5 Eylül 2013 Perşembe

Bozcaada 1/25.000 Çevre Düzeni Planı ile ilgili yürütmenin durdurulmasıyla ilgili dava dilekçesi

                                                            
                                            
                                                                          YÜRÜTMENİN DURDURULMASI
TALEPLİDİR



BURSA İDARE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI’NA

GÖNDERİLMEK ÜZERE

ANKARA NÖBETÇİ İDARE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI’NA


DAVACI                            :  1 - TMMOB Şehir Plancıları Odası Bursa Şubesi
VEKİLİ                             :  Av. Koray CENGİZ
                                             Cinnah Cd. Farabi Sk. No:38/4 Çankaya/ANKARA
                                               


DAVALI                            :  Çevre ve Şehircilik Bakanlığı

DAVA KONUSU              :  Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca, 644 sayılı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin 7.maddesi uyarınca 25.03.2013 tarihinde onaylanan Çanakkale İli Bozcaada  İlçesi 2025 yılı 1/25000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı’nın yürütmesinin durdurulmasına ve takiben iptaline karar verilmesi talebidir.
                                                                                                          
BİLDİRİM TARİHİ       : Dava konusu planlar Çanakkale Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nde 10.05.2013-10.06.2013 tarihleri arasında askıda ilan edilmiş olup,





DAVA AÇMA EHLİYETİ YÖNÜNDEN

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Şehir Plancıları Odası Anayasa’nın 135. Maddesi ile 6235 ve 3458 sayılı yasalara göre kurulan TMMOB’ye bağlı, kamu kurumu niteliğinde meslek örgütüdür.  

Anayasa’nın 135. Maddesinde Kamu Kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının kamu tüzelkişiliğini haiz oldukları belirtilmiş olup aynı zamanda kuruluş amaçları da tanımlanmıştır. Bu amaçlar, belli bir mesleğe mensup olanların müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, meslekî faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak, meslek mensuplarının birbirleri ile ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hâkim kılmak üzere meslek disiplini ve ahlâkını korumak olarak tanımlanmışlardır.

Anayasa, Kanun ve Oda yönetmeliklerinde belirtildiği gibi davacı, mesleğin ve meslektaşların hak ve çıkarlarını korumak, şehir planları ve uygulamalarının, planlama esaslarına, şehircilik ilkelerine ve kamu yararına uygun yapılmasını denetlemek, bu konudaki eksiklikleri, yanlışlıkları ortadan kaldırmak için gerekli çalışmaları yapmakla yükümlüdür.

Davacı Odalar ilgili bakanlık, kamu kurumları, belediyeler ve diğer kuruluş ve makamlarla ilişki içerisinde ülkemizin sağlıklı ve düzenli kentleşmesi, kent planlarının şehircilik esaslarına ve meslek ilkelerine uygun yapılması için; yazışma, görüşme girişimleriyle düzeltilmesini başaramadığı hatalı plan, karar ve uygulamaları yargıya götürmekte, yargı yoluyla çabalarını sürdürmektedirler.

Davacı Odalar, kuruldukları günden bu yana, kanunlara, şehircilik bilimine ve kamu yararına aykırı olan plan ve uygulamalara karşı mücadelesi çerçevesinde gerektiğinde yasal süreçleri de izleyerek görevlerini yerine getirmekle yükümlüdürler ve somut davayı da bu nedenle açmaktadırlar.

USUL YÖNÜNDEN AÇIKLAMALARIMIZ

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca, 644 sayılı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin 7.maddesi uyarınca 25.03.2013 tarihinde onaylanan Çanakkale İli Bozcaada  İlçesi 2025 yılı 1/25000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı, Çanakkale Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nde 10.05.2013-10.06.2013 tarihleri arasında askıda ilan edilmiş olup,

DAVANIN ESASI HAKKINDAKİ AÇIKLAMALARIMIZ

Davanın konusu; Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca, 644 sayılı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin 7.maddesi uyarınca 25.03.2013 tarihinde onaylanan Çanakkale İli Bozcaada  İlçesi 2025 yılı 1/25000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı’nı kapsamaktadır.

