4 Aralık 2013 Çarşamba

Bozcaada Nazım İmar Planı (1997) ve Akvaryum Bağ Evleri Projesi (2010) aynı şirkete yaptırılmıştır

Nazım İmar Planı (1997) ve Akvaryum Bağ Evleri Projesi (2010) aynı şirkete yaptırılmıştır

Bozcaada'nın güneyinde yapılaşmaya imkan veren ve 1997 yılında Bozcaada Belediyesi tarafından onaylanan imar planı ile Akvarum Koyu'na yapılmak istenen 38 konutluk "Akvaryum Bağ evleri Projesi"nin aynı şirket tarafından hazırlandığı ortaya çıkmıştır.

Aşağıdaki belgeler "AN YAPI VE TURİZM LTD.ŞTİ"'nin sitesinden alınmıştır.

"BOZCAADA TUZBURNU VE HACIMAHMUT MEVKİİLERİ NAZIM İMAR PLANI, BOZCAADA - ÇANAKKALE, 1997)

http://www.anyapi.com.tr/anyapi/planlamalar/bozcaada/resimler/bozcaada1.jpg

"AKVARYUM BAĞ EVLERİ"

http://www.anyapi.com.tr/anyapi/planlamalar/bozcaada/resimler/bozcaada2.jpg


Bozcaada Belediyesi tarafından 1997 yılında onaylanan 1/5000 lik nazım imar planı ve 2010 yılında onaylanan "Akvaryum Bağ Evleri" projesi "An Yapı ve Turizm Ltd. Şti. | Global Mimarlık, Şehircilik İnş. ve Tic. Ltd. Şti." isimli şirkete
yaptırılmıştır.

Bu vesileyle, Bozcaada Belediyesi ile Akvaryum Bağ Evleri Projesi arasındaki ilişki belgelenmiştir.

Ekte sunduğumuz görüntülerde, projenin 38 konuttan oluştuğu AN YAPI'nın sunduğu detayda görülmekte ve "Akvaryum Bağ Evleri" sitesinde sunulan 8 konutun, bu görselin sağ üst tarafında yer aldığı görülmektedir.


İlk Etapta Yapılacak 8 Konut (Aşağıdaki resimde sol üstte yer almaktadır)
http://bozcaadaakvaryumbagevleri.com/det2.jpg

38 Konutluk Projenin Tamamı
http://www.anyapi.com.tr/anyapi/planlamalar/bozcaada/resimler/bozcaada2.jpg

Projenin Onama Yazısı
http://bozcaadaakvaryumbagevleri.com/onama.jpg

Belediye Tarafından Onaylanan Bozcaada İlçesi, Tuzburnu ve Hacımahmut Mevkileri Uygulama İmar Planı (1/1000)

http://oi39.tinypic.com/99ie0i.jpg

Geçtiğimiz haftalarda destekçilerimize ve takipçilerimizi şu bilgileri vermiştik

- Akvaryum Koyu'nda 38 konutluk toplu konut projesinin ilk etabı olan 8 konutluk proje için çalışmalar hali hazırda başlamış ve devam etmektedir.

- Akvaryum Koyu'nda yapılaşma bütün hızıyla devam etmektedir. Hali hazırda 4 konuttan oluşan bir projenin inşaatı devam etmektedir.

- Akvaryum Koyu'nda devam eden inşaatlar ve çalışmalar hukuki açıdan sıkıntılar içermektedir. Bozcaada'da SİT alanları 2009'da yeniden belirlenmiştir. Bu nedenle bu tarihten önce yapılan bütün planlar geçerliliğini yitirmiştir.

- 1997'de Bozcaada Belediyesi tarafından hazırlanıp, onaylanan 1/1000 ve 1/5000 lik projelerin bir geçerliliği yoktur.

- Çanakkale Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu da bu projeleri onaylarak, yanlışa ortak olmuştur.

- Bozcaada ile ilgili daha önce yapılan 1/25.000 lik plan genel olarak şehir merkezini kapsamaktadır. Bugün yapılaşmanın başladığı Akvaryum Koyu'nun 1/25.000 lik planı yoktur.

- Yeni 1/25.000 lik planda, bu alanlarının plana işlendiği ve adanın bağ ile tarım arazilerei dahil, güneyinde daha büyük bir alanın yapılaşmaya açıldığı görülmektedir.

- Yeni 1/25.000 lik yürürlülüğe girmeden adanın hiçbir köşesine çivi bile çakılmaması gerekmektedir.

- Sayın Başkanımız, bu alanların 1997'de imara kendi yönetimi tarafından açıldığını kabul etmiş, "Akvaryum Bağ Evleri" projesini ise yalanlamamıştır.
Biz bütün ortaya koyduğumuz iddiaları belgelere dayandırmakta, belgeler üzerinden konuşmaktayız.

Forumumuzu yalancılık ve iftira ile suçlayanları, yine belgelerle konuşmaya davet ediyor, bize yönelik sürdürülen "karalama faaliyetleri"nin ise başarıya
ulaşamayacağını belirtmek istiyoruz.

Adamızın nadide köşesi olan Akvaryum ve Ayana Koyunun geleceğini belirleyecek plan ile "Akvaryum Bağ Evleri" isimli 38 konutluk korkunç projenin aynı şirkete yaptırılması kabul edilemez.Bu Akvaryum Koyu'nun geleceğinin masa başında nasıl planlandığını göstermektedir.

Kamuoyunun bilgisine DİKKATLE sunarız.

Değerlendirmeyi, dostlarımızın ve takipçilerimizin bilgisine sunarız.
BOZCAADA FORUMU

http://www.facebook.com/BozcaadaForumu
http://www.twitter.com/BozcaadaForum
http://bozcaadaforumu.blogspot.com


DİĞER BELGELER İÇİN :

https://www.facebook.com/media/set/?set=a.236424776524986.1073741863.187879648046166&type=1











1 Aralık 2013 Pazar

AKVARYUM'DA İMAR İZNİ VE YAPI RUHSATININ İPTALİ İÇİN SÜREÇ İŞLETİLEBİLİR !

AKVARYUM'DA İMAR İZNİ VE YAPI RUHSATININ İPTALİ İÇİN SÜREÇ İŞLETİLEBİLİR !


*Fotoğraf, Gökçeada Bademli Köyü'ndeki inşaata aittir.

Kardeş adamız Gökçeada'da, Gökçeada Gönüllüleri Derneği tarafından uzun yıllardır sürdürülen mücadelenin, mahkeme tarafından haklı bulunması bize umut vermektedir.

Gökçeada Bademli Köyü'nde hukuksuz bir şekilde inşaatı tamamlanan 5 katlı bina* için Gökçeada Gönüllüleri Derneği, araziyle ilgili Belediye tarafında alınan SİT kararını ve yapı ruhsatının iptali için dava açmıştı.

Edirne Bölge İdare Mahkemesi önce yürütmeyi durdurma kararı vermiş, geçtiğimiz Ağustos ayında ise binanın SİT alanı içinde olduğuna karar vererek, Gökçeada Belediye'si tarafından alınan kararları ve yapının ruhsatını iptal etmişti.

Mahkeme Kararının Tam Metni - http://goo.gl/XVCNSV

Biz de Bozcaada Forumu olarak, Akvaryum Koyu'nu hala devam eden, doğal dokuyu bozan inşaatlerin ve projelerin durdurulması, ayrıca yapılaşmanın Ayana, Beylik ve Çanak Koyu'na sıçramaması için, yapacağımız değerlendirmelerden ve görüşmelerden, sonra gerekli mercilere başvuru sürecini başlatmayı düşünüyoruz.

GÖKÇEADA'DA NE OLMUŞTU ?


