili yönetmelikler kapsamında, tarımsal faaliyeti ve
tarım arazisi potansiyelini etkilememesi koşuluyla bir ailenin oturmasına
mahsus bağevi yapılmasına izin verilebilir.” denmektedir.
5403 Sayılı Toprak Koruma Ve Arazi Kullanımı Kanunu ve Toprak
Koruma Ve Arazi Kullanımı Kanunu Uygulama Yönetmeliği incelendiğinde plan
hükmünde bahsi geçen bağevlerine ilişkin herhangi bir tanım bulunmadığı tespit
edilmiş olup, tarım alanlarında herhangi bir yapılaşmaya izin verilmemektedir.
Bu yönüyle onaylanan plan ve plan hükmü, yukarıda bahsi
geçen kanun ve uygulama yönetmeliğine aykırılık teşkil etmektedir.
DAVA KONUSU PLAN
KÜLTÜR VE TABİAT VARLIKLARINI KORUMA YÜKSEK KURULUNUN DOĞAL (TABİİ) SİTLER,
KORUMA VE KULLANMA KOŞULLARI İLE İLGİLİ İLKE KARARI’NA (728 NOLU İLKE KARARI) AYKIRIDIR.
Kültür Ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulunun Doğal
(Tabii) Sitler, Koruma Ve Kullanma Koşulları İle İlgili İlke Kararı’na (728
Nolu İlke Kararı)’nda 1. Derece ve 3. Derece Doğal Sit Alanlarına ilişkin
tanımlar şu şekilde yer almaktadır:
I.
Derece Doğal (Tabii) Sit: Bilimsel muhafaza açısından evrensel değeri
olan, ilginç özellik ve güzelliklere sahip olması ve ender bulunması nedeniyle
kamu yararı açısından mutlaka korunması gerekli olan, korumaya yönelik bilimsel
çalışmalar dışında aynen korunacak alanlardır.
III. Derece Doğal (Tabii) Sit: Doğal
yapının korunması ve geliştirilmesi yolunda, yörenin potansiyeli ve kullanım
özelliği de gözönünde tutularak konut kullanımına da açılabilecek alanlardır.
a) Bu alanlarda,
kullanıma açılacak bölgelerde geçici dönem yapılanma koşullarının ilgili
kurumların görüşleri alınarak koruma kurullarınca belirlenmesine, bu
belirlemede varsa 1 /25.000 ölçekli çevre düzeni planı veya 1/5.000 ölçekli
nazım planı kararları ile arazinin topografya, peyzaj, silüet vb.
karakteristiklerinin gözönünde tutulmasına, ancak hazırlanacak
Koruma Amaçlı İmar Planı kriterlerini etkileyebilecek nitelik ve yoğunluktaki
uygulamalara Koruma Amaçlı İmar Planı yaptırılmadan izin verilemeyeceğine, …
karar verildi.
Onaylanan Bozcaada 1/25 000 Ölçekli
Çevre Düzeni Planı ve Plan Hükümleri incelendiğinde, plan kapsamında Tarımsal
Niteliği Korunacak Alanların, 1. Ve 3. Derece doğal sit alanları sınırları
içerisinde yer aldığı tespit edilmiştir. Tarımsal Niteliği Korunacak alanlar
başlığı altında; “…Bağcılığın
desteklenmesi koşulu ve amacıyla, ilgili yönetmelikler kapsamında, tarımsal
faaliyeti ve tarım arazisi potansiyelini etkilememesi koşuluyla bir ailenin
oturmasına mahsus bağevi yapılmasına izin verilebilir.” ve “…tarımsal
amaçlı yapılar ile yöreye özgü diğer faaliyetlerin gerektirdiği yapılar (şarap
fabrikası, reçel fabrikası, zeytinyağı fabrikası, pekmez fabrikası, bu
tesislere/ alanları ve üzüm alım yeri) yer alabilir” denmektedir.
Kültür Ve Tabiat Varlıklarını
Koruma Yüksek Kurulunun söz konusu ilke kararında 1. derece doğal sit
alanlarında yapı yasağı getirilmiş, 3. Derece doğal sit alanlarında ise koruma
amaçlı imar planının tamamlanması şartı ile sadece konut şeklinde yapılaşmaya
izin verilmiştir. Bu dikkate alındığında, onaylanan Bozcaada 1/25 000 Ölçekli
Çevre Düzeni Planı hem 1. derece doğal sit alanlarında, hem de 3. derece doğal
sit alanlarında, bölgeye ilişkin koruma amaçlı imar planı olmaksızın konut ve
fabrika yapımına izin vermektedir.
DAVA KONUSU PLAN
ŞEHİRCİLİK İLKELERİ, PLANLAMA ESASLARI VE KAMU YARARINA AYKIRIDIR.
Bilindiği üzere kıyı alanları,
doğal sit alanları ve tarım alanları, koruma altında olan alanların başında
gelmelerine rağmen, yıllardır ülkemizde çeşitli şekillerde tahribata
uğramaktadırlar. Gerek yasalardaki boşluklar, gerekse kaçak olarak yapılaşma
baskısı altında olan bu alanların korunması ise başta planlama olmak üzere
konuya ilişkin tüm disiplinlerin en önemli sorunlarından biridir.
Özellikle kıyılardaki yapılaşmaya
ilişkin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan‘ın bayram tatili sırasında Ege koylarında
denetim yaptığı ve `Bu kadar vicdansızlık olmaz. Yapılaşma denize kadar girmiş.
Kıyı kenar çizgisi filan hak getire. Neredeyse denize düşecekler. Bu kadar da
olmaz` açıklaması, bazı basın ve yayın organlarına yansımıştır.
Bu halihazır durum ışığında
onaylanan plan incelendiğinde ise, bahsi geçen koruma alanlarının tümünü
sınırlarında barındıran Bozcaada ilçesinde, bu alanların tamamının yapılaşmaya
açıldığı görülmektedir.
Onaylanan plan ile, adanın güney
kıyılarının tamamına yakını turizm tesis alanları, günübirlik tesis alanları ve
konut alanları şeklinde yapılaşmaya açılırken, aynı zamanda 1. Derece ve 3.
Derece doğal sit alanı niteliğindeki tarım alanlarında bağ evi ve fabrikaların
yapılmasının önü açılmıştır.
Korunması gereken alanların başında
gelen doğal sit alanları, tarım alanları ve kıyı alanlarının plan yoluyla
yapılaşmaya açılması, şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararına
aykırılık oluşturmaktadır.
DELİLLER : Davalı İdare tarafından
verilen dava konusu kararlar, plan
çizimleri, plan notları ve her türlü belgeyi ihtiva eden işlem dosyaları,
itiraz yazıları keşif ve bilirkişi incelemesi ve her türlü delil.
SONUÇ VE İSTEM : Açıklanan ve Mahkemenizce
resen saptanacak nedenlerle;
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca hazırlanan ve ….
tarih ve …. sayılı Olur’u ile onaylanan Bozcaada 1/25000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı’nın yürütmesinin
durdurulmasına ve takiben iptaline karar verilmesini, yargılama giderleri ve
avukatlık ücretinin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini saygılarımızla vekâleten
arz ve talep ederiz.
Dava açılması doğru bir karar. Dava Bursa İdare Mahkemesinde açılmak üzere başvurulmuş. Davanın Çanakkale İdare Mahkemesinde açılması gerektiği kanaatindeyim.
YanıtlaSil