Onaylanan Bozcaada 1/25000 ölçekli Çevre Düzeni Planı incelendiğinde, ilçe sınırlarının tamamı doğal, arkeolojik ve kentsel sit alanları içinde kalan Bozcaada’da hedef yılının 2025 olarak seçildiği 1/25000 ölçekli çevre düzeni planında; gerek merkez yerleşmesi ve çevresinde gerekse adanın tarım alanlarında arazi kullanım kararlarının getirildiği görülmüştür.

Onaylanan planın en dikkat çekici kısımları ise, mevcut durumda yapılaşmanın sınırlı ölçülerde olduğu adanın güney bölümünün neredeyse tamamının turizm tesis alanları, günübirlik tesis alanları ve konut alanları şeklinde yapılaşmaya açılmış olduğudur.

Bir diğer önemli nokta ise, tamamı 1. Derece ve 3. Derece doğal sit alanları içinde kalan tarım alanlarında, gerek bağ evi gerekse fabrika yapımına izin verilmiş olmasıdır.

Bu yönleriyle onaylanan planın, adanın neredeyse tamamında yapılaşmayı öngördüğü tespit edilmiştir.









Harita-1) Güney kesimde yapılaşmaya açılan alanlar



Harita-2) Tamamı doğal sit alanları sınırlarındaki tarım alanları







DAVA KONUSU PLANA AİT KURUM GÖRÜŞLERİ BULUNMAMAKTADIR.
Plan Yapımına Ait Esaslara Dair Yönetmelik’in 14. Maddesinde plan yapım sürecinde yapılması gerekenlere ait açıklamalar getirilmiştir.
“Madde 14 (2) - (Değişik:RG-2/9/1999-23804)
Planların hazırlanması sürecinde, planı düzenlenecek alan ve yakın çevresindeki alanlarda aşağıda genel başlıklar halinde belirtilen konular ile planlama alanının özelliğine ve plan türüne göre diğer konularda ilgili kurum ve kuruluşlardan veriler elde edilir:
1- Planlama alanının yeri
2- Yönetim yapısı, idari bölünüş, sınırlar
3- Fiziksel yapı
a) Jeolojik durum
b) Akarsular, taşkın alanları
c) İklim
d) Toprak kabiliyeti
e) Tarım alanları, tarımsal arazi kullanımı
f) Sulama alanları
g) Bitki örtüsü
h) Yeraltı ve yüzeysel su kaynakları, havzaları ve özellikleri
4- Maden kaynakları
5- Çevresel kaynaklar ve koruma alanları
a) Korunması gerekli kültür ve tabiat varlıkları ve alanları
b) Sulak alanlar
c) Özel çevre koruma alanları
d) Orman alanları
e) Ekolojik açıdan korunması gerekli alanlar
f) Milli Parklar
6- Demografik yapı
7- Sosyal yapı
8- Ekonomik yapı
9- Teknik altyapı
a) Ulaşım
b) Enerji
c) Çöp
d) İçme suyu
e) Kanalizasyon
10- Arazi kullanımı
11- Sektörel yapı
12- Askeri alanlar
13- Mülkiyet yapısı
14- Yerleşme alanları ile ilgili özellikler
Planlama alanı ve yakın çevresi ile alanın bölge veya kent bütünü içindeki konumunu belirlemek üzere eşik analizi, yerinde yapılan incelemeler gibi fiziksel çalışmalarla birlikte, bilimsel tekniklere ve yöntemlere dayalı, yeterli nitelikte ve kapsamda ekonomik, sosyal, kültürel, politik, tarihi, sektörel ve teknolojik araştırmalar yapılır, ilgili kurum ve kuruluşların görüş ve önerileri alınır.
Plan kararları, yapılan inceleme ve araştırma sonuçları değerlendirilerek oluşturulur. Plan raporunda, yapılan tüm inceleme ve araştırmalar, alınan görüş ve öneriler ve yapılan değerlendirmelerle birlikte, planın gerçekleştirilmesini sağlayacak uygulama araçları, kurumsal yapı ve denetim konularına dair ilkeler de yer alır.”
Onaylanan Bozcaada 1/25 000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı incelendiğinde, plan yapım sürecinde yukarıda bahsi geçen kurum görüşlerinin alınmadığı tespit edilmiştir. Bölgenin fiziksel ve sosyo-ekonomik özellikleri göz önüne alındığında,  korunması gereken kültürel ve tabiat varlıkları, tarım alanları, su kaynakları, ekolojik açıdan korunması gerekli alanlar, Bozcaada açısından önemli değerler olarak ortaya çıkmaktadır. Bu alanlara ilişkin kurum görüşlerinin yer almaması, adanın ve bölgenin geleceği açısından geri dönülmez sonuçlara neden olabilecektir.  Bu yönüyle onaylanan Bozcaada 1/25 000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı, gerek şehircilik ilke ve esaslarına gerekse Plan Yapımına Ait Esaslara Dair Yönetmelik’e aykırılık teşkil etmektedir.