SİT alanında kalan arazide bina yapılmasının önü Gökçeada Belediyesi’nin, 2010’da plan değişikliğine giderek bölgeyi turizm merkezi ilan etmesiyle açıldı. Belediye, Çanakkale Koruma Kurulu’nun 2004’te onayladığı 1/25 binlik koruma planında otelin yapıldığı araziyi SİT dışına çıkardığını öne sürerek inşaata onay vermişti. Gökçeada Gönüllüleri Derneği parselin sit alanı dışına çıkarılması kararı ve yapı ruhsatının iptali için dava açtı. Edirne Bölge İdare Mahkemesi önce yürütmeyi durdurma kararı verdi. Mahkeme arazinin SİT alanı içinde kaldığına hükmetti. Kararı, Danıştay onarsa bina yıkılacak.

http://www.radikal.com.tr/turkiye/mahkeme_bademlideki_otel_sit_alani_icinde-1134038

DAVA NEDEN AÇILMIŞTI ?

"Bademli Köyü, 101 ada, 22 ve 23 parsel sayılı taşınmazlara yönelik 1/5000 ölçekli ve 1/1000 ölçekli tadilat ve ilave imar planının kabulüne ilişkin Gökçeada Belediye Meclisi'nin 06/02/2012 tarih ve 2012-16 sayılı kararının; hukuka aykırı olduğu, plan değişikliği ile mevcut yapıya hukuki uyarlık kazandırılmaya çalışıldığı, üst ölçekli plan notlarına aykırılık teşkil ettiği, düzenleme sahasının müstakil bir imar adasından küçük olamayacağı ve parsel ölçeğinde plan yapılamayacağı, parsellerin sit sınırının içinde yahut bitişik konumda bulunduğu, bu nedenle kurulun bilgi ve görüşünün alınması gerektiği iddia edilerek iptali istenilmektedir."

29 Kasım 2013 Cuma

Bakanlık'ın uyarısıyla Akvaryum Koyu için inceleme başlatıldı !

AKVARYUM KOYU İLE İLGİLİ SON DURUM !


Çanakkale Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın talimatıyla, Bozcaada'nın Mermerburnu Mevkii - Akvaryum Koyu ile ilgili inceleme başlatmıştır.

Çanakkale Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü'ne bağlı bir ekip, geçtiğimiz günlerde Belediye'den bir temsilcinin de katılmıyla, Akvaryum Koyu'na giderek bölgeyi yerinde incelemiştir. Bundan sonraki süreçte yetkililer, bölgedeki yapılaşmayla ilgili olarak, imar izinlerini, onaylanan projeleri ve 2011 yılında alınan kurul kararlarını inceleyerek durumu Bakanlık'a bildirecektir.

Geçtiğimiz Ağustos ayında yapılan değişiklikle, Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulları, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na bağlanmış olup, tüm doğal sitler ile korumaya alınmış tabiat varlıkları hakkında değerlendirme yapma yetkisi Bakanlık'a bağlı bu kurumlara verilmiştir.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na bağlı kurullara, tüm doğal sitler ile korumaya alınmış tabiat varlıkları hakkında değerlendirme yapmak doğa koruma alanlarını "yeniden belirleme" yetkisi tanınmıştır.

Toplu Konut Tehdidi altındaki Akvaryum Koyu bilindiği üzere 3'ncü Derece SİT vasfına sahiptir. Kültür Ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulunun Doğal (Tabii) Sitler, Koruma Ve Kullanma Koşulları İle İlgili İlke Kararı(728 Nolu İlke Kararı)’nda 3. Derece Doğal Sit Alanlarına ilişkin tanımlarda, bu tür alanlar ancak, doğal yapının korunması ve geliştirilmesi amacıyla, yörenin potansiyeli ve kullanım özelliği de gözönünde tutularak yapılaşmaya açılabilmektedir.

İlgili kurulca yapılan değerlendirme sonucunda, bölgenin durumuyla ve eğer bir ihlal varsa kovuşturma açılıp açılmamasıyla ilgili kararın, önümüzdeki günlerde verilmesi beklenmektedir. Bölgede şu an için herhangi bir faaliyet devam etmemektedir.

Akvaryum Koyu için alınan hatalı ve kamu yararı gözetmeyen kararlardan dönüleceğini umut ediyoruz.

Destekçilerimize ve takipçilerimize saygıyla sunarız.

Bozcaada Forumu eposta : bozcaadaforumu@gmail.com
http://www.facebook.com/BozcaadaForumu
http://www.twitter.com/BozcaadaForum

SN.BAŞKAN AKVARYUM KOYU’NDAKİ TOPLU KONUT PROJESİNİ VE İNŞAATLARI KABUL ETMİŞTİR !


SN.BAŞKAN AKVARYUM KOYU’NDAKİ TOPLU KONUT PROJESİNİ VE İNŞAATLARI KABUL ETMİŞTİR !



Sayın Mutay’a Akvaryum Koyu’ndaki 38 konutluk projeye kimin onay verdiğini, Akvaryum Koyu’nu kimin imara açtığını, bütün bu kararların kimin başkanlığı döneminde alındığını “Adamız Talan Ediliyor, Toplu Konut İnşaatına Kim Olur Verdi” başlıklı bildirimizde sormuştuk.

Sayın Mutay geçen günlerde yaptığı açıklamada, 3’ncü derece SİT Alanı olan ve kamu yararı gereği özenle korunması gereken Ayana, Çanak, Beylik ve Akvaryum gibi doğal plajların bulunduğu güney sahillerinin, kendi yönetimi tarafından yapılaşmaya açıldığını kabul etmiş ve “Akvaryum Koyu’nda böyle bir konut projesi inşaatı-yapılaşma olmayacaktır” diyememiş, aksine yapılaşmanın nasıl olacağını detaylarıyla açıklamıştır. Kendi yönetimi tarafından onaylanan imar planı da bunu göstermektedir.

Belge 1- Bozcaada Belediyesi tarafından çıkartılan 1/1000 Uygulama İmar Planı http://oi39.tinypic.com/99ie0i.jpg

 http://oi39.tinypic.com/99ie0i.jpg

Mutay ayrıca bu kararının arkasında olduğunu belirterek, bunu bağcılığı korumak adına yaptığını iddia etmiştir ki, yakın gelecekte Bozcaada’da bağcılık diye bir kalmayacaktır. Adadaki şarap üreticileri, uzman değerlendirmeleri ve rakamlar Bozcaada’da  bağcılığın ve bağların içler acısı halini ortaya koymaktadır. Bağcılığın bugün bu noktaya gelmesinin nedenlerinden biri de Sayın Mutay yönetiminin, adada bağcılık yerine turizm potansiyelinin geliştirilmesi yönünde attığı adımlardır. 

Belge 2 - “Bozcaada’da bağ da bitiyor, bağcılık da” başlıklı haber : http://goo.gl/rG26Ds

Belge 3- “Bozcaada’ya yok olmaya yüz tutan çavuş üzümü” : http://goo.gl/8q5UeF 

Sayın Başkan, yaptığı açıklamada,

Akvaryum Koyu’nun imara kendi başkanlıığı döneminde açıldığını,  “BİZ O GÜNÜN ŞARTLARINDA O YERLERİ İMARA AÇTIĞIMIZDA 2.000 METREYE AÇTIK” sözleriyle kabul etmiş,

98 bin metrekarelik topku konut alanı içinse, “BAHSETTİKLERİ ALAN, 1997 YILINDA İMARA AÇILAN YERLERDEN”, “FAKAT ORADAKİ YAPILAŞMA ARAZİSİ İDDİA EDİLDİĞİ GİBİ BÜYÜK BİR ALAN DEĞİL” diyerek, toplu konutun yapılacağı alanı “yapılaşma arazisi” olarak tanımlayarak, böyle bir proje olduğunu kabul etmiştir. 

Belge 4- Sn. Başkan’ın açıklaması : http://goo.gl/g7jBhO 

DİKKAT ÇEKEN NOKTA ŞUDUR Kİ ! 

Sayın Başkan açıklamasında,  ilk etap dahilinde 8 konut inşaatı için çalışmalarına başlanmış olan projeyle ilgili, tek bir kelime dahi etmemiş, Başkan’ın açıklamasında, toplu konut projesine dair “bu proje hayal ürünüdür”, “Akvaryum Koyu’nda böyle bir yapılaşma olmayacaktır”, “Akvaryum Koyu’na böyle bir konut projesi yapılmayacaktır” şeklinde bir ifade kullanamamıştır.

Sayın Başkan, diğer taraftan Akvaryum Koyu’nda devam eden inşaatlarla ilgili olarak “İnşaat Y.K. isimli şahsa aittir ve 4 evden ibarettir” diyerek, Akvaryum Koyu’nda yapılaşmanın başlamış olduğunu kendi sözleriyle itiraf etmiştir. 

ADAYI GÖZÜ GİBİ KORUDUĞUNU BELİRTEN BİRİ, BU PROJEYE NASIL ONAY VERMİŞTİR ? 

Doğal Sit Alanları Koruma ve Kullanma Koşullarına göre, 3’ncü derecel Doğal Sit alanları ancak doğal yapı korunarak ve bölgenin özelliği göz önüne alınarak yapılaşmaya açılabilir.

Sayın Başkan açıklamasında, “4 dönemdir Bozcaada'yı gözüm gibi korumaya çalıştım. Bundan sonra da “bu insanlara rağmen” adayı sonuna kadar korumak adına çalışacağım” demiştir.

Sayın Başkan, gözü gibi koruduğunu belirttiği adanın en nadide köşesinde, 98 bin metrekarelik bir alanda 38 konutluk bir projeye nasıl onay verebilmiştir ?

Adayı gözü gibi koruduğunu ifade eden Başkanımıza şu hususları altını çizerek hatırlatırız

Akvaryum Koyu, adamızın özel ve korunması gereken yerlerinden biri olmakla beraber, ismini denizinin renginden ve temizliğinden almaktadır.

Koya bakan yamaçlarda, birçok hayvana ve canlıya ev sahipliği yapan, Bozcaada ekosisteminin bir parçası, adanın havasına, kokusunu veren 3 farklı türde geven türü yaşamaktadır.

Kamu yararı açısından mutlaka korunması gerekli olan ve herkese ait olan Akvaryum Koyu’nun bitki örtüsü ve görüntüsü, şahıslara ve büyük sermaye gruplarına ait çirkin yapılarla, hele ki  38 konutluk devasa bir projeyle talan edilemez.

Akvaryum Koyu’nda başlayan ve hala devam eden inşaatları, yapılaşmayı, Bozcaada’yı sevdiğini ve koruduğunu söyleyen hiç kimse, Başkan da dahil savunamaz !

Adayı gözü gibi koruduğunu ifade eden Başkanımıza, bütün itirazlara ve açılan davalara rağmen yine kendi yönetimi tarafından verilen imar izniyle, Habbele’de havuzlu lüks bir otel yapıldığını hatırlatırız. Sayın Başkanın denizi açık bir şekilde işgal eden, hatta iskele bile inşa eden bu işletmeye karşı neden bir önlem almadığını da merak etmekteyiz. 

Belge 5- Belgeriyle Habbele'deki Otel İnşaatı http://goo.gl/W1cPPY 

Diğer taraftan, adanın güneyinin, yapılaşmaya açılması için 1’nci derece SİT alanından, 3’ncü derece SİT alanına çevrilmiş olmasının, yine Sayın Başkan’ın icraatlerinden biri olduğunu biliyoruz. Adamız söz konusu olduğunda, özellikle Ayana, Çanak ve Akvaryum gibi doğal koyları için  alınan yapılaşma kararlarının, bölgenin özelliğine ve niteliğine bakılmadan alındığını düşünüyoruz.

Sayın Mutay, ANAP İlçe Başkanı olduğu 1990 yılında Milliyet Gazetesi’ne verdiği demeçte, "Sit alanının birkaç derece aşağı alınmasını ve hatta tamamen kaldırılmasını istiyoruz" diyerek o tarihlerde, turizm odaklı niyetini belli elmiş, Milliyet Gazetesi ise bu durumu "turizmin gelişmesi uğruna göz yumulan plansız yapılaşma Çanakkale'nin ilçesi Bozcaada'yı tehdit etmeye başladı" ve "Bozcaada'nın tamamı 1,2 ve 3.derece SİT alanı olarak koruma altında bulunuyor. Ancak, belediye korumayı kaldırmaya çalışıyor" diyerek haberleştirmişti. 

Belge 6-  Milliyet : “Bozcaada da Elden Gidiyor” haberi :  http://goo.gl/7Tby3s 

Adayın güneyini imara açtıklarını kabul eden Sayın Mutay, “Peki o güney tarafını, 1996 yılında neden bu küçük imarlara açtık? derseniz; sebebi çayır ve ova tarafındaki yapılaşmayı engellemek. Nasıl olsa o tarafta bağcılık yok, bizde bağcılık adına o bölgede imar izni çıkardık. Yani bağcılığı korumak adına açtık” demiştir.

Sayın Mutay’ın bu sözleri gerçeği yansıtmamaktadır. Sayın Mutay’ın küçük imarlara açtık dediği alan, bugün Poyraz Limanı olarak bilinen Logar Limanı’ndan Ayazma’ya kadar olan alandır.

27.6.1997 tarihli belgede, "Bozcada İlçesi, bugünkü arazisi kullanımı devam ettirilerek, doğal karakteri korunacak ve 3.derece doğal sit alanında kalan LOGAR LİMANI (POYRAZ LİMANI) ile AYAZMA SIRTINA kadar alan" için 1/5.000 ölçekli Nazım Planı ve 1/1.000 ölçekli İmar uygulama planının Bozcaada Belediyesi Başkanlığı'nca hazırlandığı görülmektedir. 

Belge 7- Bozcaada Belediyesi tarafından çıkartılan 1/1000 Uygulama İmar Planı http://oi39.tinypic.com/99ie0i.jpg 

Mutay’ın belirttiği üzere 1/25.000 lik planlar artık Bakanlığın uhdesinde olsa dahi, uzmanların dikkat çektiği üzere “plan Belediye'den giden taleplerle şekillenmektedir ve yapılaşma şartlarıyla ilgili kararlar Belediye ile birlikte görüşülerek verilmektedir. Ayrıca, bir yerin planı daha önce yapıldı diye, bir daha oralar imara kapatılamaz diye bişey yok. Bu büyük bir yanılsamadır.”

İmar açılmaması gereken bir yerle ilgili “yapılaşma koşulları”ndan Sn. Mutay, abestle iştigal etmektedir. Mutay, rakamlarla oynayıp, insanların kafasını karıştırarak konuyu saptırmaktadır.

Kaldı ki, “Akvaryum Bağ Evleri Projesi” söz konusu olduğunda, orada kaç adet parsel olduğundan, eski ve yeni yapılaşma koşullarını karşılaştırarak, mevcut araziye kaç adet bina yapılabileceğinden ve kaç adet 2.000 m2 arazi ortaya çıktığından Sn.Mutay bahsetmemiştir.