DAVA KONUSU PLAN, PLAN YAPIMINA AİT ESASLARA DAİR YÖNETMELİK HÜKÜMLERİNE AYKIRIDIR.

Plan Yapımına Ait Esaslara Dair Yönetmelik’in 3. maddesinde Çevre Düzeni Planları şu şekilde tanımlanmaktadır:

“10) Çevre Düzeni Planı: (Ek:RG-2/9/1999-23804) (Değişik:RG-17/3/2001-24345) Konut, sanayi, tarım, turizm, ulaşım gibi sektörler ile kentsel-kırsal yapı ve gelişme ile doğal ve kültürel değerler arasında koruma-kullanma dengesini sağlayan ve arazi kullanım kararlarını belirleyen yönetsel, mekansal ve işlevsel bütünlük gösteren sınırlar içinde, varsa bölge planı kararlarına uygun olarak yapılan, idareler arası koordinasyon esaslarını belirleyen, 1/25000, 1:50000, 1:100000, veya 1:200000 ölçekte hazırlanan, plan notları ve raporuyla bir bütün olan plandır.”

Ayrıca, İmar Kanunu’nda çevre düzeni planları açıkça tanımlanmasa da 8. Maddenin (a) ve (b) bentleri bir arada değerlendirildiğinde bu planların bölge planı tanımına dahil edildiği anlaşılmaktadır. Söz konusu (a) bendinde; bölge planları “… sosyo - ekonomik gelişme eğilimlerini, yerleşmelerin gelişme potansiyelini, sektörel hedefleri, faaliyetlerin ve alt yapıların dağılımını belirlemek üzere hazırlanacak bölge planlarını, gerekli gördüğü hallerde Devlet Planlama Teşkilatı yapar veya yaptırır.” şeklinde tanımlanmaktadır. Bu tanımdan da anlaşılacağı gibi bölge planları, yerleşmelerin geleceklerine ilişkin farklı boyutlarda ilke ve hedeflerin belirlendiği planlardır.
Yukarıdaki tanımlar göz önüne alındığında, çevre düzeni planları, bölge planı kararlarına uygun olmak zorundadır. Ancak, Bozcaada Çevre Düzeni Planı, Çanakkale ve Balıkesir illerini kapsayan alanda yapımı devam etmekte olan 1/100 000 ölçekli planı tamamlanmadan onaylanmıştır. Bu durumda, 1/25 000 ölçekli çevre düzeni planı, Bozcaada’nın geleceğine ilişkin temel ilke kararları ve hedefleri olmaksızın onaylanmıştır. 1/100 000 ölçekli planda Bozcaada için onaylanan 1/25 000 ölçekli plandan farklı ilke ve öncelikler belirlenmesi durumunda değişik ölçeklerdeki planlar arasında uyumsuzluğun ortaya çıkması söz konusu olacaktır.  Ayrıca, onaylanan 1/25 000 ölçekli plan doğrultusunda yapılacak uygulamalar da yine aynı uyumsuzluk sebebiyle geri dönülmez sonuçlar doğurabilecektir.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yapımına devam edilen ve üst ölçekli plan konumunda olan 1/100 000 ölçekli plan onaylanmadan önce, yine Bakanlık tarafından alt ölçekli plan niteliğinde olan 1/25 000 ölçekli Bozcaada Çevre Düzeni planının onaylanması, plan hiyerarşisine ve Plan Yapımına Ait Esaslara Dair Yönetmelik hükümlerine aykırılık teşkil etmektedir.



DAVA KONUSU PLAN PLANLI ALANLAR TİP İMAR YÖNETMELİĞİNE AYKIRIDIR.

Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliğinin Tanımlara ilişkin İkinci Bölümünde Rekreasyon Alanları şu şekilde tanımlanmıştır:

“ac) Piknik ve eğlence (rekreasyon) alanları: Kentin açık ve yeşil alan ihtiyacı başta olmak üzere, kent içinde ve çevresinde günü birlik kullanıma yönelik ve imar planı kararı ile belirlenmiş; eğlence, dinlenme, piknik ihtiyaçlarının karşılanabileceği lokanta, gazino, kahvehane, çay bahçesi, büfe, otopark gibi kullanımlar ile, tenis, yüzme, mini golf, otokros gibi her tür sportif faaliyetlerin yer alabileceği alanlardır. Bu alanda yapılacak yapıların emsali (0,05) i, yüksekliği (6,50) m.yi geçemez.”

Onaylanan Bozcaada 1/25 000 Ölçekli Çevre Düzeni Plan Hükümleri incelendiğinde;
“Rekreasyon Alanları: Kentin açık ve yeşil alan ihtiyacı başta olmak üzere eğlence, dinlenme, piknik ihtiyaçlarının karşılanabileceği lokanta, çay bahçesi, büfe, otopark gibi kullanımlar ile, tenis, yüzme havuzu, mini golf gibi her tür sportif faaliyetlerin yer alabileceği alanlardır. Bu alanlarda Emsal (E)= 0,10’u, Hmax= 3,50 m.yi geçemez.” denmektedir.

Tanımlardan da görüleceği üzere, onaylanan plan ile, rekreasyon alanlarındaki yapılaşma emsali 0.05’den 0.10’a yükseltilerek 2 kat arttırılmıştır. Bu yönüyle onaylanan 1/25 000 ölçekli Bozcaada Çevre Düzeni planı Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliğine aykırılık teşkil etmektedir.

DAVA KONUSU PLAN 5403 SAYILI TOPRAK KORUMA VE ARAZİ KULLANIMI KANUNU İLE UYGULAMA YÖNETMELİĞİNE AYKIRIDIR.