Biz ne demiştik : “'Akvaryum Bağ Evleri' Toplu Konut projesinin imar izni 1997 yılında verilmiş, projesi ise 2010'da onaylanmıştır. Geçtiğimiz Mayıs ayında onaylanan ama yürürlüğüne girmeyen 1/25.000'lik imar planıyla birlikte, o bölgede yapılaşmanın önü tamamen açılmakta, 2 günübirlik tesis ve 1 otel planlandığı görülmektedir. Yeni imar planının yürürlülüğe girmesiyle birlikte, Akvaryum Koyu tamamen betonlaşacaktır””

Sayın Mutay ne diyor ? : “Ayrıca yeni imar planı daha hayata geçmediği için hiç bir yer için eski imara göre alanlar genişletilmemiştir.Ve tekrar söylüyorum; 1996 yılında açılan imarın haricinde, adada yeni imarla ilgili hiçbir yerde yapılaşma olmamıştır”

Sayın Mutay, kelimelerle oynasa dahi, gerçeği saklamayamıştır. Mutay, yeni imar planıyla ilgili yapılaşma olmamıştır derken, 1996’daki imar planına göre yapılaşmanın devam ettiğini kabul etmiştir. Bizim belirttiğimiz husus ise, kendisinin de kabul ettiği üzere özellikle Akvaryum Koyu’nda devam eden bu yapılaşmanın, yeni imar planıyla birlikte daha da genişleyeceğidir. 

ÇAYIR VE OVA MESELESİ 

Adanın güneyini, imara açılmasının nedeni olarak, çayır ve ova tarafındaki yapılaşmayı engellemek gösteren Mutay, yeni imar planıyla birlikte, Çayır ve Ova’da yapılaşmanın önünün açıldığını gerçeğini de adalılarla paylaşmalıydı. Mutay bu gerçeği saklayarak adalıları yine yanlış bilgilendirmiştir.

Fakat, bu gerçeği paylaşmamasının altındaki gerçeği, tüm adalılar da dahil olmak üzere, bizler çok iyi biliyoruz. İmar planı oylamasında, bu konunun neden tartışma yarattığını da biliyoruz. 

Belge 8- Çayır’daki Çatlak : http://goo.gl/Y6Bu1x 

Sayın Mutay’a, neden Çayır Bölgesi’ni imara açmak istediğini sormak istiyoruz ve Çayır Bölgesi’nde hangi meclis üyesinin arazilerinin olduğunu açıklamaya davet ediyoruz.

Bu bağlamda, Şehir Plancıları Odası Çayır Bölgesi için söylediklerini tekrar hatırlatmak istiyoruz :

"Bu plan kuzeyde pansiyon alanlarının oluşturulabilmesinin önünü açmıştır. Henüz herhangi bir yapılaşma olmadığı kuzey kıyısında yer alan Çayır Bölgesi adres gösterilerek, gelecekte bu bölgede yapılaşmanın olabileceği öngörülmüştür. Plan notunda yer alan ifadelere göre, Çayır Bölgesi daha sonra imara açılabilir, turizm alanı oluşturulabilir demektir" 

Belge 9- Şehir Plancıları Odası – Çayır Bölgesi : http://goo.gl/lA3jqQ 

MUTAY : “BU HABERLERİ YAPAN İNSANLAR HEP AYNI 3-5 KİŞİ” 

Sayın Mutay, güncel siyasi tartışmaları yakından takip ediyor olacak ki, “3-5 Çapulcu Bunlar” tanımlamasına benzer bir sıfatı bizim için uygun görmüş, teşekkür ederiz. Zira Mutay hızını alamayarak, bizleri kaçak inşaat sahibi olmakla ve menfaatlerimize göre hareket etmediği için Belediye’yi karşı karalama kampanyası içine girdiğimizi iddia etmiştir. Sayın Mutay’ı bu iddiaları ve isimleri açıklamaya çağırıyoruz !

Sayın Mutay, yine hızını alamayarak, şu sözlerle bizi seçim çalışması yapmakla suçlamıştır :“Buradan beni yıpratmaya çalışanlar, bu asılsız haberlerle oy bekleyenler yanılıyor” demişti

Sayın Mutay daha önce de forumumuzla ilgili olarak, “orada toplanan 30-40 kişiye bakıyorum konularla ilgili hiç bilgi ve belge sahibi olmadan toplantılar yapıp ada hakkında karar vermeye çalışıyorlar…belediyeye karşı olan bazı insanların yönlendirildiği bir hareket olarak görüyorum” demiş, ve bizi “Yazın gelip kışın adayı terk edenler” olarak nitelemiştir.

Sn. Mutay şunu bilmelidir ki, bizler, yaşamına, toprağına, kültürüne ve toprağına sahip çıkan, bunları korumak adına mücadele eden, adaya gönül vermiş kişileriz. Bizim ne kaçak inşaatımız, ne seçim hesaplarımız ne de başka hesaplarımız vardır.

Mücadele duygumuzun daha da güçlenerek ortaya bir forum çıkmasının nedeni, SEÇİMLE değil ama GEZİ’yle ilgisi vardır. Adamızın geleceğine kast edecek her türlü uygulamayla, rant ve çıkar gruplarıyla sonuna kadar mücadele edeceğiz.

Sayın Mutay, forum toplantılarımızla, adada daha once düzenlenen halk toplantıları arasındaki farkı kavrayabilcek düzeydedir.

Bizim sorunumuz Sayın Mutay'la değil, yönetim ve şekli ve uygulamalarıyla ilgilidir. Belediye Başkanı hangi partiden ve kim olursa olsun, tek isteğimiz, adalılar olarak sözlerimizin dinlenmesi, adanın geleceğiyle ilgili kararlar alınmadan önce fikirlerimizin alınması ve sorunlarımıza ilgi gösterilmesidir. Aynı husus, Belediye Meclis Üyeleri içinde geçerlidir. Bu şartları yerine getirmeyen ve adanın geleceğini korumayan her kişinin, partisi ne olursa olsun karşısında olacağız.

Sayın Mutay, “O yalanları atanların söylediği gibi orada böyle büyük yapılaşmalar yok. Gidin kendiniz görün. İsteyenler de belediyeden bunun hakkında bilgi alabilirler.” Demiştir.

Biz de kendisini, Sulubahçe’ye, Tekirbahçe’ye gitmesini, Habbele’de izin verdiği otele karşıdan bir bakmasını öneriyoruz.

Toplu Konut Projesiyle şimdi sırada Akvaryum Koyu vardır. Akvaryum Koyu’nda başlayan inşaatlar, bunun habercisidir. Sırada, Ayana, Beylik, Çayır, Ova ve Ayazma sırtları vardır. 

ADAYI GERÇEKTEN SEVENLER ve ADAYA GÖNÜL VERENLER!

ZAMAN, DÜŞÜNDÜKLERİNİZİ ve HİSSETİKLERİNİZİ SÖYLEME, YILLARDIR SÜREN KORKUYU ÜZERİNİZDEN ATMA ZAMANIDIR ! 

KENDİ KÖŞELERİMİZE ÇEKİLMEK SUSMAK ADAMIZIN SONUNU GETİRECEK UYGULAMARA ONAY VERMEKTİR ! ZAMAN KIŞ UYKUSUNA YATMA ZAMANI DEĞİLDİR !



ÇÜNKÜ BAŞKA BİR BOZCAADA YOK ! 

Tüm dostlarımıza ve takipçilerimize destekleri için teşekkür eder,
saygı ve sevgilerimizi sunarız.
 

BOZCAADA FORUMUhttp://www.facebook.com/bozcaadaforumu
http://www.twitter.com/BozcaadaForum


25 Kasım 2013 Pazartesi

AKVARYUM KOYU'NDAKİ ÇALIŞMALARLA İLGİLİ ÖNEMLİ UYARI !



ÖNEMLİ UYARI !

Çeşitli kaynaklar üzerinden, Akvaryum Koyu'nda herhangi bir inşaat çalışması olmadığına dair asılsız bilgiler paylaşılmaktadır. Birkaç gün önce yaptığımız arazi etüdü sırasında, orada yapılan çalışmaların bizzat tanığıyız. Aşağıdaki fotoğraflar bölgede devam eden çalışmalara aittir. Ayrıca ekte bölgenin GOOGLE MAP uydu görüntüsü yer almaktadır.



"Akvaryum Bağ Evleri" Toplu Konut projesinin imar izni 1997 yılında verilmiş, projesi ise 2010'da onaylanmıştır. Geçtiğimiz mayıs ayında onaylanan ama yürürlüğüne girmeyen 1/25.000'lik imar planıyla birlikte, o bölgede yapılaşmanın önü tamamen açılmakta, 2 günübirlik tesis ve 1 otel planlandığı görülmektedir. Yeni imar planının yürürlülüğe girmesiyle birlikte, Akvaryum Koyu tamamen betonlaşacaktır.

Toplu Konut İnşaatı ile ilgili fotoğraflar, "Akvaryum Bağ Evleri" sitesinden alınan fotoğraflardır. http://bozcaadaakvaryumbagevleri.com/calisma.html

Ekte :

1) Akvaryum Bağ Evleri Projesi ile ilgili Belediyenin 1997 verdiği imar izni ve 2010'daki proje onayı gösterir belge
2) Yeni imar planında projenin genişleme-yayılma alanın gösterir pafta bilgisi (açıklamamızda bahsettiğimiz 98 bin metrekarelik alan)
3) Yeni imar planının yürürlüğüyle girmesiyle Akvaryum Mevkii'nde inşaati başlayacak diğer otel ve günübirlik tesis yerlerinin yeri


Mevcuttur.

Saygıyla sunarız.






BOZCAADA'NIN İMAR TARİHÇESİ

BOZCAADA'NIN İMAR TARİHÇESİ

1990 yılında açıklama yapan Sn. Mutay : "Bağcılık ve şarapçılık ölüyor. Biz de mecburen tarım alanlarını turizme açıyoruz"

1990'DAN BUGÜNE DEĞİŞEN HİÇBİRŞEY YOK !

Bozcaada'da, bağların, koyların ve tarım arazilerinin "turizmi geliştirme" adı altında yapılaşmaya açılmasına ilişkin kararlar 1990'lı yıllarda alındı.

Bugün yapılan tartışmaların ve uyarıların çoğu o günlerde de yapılmıştı. O gün mücadeleyi yürütenler, "Betonlaşmayı engellemek için herkesin cansiperana çalışması gerekiyor" şeklinde açıklamada bulunuyordu.

Milliyet Gazetesi, o günlerdeki tartışmaları 24 Nisan 1990'da haber yaparak "BOZCAADA DA ELDEN GİDİYOR" başlığını kullanmıştı.

https://fbcdn-sphotos-b-a.akamaihd.net/hphotos-ak-frc1/994987_233630670137730_705939454_n.jpg
Haberde "turizmin gelişmesi uğruna yumulan plansız yapılaşma Çanakkale'nin ilçesi Bozcaada'yı tehdit etmeye başladı" ve "Bozcaada'nın tamamı 1,2 ve 3.derece SİT alanı olarak koruma altında bulunuyor. Ancak, belediye korumayı kaldırmaya çalışıyor" diyerek haberleştirmişti.

1990 yılında Bozcaada ANAP İlçe Başkanlığı ve Belediye'de meclis üyeliği görevinden bulunan Sn. Mustafa Mutay, 1994 yılında Bozcaada Belediye başkanı oldu.

Mutay o tarihte, adanın turizme açılmasından başka hiçbir alternatifi olmadığı belirterek, "Bozcaada'nın yıllardır geçim kaynağı olan bağcılık ve şarapçılık ölüyor. Biz de mecburen tarım alanlarını turizme açıyoruz" demişti.

Mutay, "Sit alanının birkaç derece aşağı alınmasını ve hatta tamamen kaldırılmasını istiyoruz" diyerek o tarihlerde, turizm odaklı niyetini belli elmişti.

Gazete, bu niyeti "Bozcaada'nın tamamı doğal, 1.2. ve 3.derece SİT Alanı olarak koruma altında bulunuyor. Adanın şimdiye kadar bozulmadan kalmasında en büyük etken olan bu durum belediyenin önerdiği "koruma amaçlı bir yasa tasarısı" ile kaldırılmak isteniyor.

SAHİL BETONLAŞMANIN EŞİĞİNDE

Gazete, "SAHİL BETONLAŞMANIN EŞİĞİNDE" ara başlığını kullanarak, bugün bizim Belediye'nin doğrudan dahil olduğu ve geçtiğimiz mayıs ayında kabul edilen "1/25.000" plan ile dikkat çektiğimiz tehlikeyi daha 1990'da dile getirmiş, aradan tam 23 yıl geçmesine rağmen, adayı 20 yıldır yöneten Mutay'ın döneminde tehdit azalmamış artmıştır.

Haberde yer alan "bağların ve bakir koyların bulunduğu sahil kesiminin imara açılması dikkat çekiyor" ifadeleri, bugün bizim kullandığımız ifadenin aynısı olması rastlantı değildir.


PARSEL PARSEL SATILDI

Bugüne benzer bir şekilde, arsaya taleplerin arttığı o günlerde, rant ve turizm adayı baskı altına almıştı.

"Adada son dönemlerde büyük arsa satışlarıyla karşılaşılıyor. Sahil şeridinin üçte ikisi başka şehirlerden gelenler tarafından alınmış"

ADADA KANALİZASYON ŞEBEKESİ YOK

Dikkat çeken diğer bir ayrıntı ise, bu yaz bizim dile getirdiğimiz kanalizasyon probleminin 1990'da yılında dile getirilmiş olmasıdır. Aradan geçen 23 yılda, bu problemin çözülememiş olması, mevcut yönetimin bir BAŞARISI olarak görmek gerekir diye düşünüyoruz.

Kooperatiflere, otellere ve yazlık sitelere imar izinleri çıkartılırken, bugün hale bir kanalizasyon şebekesinin ve arıtma tesisinin yapılamamış olması düşündürücüdür.

YAZ AYLARINDA PATLAYAN NÜFUS

Haberde, Belediye'nin nüfusu 2bin olan adanın altyapı hizmetlerini ancak karşılabildiği belirtilirken, konut projeleriyle birlikte hizmetlerin nasıl karşılacağını da sorulmuş olmasına rağmen, bugün o soru hala geçerliliğini kor

20 YILIN HESABI !

Sayın Başkan Mutay, 1990 yılından beri bizatihi, özellikle 1994 yılında Belediye Başkanı olduktan sonra ada için alınan kararlar konusunda bizatihi sorumludur.

O günlerde, turizmin uğruna yapılan plansız yapılaşma, nasıl bizi bugünlere getirdiyse,

bugün yine turizm ve rantın yönlendirmesiyle hazırlanan 1/25.000 lik planının bizi nereye götüreceğini herkes iyi düşünmek durumundadır. Yeni imar planıyla birlikte, adaya biçilen gelecek : DAHA FAZLA BETONLAŞMA, TURİZM ve NÜFUS'tur. Yöneticilerimizin vizyonunda, adayı adaya yapan BAĞCILIK ve ŞARAPÇILIK gibi değerler yoktur. Onlar, zaten bunları 1990 yılında gözden çıkarmıştır.

Bu nedenle, BOZCAADA İÇİN YARIN ÇOK AMA ÇOK GEÇ OLABİLİR !

23 Kasım 2013 Cumartesi

ADAMIZ TALAN EDİLİYOR !

ADAMIZ TALAN EDİLİYOR

SORUYORUZ : 25 FUTBOL SAHASI BÜYÜKLÜĞÜNDE TOPLU KONUT İNŞAATINA KİM OLUR VERDİ ?

Bağlarda, tarım alanlarında ve doğal plajlarda yapılaşmanın önünü açan imar planı, 3.000 kişilik kruvaziyer gemilerinin yanaşacağı yeni liman projesi ve kanalizasyon suyunun denize verilmesi derken, şimdi de ortaya devasa bir toplu konut projesi çıktı.