5403 Sayılı Toprak Koruma Ve Arazi Kullanımı Kanunu’nun tanımlara ilişkin 3. maddesinde ve Toprak Koruma Ve Arazi Kullanımı Kanunu Uygulama Yönetmeliği’nin 4. maddesinde tarım arazileri sınıflandırması aşağıdaki şekilde yapılmaktadır:
“Mutlak tarım arazisi: Bitkisel üretimde; toprağın fiziksel, kimyasal ve biyolojik özelliklerinin kombinasyonu yöre ortalamasında ürün alınabilmesi için sınırlayıcı olmayan, topografik sınırlamaları yok veya çok az olan; ülkesel, bölgesel veya yerel önemi bulunan, hâlihazır tarımsal üretimde kullanılan veya bu amaçla kullanıma elverişli olan arazileri,
Özel ürün arazisi: Mutlak tarım arazileri dışında kalan, toprak ve topografik sınırlamaları nedeniyle yöreye adapte olmuş bitki türlerinin tamamının tarımının yapılamadığı ancak özel bitkisel ürünlerin yetiştiriciliği ile su ürünleri yetiştiriciliğinin ve avcılığının yapılabildiği, ülkesel, bölgesel veya yerel önemi bulunan arazileri,
Dikili tarım arazisi: Mutlak ve özel ürün arazileri dışında kalan ve üzerinde yöre ekolojisine uygun çok yıllık ağaç, ağaççık ve çalı formundaki bitkilerin tarımı yapılan, ülkesel, bölgesel veya yerel önemi bulunan arazileri,
Marjinal tarım arazisi: Mutlak tarım arazileri, özel ürün arazileri ve dikili tarım arazileri dışında kalan, toprak ve topografik sınırlamalar nedeniyle üzerinde sadece geleneksel toprak işlemeli tarımın yapıldığı arazileri”
Onaylanan Bozcaada 1/25 000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı incelendiğinde; plan kapsamındaki tarım alanlarının “Tarımsal Niteliği Korunacak Alanlar” olarak belirtildiği tespit edilmiştir. 5403 Sayılı kanun ve yönetmeliğinde tanımlanan tarım arazisi sınıflandırmasına uymayan bu tanımlama, hem bölgedeki tarımsal faaliyetlerin geleceğine ilişkin ayrıntılı mekânsal kararların alınmasına engel oluşturmakta, hem de bahsi geçen kanun ve yönetmeliğe aykırılık teşkil etmektedir.
Diğer yandan, Onaylanan Bozcaada 1/25 000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı Hükümleri incelendiğinde; Tarımsal Niteliği Korunacak alanlar başlığı altında;
“…Bağcılığın desteklenmesi koşulu ve amacıyla, ilgili yönetmelikler kapsamında, tarımsal faaliyeti ve tarım arazisi potansiyelini etkilememesi koşuluyla bir ailenin oturmasına mahsus bağevi yapılmasına izin verilebilir.” denmektedir.  
5403 Sayılı Toprak Koruma Ve Arazi Kullanımı Kanunu ve Toprak Koruma Ve Arazi Kullanımı Kanunu Uygulama Yönetmeliği incelendiğinde plan hükmünde bahsi geçen bağevlerine ilişkin herhangi bir tanım bulunmadığı tespit edilmiş olup, tarım alanlarında herhangi bir yapılaşmaya izin verilmemektedir.
Bu yönüyle onaylanan plan ve plan hükmü, yukarıda bahsi geçen kanun ve uygulama yönetmeliğine aykırılık teşkil etmektedir.

DAVA KONUSU PLAN KÜLTÜR VE TABİAT VARLIKLARINI KORUMA YÜKSEK KURULUNUN DOĞAL (TABİİ) SİTLER, KORUMA VE KULLANMA KOŞULLARI İLE İLGİLİ İLKE KARARI’NA (728 NOLU İLKE KARARI) AYKIRIDIR.

Kültür Ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulunun Doğal (Tabii) Sitler, Koruma Ve Kullanma Koşulları İle İlgili İlke Kararı’na (728 Nolu İlke Kararı)’nda 1. Derece ve 3. Derece Doğal Sit Alanlarına ilişkin tanımlar şu şekilde yer almaktadır:

I.        Derece Doğal (Tabii) Sit: Bilimsel muhafaza açısından evrensel değeri olan, ilginç özellik ve güzelliklere sahip olması ve ender bulunması nedeniyle kamu yararı açısından mutlaka korunması gerekli olan, korumaya yönelik bilimsel çalışmalar dışında aynen korunacak alanlardır.
III. Derece Doğal (Tabii) Sit: Doğal yapının korunması ve geliştirilmesi yolunda, yörenin potansiyeli ve kullanım özelliği de gözönünde tutularak konut kullanımına da açılabilecek alanlardır.
a) Bu alanlarda, kullanıma açılacak bölgelerde geçici dönem yapılanma koşullarının ilgili kurumların görüşleri alınarak koruma kurullarınca belirlenmesine, bu belirlemede varsa 1 /25.000 ölçekli çevre düzeni planı veya 1/5.000 ölçekli nazım planı kararları ile arazinin topografya, peyzaj, silüet vb. karakteristiklerinin gözönünde   tutulmasına, ancak hazırlanacak Koruma Amaçlı İmar Planı kriterlerini etkileyebilecek nitelik ve yoğunluktaki uygulamalara Koruma Amaçlı İmar Planı yaptırılmadan izin verilemeyeceğine, … karar verildi.