Adamızın nadir köşelerinden biri olan Akvaryum Koyu'nda (Mermerburnu Mevkii) etrafı dikenli tellerle çevrili büyük bir alanda başlayan inşaatın, 38 konutlu bir toplu konut inşaatına ait olduğu ortaya çıktı.

İnşaatın yapılacağı alan 25 futbol sahasına eşit olan 98 bin 889 metrekare'lik bir alandır.

Buraya ne yapılacağı ve ne yapıldığı hiçbir zaman açıklanmamış, etrafı tellerle çevrili bu alanla ilgili yıllardır ortada rivayetler dolaşmıştır.

Şimdi ise artık bu alanda ne yapılacağını herkes bilmektedir. Şirket tarafından verilen bilgide, projenin ilk aşamasında yer alan 8 konut inşaatı başlamış bulunmaktadır. Anlaşılan o ki, yeni imar planıyla birlikte bu alan daha da genişletilmektedir.

1/25.000'lik plan incelendiğinde, durumun ciddiyeti ve ne kadar büyük bir alanın betonlaşacağı daha net görülmektedir.

Sayın Belediye Başkanımız, forumumuzu belge ve bilgi sahibi olmadan açıklama yapmakla itham etmiş, imar planıyla ilgili dile getirdiğimiz hususların gerçeği yansıtmadığını belirtmişti.

Kendisi aynı röportajda, "Bu işler o kadar kolay değil hele Bozcaada’yı bozmak hiç kolay değil ayrıca kimsenin haddine değil. İddia edildiği gibi bir yapılanma olursa ilk olarak buna ben karşı çıkarım. " demişti. Başkan, ayrıca "Kesinlikle buradan söz veriyorum. Adada iddia edildiği gibi bir yapılanma olmayacak. 2004’te nasıl arkadaşlarımla karşı çıktıysak öyle bir şey olursa yine karşı çıkarız” şeklinde bir açıklama yapmıştı.

Sayın Başkan'a, adamızın özel bir yeri olan Akvaryum Koyu'nda, 25 futbol sahası büyüklüğündeki inşaatla ilgili açıklama yapmaya davet ediyoruz.

- Alaybey Mahallesi Tuzburnu Mevkiinde 3.derece Doğal Sit Alanında kalan projeyle ilgili ne tür bir görüş bildirdiniz ?

- Bozcaada Belediyesi tarafından Çanakkale Kültür ve Tabiat Koruma Kurulu'na 2010 yılında gönderilen yazıda hazırlanan projeyle ilgili ne tür değerlendirmede bulundunuz ?

- "Akvaryum Bağ Evleri" projesinin internet sitesinde yer alan, "Belediye'den onay alınarak" ibaresinin anlamı nedir ?

- Hazırlan bu projeyle ilgili ada halkını bilgilendirdiniz mi ? Ada halkını bilgilendirmemiz halinde bu kadar büyük ölçekli bir projeye itirazlar olabileceğine ihtimal vermediniz ?

Vatandaşlık haklarımız gereği, bu sorularımıza cevap istiyoruz !

Bu imar planı hazırlanırken, Belediye'nin bu sürecin içinde birebir yer aldığına inanıyoruz. Şehir plancısı bir uzman tarafından yapılan değerlendirmeyi tekrar hatırlatıyoruz :

"Plan yapılırken, belediye bu sürece dahil olmuştur ve bu sürecin içindedir.Plan Belediye'den giden taleplerle şekillenmektedir.

Özet olarak, tüm bu gelişme alanları, yapılaşma şartlarıyla ilgili kararlar Belediye ile birlikte görüşülerek verilmektedir.

Ayrıca, bir yerin planı daha önce yapıldı diye, bir daha oralar imara kapatılamaz diye bişey yok. Bu büyük bir yanılsamadır.

Ki adanın güney bölgesi, planları yapıldıktan sonra bile yapılaşmaya maruz kalmamıştır. Tek başına bu husus bile, planı yeniden yaparken oraların imara kapatılması için yeterlidir."

Bölgenin özelliği

Forumumuzun Çevre Çalışma Grubu tarafından başlatılan, ekosistem çalışması, bu alanda dağılım gösteren 3 çeşit geven türünün olduğunu göstermektedir. Bir alan gevenden temizlendiğinde burada yaşayan canlılar dağılıp yok olacak, ayrıca toprak da erozyona uğrayacaktır.

Sakınca yaratan diğer konu ise, bu kadar devasa bir toplu konut projesi tamamlandığında, adanın nadide köşelerinden biri olan Akvaryum Koyu özelliğini yitirme tehlikesiyle karşı karşıya kalacaktır.

Adanın güneyine hançer gibi saplanacak olan bu toplu konut projesi konusunda, bütün kamuoyununun ve dostlarımızın bilgisine saygıyla sunarız.


Bozcaada Forumu (bozcaadaforumu@gmail.com)

http://bozcaadaforumu.blogspot.com/
http://www.facebook.com/BozcaadaForumu
http://www.twitter.com/BozcaadaForumu


Yeni İmar Planı'nda işaretlenen ve Akvaryum Koyu'nda inşaatı başlayan toplu konut projesinin uydu fotoğrafındaki yeri. Ayrıca, aynı bölgeye yapılması planlanan günübirlik tesis ve otel de işaretlenmiştir.


Yeni İmar Planı'nda Akvaryum Koyu'nda inşaatı başlayan toplu konut projesinin yeri...

Bozcaada Belediye Başkanı Mustafa Mutay ne demişti ?

"Bozcaada da Elden Gidiyor" başlığıyla, 24 Nisan 1990 yılında Milliyet Gazetesi'nde çıkan haberde sayın Belediye Başkanımızın yer alan ifade ifadeleri :

"Bozcaada'nın yıllardır geçim kaynağı olan bağcılık ve şarapcılık ölüyor. Biz de mecburen tarım alanlarını turizme açıyoruz"

"SİT alanının birkaç derece aşağı alınmasını ve hatta tamamen kaldırılmasını istiyoruz. Çünkü bu adanın gelişimini engelliyor. Yüksek Anıtlar Kurulu ve İller Bankası ile yeni çalışmalara başladık. Koruma amaçlı yasa tasarısıyla yeniden adada SİT tespit çalışmaları yapılacak. Korunmaya alınması gerekmeyen bölgelerde imar serbest bırakılacak. Buda turizmin gelişmesini olumlu etkileyecek"

Aynı gazetede çıkan diğer bir haberde, "İmar Serbest Bırakılsın" başlığıyla, Bozcaada Belediyesi'nin adayı SİT alanından çıkarmak için çaba harcıyor" ve "SİT kararlarının kaldırılmasının adadaki turizmi geliştiriceği belirtiliyor" deniliyor.



Sayın Başkanımız, forumumuzla ilgili yaptığı açıklamada, imara açılan yerlerin önceki dönemlere ait olduğunu belirtmiştir. Fakat, adadaki SİT kararlarını kimler, ne zaman ve ne amaçla değiştirdiği açıktır.

Haberde yer alan "Betonlaşma Adayı : Bozcaada şimdilik doğal görünümünü koruyor...Ancak Belediye'nin önerdiği yasa değişikliğiyle, SİT alanı durumu yavaş yavaş ortadan kalkacak" ifadeleri durumu özetlemektedir.

Bugün gelinen noktada, Belediye'nin bizzat müdahil olduğu ve adanın sonunu getirecek imar planı, daha önce Habbele'de tüm itirazlara rağmen yapılan otel inşaatı ile Akvaryum Koyu'nda başlayan toplu konut inşaatına yönelik kimin karar aldığı bellidir.

Geçmişte alınan kararlar ve yaşanan hadiseler, adayı gelecekte nelerin beklediğinin bir göstergesidir.

Bağlarda, tarm alanlarında ve bakir koylarda yapılaşmanın önünü açan yeni imar planı ve kruvaziyer Yat Limanı gibi bir kaderi, adamıza reva görenleri tarih not düşmektedir...