Onaylanan Bozcaada 1/25 000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı ve Plan Hükümleri incelendiğinde, plan kapsamında Tarımsal Niteliği Korunacak Alanların, 1. Ve 3. Derece doğal sit alanları sınırları içerisinde yer aldığı tespit edilmiştir. Tarımsal Niteliği Korunacak alanlar başlığı altında; “…Bağcılığın desteklenmesi koşulu ve amacıyla, ilgili yönetmelikler kapsamında, tarımsal faaliyeti ve tarım arazisi potansiyelini etkilememesi koşuluyla bir ailenin oturmasına mahsus bağevi yapılmasına izin verilebilir.”  ve “…tarımsal amaçlı yapılar ile yöreye özgü diğer faaliyetlerin gerektirdiği yapılar (şarap fabrikası, reçel fabrikası, zeytinyağı fabrikası, pekmez fabrikası, bu tesislere/ alanları ve üzüm alım yeri) yer alabilir” denmektedir. 

Kültür Ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulunun söz konusu ilke kararında 1. derece doğal sit alanlarında yapı yasağı getirilmiş, 3. Derece doğal sit alanlarında ise koruma amaçlı imar planının tamamlanması şartı ile sadece konut şeklinde yapılaşmaya izin verilmiştir. Bu dikkate alındığında, onaylanan Bozcaada 1/25 000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı hem 1. derece doğal sit alanlarında, hem de 3. derece doğal sit alanlarında, bölgeye ilişkin koruma amaçlı imar planı olmaksızın konut ve fabrika yapımına izin vermektedir.


DAVA KONUSU PLAN ŞEHİRCİLİK İLKELERİ, PLANLAMA ESASLARI VE KAMU YARARINA AYKIRIDIR.


Bilindiği üzere kıyı alanları, doğal sit alanları ve tarım alanları, koruma altında olan alanların başında gelmelerine rağmen, yıllardır ülkemizde çeşitli şekillerde tahribata uğramaktadırlar. Gerek yasalardaki boşluklar, gerekse kaçak olarak yapılaşma baskısı altında olan bu alanların korunması ise başta planlama olmak üzere konuya ilişkin tüm disiplinlerin en önemli sorunlarından biridir.

Özellikle kıyılardaki yapılaşmaya ilişkin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan‘ın bayram tatili sırasında Ege koylarında denetim yaptığı ve `Bu kadar vicdansızlık olmaz. Yapılaşma denize kadar girmiş. Kıyı kenar çizgisi filan hak getire. Neredeyse denize düşecekler. Bu kadar da olmaz` açıklaması, bazı basın ve yayın organlarına yansımıştır.

Bu halihazır durum ışığında onaylanan plan incelendiğinde ise, bahsi geçen koruma alanlarının tümünü sınırlarında barındıran Bozcaada ilçesinde, bu alanların tamamının yapılaşmaya açıldığı görülmektedir.

Onaylanan plan ile, adanın güney kıyılarının tamamına yakını turizm tesis alanları, günübirlik tesis alanları ve konut alanları şeklinde yapılaşmaya açılırken, aynı zamanda 1. Derece ve 3. Derece doğal sit alanı niteliğindeki tarım alanlarında bağ evi ve fabrikaların yapılmasının önü açılmıştır.

Korunması gereken alanların başında gelen doğal sit alanları, tarım alanları ve kıyı alanlarının plan yoluyla yapılaşmaya açılması, şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararına aykırılık oluşturmaktadır.




DELİLLER                        : Davalı İdare tarafından verilen dava konusu kararlar, plan çizimleri, plan notları ve her türlü belgeyi ihtiva eden işlem dosyaları, itiraz yazıları keşif ve bilirkişi incelemesi ve her türlü delil.

SONUÇ VE İSTEM          : Açıklanan ve Mahkemenizce resen saptanacak nedenlerle;


Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca hazırlanan ve …. tarih ve …. sayılı Olur’u ile onaylanan Bozcaada  1/25000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı’nın yürütmesinin durdurulmasına ve takiben iptaline karar verilmesini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini saygılarımızla vekâleten arz ve talep ederiz.

1 yorum:

  1. Dava açılması doğru bir karar. Dava Bursa İdare Mahkemesinde açılmak üzere başvurulmuş. Davanın Çanakkale İdare Mahkemesinde açılması gerektiği kanaatindeyim.

    YanıtlaSil