31 Ekim 2013 Perşembe

BABADERE TERMİK SANTRALİ'NDE OYNANAN OYUNU BİLİYORUZ !

BABADERE TERMİK SANTRALİ'NDE OYNANAN OYUNU BİLİYORUZ !
Ayvacık Babadere Termik Santrali ile ilgili projenin durdurulduğuna dair yapılan açıklamaları samimi bulmuyoruz. 

Nurol AŞ'nin projeyi durdurma talebini ve AKP Çanakkale Milletvekili İsmail Kaşdemir'in açıklamalarını, yerel seçimler öncesinde daha fazla tepki çekmemek için yapılan bir siyasi manevra olduğuna inanıyoruz.

Yerel seçimler sonrasında projenin tekrar gündeme getirileceğini ve Nurol AŞ'nin Termik Santral kurma niyetinden vazgeçmediğini biliyoruz.

NUROL AŞ tarafından Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na yapılan başvuruda "ön değerlendirme çalışmalarının devam etmesi" vurgusu, bu projeden vazgeçmediklerinin kanıtı olarak görüyoruz.

Çevre konusunda mücadele verenlerin ve doğaseverlerin tepkisi nedeniyle geri adım atan NUROL AŞ'nin projeyle ilgili durdurma talebini, AKP Çanakkale Milletvekili İsmail Kaşdemir, şu sözlerle kamuoyuna duyurmuştu :

"AYVACIK/ BABADERE’ye bir enerji santrali kurmak için başlatılan süreç, ilgili firmanın bu girişiminden vazgeçmesi sonucu durdurulmuştur. Firma, bu talebinden vazgeçtiğine dair dilekçesini 11.10.2013 tarihinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığımıza vermiştir. Vazgeçme talebine dair dilekçe üzerine Bakanlık, Ayvacık’a enerji santrali yapılması için başlatılan süreci durdurmuştur." 


NUROL AŞ'nin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na yaptığı ve geçtiğimiz günlerde detayları ortaya çıkan müracattaki ifadeler ise konunun gelecek dönemde tekrar gündeme geleceğinin sinyalini vermektedir.

“Proje ile ilgili olarak ÇED başvurusu dosyası tarafımızca hazırlanmış ve sonra ilgi yazınız ile tarafımıza Halkın Katılım Toplantısı ve Kapsam ve Özel Format Belirleme toplantısı tarihleri tebliğ edilmiştir. Bununla birlikte söz konusu proje ile ilgili ön değerlendirme çalışmalarının devam etmesi sebebi ile projenin ön çalışmaları yatırımcı firma tarafından tamamlana kadar ÇED sürecimizin durdurulması hususunu emir ve görüşlerinize arz ederiz”.

Ayrıca, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'ndan 02.10.2013 tarihinde yapılan duyurıya göre, NUROL AŞ tarafından yapılan ÇED Başvurusu uygun bulunmuştur. (http://www.csb.gov.tr/iller/canakkale/index.php?Sayfa=duyurudetay&Id=4209)

Diğer taraftan, 07 Kasım 2013 saat 10:00'da ÇED VE SÇD DAİRESİ BAŞKANLIĞI'nda (3.Kat Toplantı Salonu) Nurol AŞ'nin katılımıyla yapılacağı duyurulan "Kapsam ve Özel Format Belirleme Toplantısı"nı ise şüphelerimizi doğrulamaktadır.

Bu nedenle, AKP Çanakkale Milletvekili İsmail Kaşdemir tarafından yapılan açıklamada, yer verilen şu ifadelerin :

"Fakat özellikle AYVACIK yöremizin, termik santral kurmak için çok doğru bir yer olmadığı kanaatini tüm Çanakkale kamuoyu gibi biz de taşıyorduk.

AYVACIK’ın tarihiyle, turizmiyle, doğal güzellikleriyle, tarımı ve hayvancılığıyla gündeme gelmesinin daha doğru olduğu kanaatindeyiz. Zaten ilimizin başka bir ilçesinde kurulu bulunan termik santrallerin halen faaliyette olduğu düşünüldüğünde, özellikle AYVACIK yöremizde bir termik santralin kurulacak olması, tüm Çanakkale kamuoyu gibi bizi de rahatsız etmiştir. Bu düşüncelerimizi İlgili makamlar nezdinde en üst düzeyde dile getirdik.

Sonuç almaya yönelik, yapıcı ve ikna edici, Çanakkale ve Ülke menfaatlerini ön plana alan girişimler sonucunda ilgili firmanın bu talebinden vazgeçtiğine dair dilekçesinin 11.10.2013 tarihinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığımıza verildiğini, sürecin de aynı gün Bakanlık tarafından durdurulduğunu..."


takipçisi olacağımızı ve termik santrala karşı yürüttüğümüz mücadeleye kararlılıkla devam ettiğimizi tüm dostlarımıza duyururuz.

Bozcaada Forumu

bozcaadaforumu@gmail.com

http://www.facebook.com/BozcaadaForumu
http://www.twitter.com/BozcaadaForum
http://bozcaadaforumu.blogspot.com/

12 Ekim 2013 Cumartesi

...

Bütün kapılar kapalı inik bütün perdeler
nerdeler nerdeler nerdeler
gidilmeyen gelinmeyen bir yerdeler
dilsizler fısıldıyor sağırlara uzaktan çok uzaktan
bakışın gözleri yok koşunun ayakları
yoruldum yakalanmazı kovalamaktan
bir cigara içeyim

Nazım Hikmet Ran, 31 Mayıs 1962

Photo: Bütün kapılar kapalı inik bütün perdeler
nerdeler nerdeler nerdeler
gidilmeyen gelinmeyen bir yerdeler
dilsizler fısıldıyor sağırlara uzaktan çok uzaktan
bakışın gözleri yok koşunun ayakları
yoruldum yakalanmazı kovalamaktan
bir cigara içeyim

Nazım Hikmet Ran, 31 Mayıs 1962

Ölü Ada Kirpileri

Bir katılımcımız tarafından gönderilen, Poyraz Limanı yolu üzerinde çekilmiş cansız halde yatan ada kirpilerinin fotoğrafını YORUMSUZ olarak paylaşıyoruz.




"Turizm, yapılaşma ve rant baskısı altındaki Bozcaada"



"Turizm, yapılaşma ve rant baskısı altındaki Bozcaada"

Geçmişte neler söylendi, bugün ne yapılıyor ?

2011 yılında bayramda yaşanan yoğunluk nedeniyle Bozcaada'daki konaklama ve hizmetlerde oluşan sorunları köşesine taşıyan ve "Daha fazla otel açılması lazım. Yani yeni otellerle beraber yeni restoranların da açılması gerekiyor. Sahildeki ve merkezin ara sokaklarındaki yerlerin tümü dolu. Bu konuda devletin yardımı gerek. İmara kapalı yerlere izin gerekiyor." şeklinde ifadeler kullanan, ulusal bir gazetede yazan köşe yazarına, Yurt Gazetesi yazarı Haluk Şahin'in ve Sn. Belediye Başkanı Mutay'ın verdiği cevabı,

bağlarda, tarım alanlarında, adanın doğal plajları ve koylarında yapılaşmanın önünü açan, uzmanlar tarafından sadece turizme odaklı olduğu için eleştirilen ve geçtiğimiz mayıs ayı onaylanan yeni imar planı ışığında, tüm dostlarımızla tekrar paylaşıyoruz.

Haluk Şahin :

"Bozcaada bir plaj adası değil. Bozcaada’da üzüm bağlarını yok edip imara açmak adayı sıradanlaştırır. Bozcaada’nın hiçbir özgünlüğü kalmaz. Bodrum örneği önümüzde duruyor.

Evet, bayramda çok aşırı bir yüklenme oldu. Bir an adalılar olarak batıyoruz sandık. Buraya gelen insanların kafasında deniz olduğunu görüyoruz. Oysa ada, plaj adası değil.

Bozcaada’nın üzüm bağları var, rüzgarı var, tarihi var, farklı kültürlerin bir arada yaşatıldığı insanlar var, doku var. Şarabı var. Şimdi siz bütün bu farklılıkları görmeyip sadece deniz olarak algılarsanız, işte bu, Bozcaada’nın sonu olur. Tıpkı Bodrum olur.

Buraya gelenlerin birinci amacı deniz olmamalı. Bahsettiğim özgünlükleri gezip görüp tanımalı. Sonra hazır gelmişken bir de
denize gireyim demeli. Bu deniz, birinci tercih asla olmamalı.

İstanbul’da oturan insanın hadi bu haftasonu Florya’ya gideyim de denize gireyim anlayışı içinde olmamalı. Deniz mi istiyorsunuz? Gayet basit. O kadar zahmete de gerek yok. Geyikli’den itibaren 3500 kilometre sahil şeridinde herhangi bir yeri tercih etme şansınız var. Bozcaada bütün özgünlüklerini içinde barındıran bir yer. Belki bu anlamda bizim de imajla ilgili bir eksikliğimiz söz konusu. Bunun için Bozcaada Derneği olarak imaj düzelmeye yönelik bir kampanya başlatacağız. Şu bahsettiğim özgünlükleri öne çıkaracağımız bir kampanya olacak”

Bozcaada Belediye Başkanı Mustafa Mutay :

Mutay, adadaki barınma sorunuyla ilgili belediyenin TOKİ gibi görülüp bu anlamda değerlendirilmesinin yanlış bulduğunu belirterek; “Birçok hizmet özelleşirken, bizim çukıp sezonluk işçiler için yatakhane yapmamızı istemelerini anlamakta güçlük çekiyorum“ demişti

Mutay, ayrıca, adanın imara kapalı alanlarını yapılaşmaya açmanın cinayet olacağını ifade ederek, “Çünkü bu ada, rant adası değil. Bozcaada, üzümü, şarabı, doğası, farklı kültürleri bir arada barındıran özelliklerin yaşatıldığı yer” demişti.

***
Diren Bozcaada - Oktay Ekinci

http://www.cumhuriyet.com.tr/?hn=443392&kn=68&ka=4&kb=5&kc=68

Bozcaada'nın Yeni İmar Planı : Turizm, Nüfus ve Betonlaşma

http://yapi.com.tr/Haberler/bozcaadanin-yeni-imar-plani-turizm-nufus-ve-betonlasma_112830.html

Bozcaada da Tehlikede!

http://www.arkitera.com/haber/index/detay/bozcaada-da-tehlikede/17190

De te fabula narratur



Açık Radyo'nun kurucularından yazar ve akademisyen Ömer Madra, Bozcaada ya da atıfta bulunduğu yazında, verilen ekolojik mücadelenin, aslında tam olarak demokrasi mücadelesi olduğuna dikkat çekiyor.


Madra, "Gezi yazının ardından ülkenin dört bir yanında ekolojik mücadele olanca hızıyla devam ediyor" derken, Türkiye’de egemen olan yönetim anlayışını, Yazar ve aktivist Naomi Klein’ın görüşlerine değinerek, "dünyadan durmadan almaya, asla geri vermeden almaya dayalı bir yönetim anlayışı bu." sözleriyle yorumluyor.

Madra, "...bütün o sayısız termik santralleri, HES’leri, 3. Köprüyü, kesilen Kuzey Ormanları’nı, 3. Havalimanını, Kanal İstanbul’u, Ilısu’yu, Munzur’u, Aliağa’yı, Bozcaada’yı, Çanakkale’yi, taş ocaklarını, maden ocaklarını, kazılan bütün o maden ve inşaat çukurlarını, ve daha pek çoklarını düşünürsek... ‘hafriyatçılık’ diyemez miyiz buna? " diye sorarken, sorunun cevabını şu sözlerle veriyor : "Pekâlâ diyebiliriz. Sonu gelmeyen bu ekonomik büyüme fetişizmi, bu hafriyatçılık insanlığı bir bütün olarak umutsuzluğa doğru sürüklerken, ortada yaşanabilir bir çevre bırakmıyor ve her yerde toplumun sadece küçücük bir kesimini zengin etmeye yarıyor."

Madra'nın "Anlatılan, Bizim Hikâyemiz" başlıklı yazısının tamamı
http://www.acikradyo.com.tr/default.aspx?_mv=a&aid=32143&cat=100

Diren Bozcaada Kirpisi !



Diren Bozcaada Kirpisi !


Abbasağa Forumu tarafından yayınlanan Park Gazetesi, bozcaada ekosistemi ile ilgili başlattığımız çalışmayı, "Bozcaada Forumu, adadaki canlı türlerinin karşılaştığı tehditleri belgelemeye başladı." açıklamasıyla ve "Diren Bozcaada Kirpisi !" başlığıyla okuyucularına duyurdu.

haber metni : http://parkgazetesi.com/2013/10/11/diren-kirpi/

ÇANAKKALE – Bozcaada Forumu’nun Çevre Çalışma Grubu, ada ekosisteminin korunması amacıyla bir çalışma başlattı.

Bu çerçevede, forum katılımcıları adada birlikte yaşadıkları ve tehdit altında bulunan bitki ve hayvanları tanıtıp, karşı karşıya kaldıkları baskılara dikkat çekecekler. Gönüllülük temelinde sürdürülen bu çalışma, herkesin katkılarına açık.

Çalışma grubundan yapılan açıklamada “Bu bitki ve hayvanların önemli bir bölümü zaman içinde yok olmuşlardır. Geriye kalanlarsa ciddi bir tehdit altındadır. Kontrolsüzce gelişen turizm ve yapılaşma bu tehditlerin başlıcalarıdır” deniyor.

Forumun bu anlamdaki ilk bilgilendirme çalışması, ada kirpisi denen Erinaceus roumanicus drozdovskii adlı türe yönelik. Yaklaşık 25 cm. boyunda, gövdesi dikenlerle örtülü bu canlının kızdığı veya korktuğu zaman diken topuna dönüşerek korunduğu belirtiliyor.

Ada kirpisine ve söz konusu faaliyete dair daha fazla çalışma için:

http://bozcaadaforumu.blogspot.com/2013/09/ada-kirpisi.html

Ayvacık Babadere ile ilgili bir soru önergesi daha



Ayvacık Babadere'de yapılmak istenen termik santralle ilgili bir soru önergesi de Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na hitaben verildi. Soru önergesinin sahibi Çanakkale Milletvekili Ali Sarıbaş, Çevre ve Orman Bakanı Bayraktar'a Bozcaada'ya da
 atıfta bulunarak şu soruyu sordu :

"...Bozcaada’nın hemen karşısında, dünyanın en önemli oksijen deposu Kazdağları Milli Parkı ile antik Troia kenti ve Assos antik kenti arasında kalan güzide bölgemizde turizmin tamamen biteceği iddia edilmektedir. Bu iddialar doğru mudur?"

Önergenin tamamı :

1) Çanakkale’de yapımı devam edenlerle birlikte 11 termik santral varken, Çanakkale’nin en verimli tarım alanlarının yer aldığı Ayvacık İlçesi, Babadere Mevkiinde yeni bir santralin daha kurulması için Bakanlığınıza bir şirketin ÇED başvurusunda bulunduğu iddia edilmektedir. Bu iddialar doğru mudur?

2) Ayvacık İlçesi, Babadere Mevkiinde kurulması istenen termik santralinin 1600 MW gücünde olacağı ve Rusya, Güney Amerika veya Güney Afrika alınacak ithal kömür yakılacağı iddia edilmektedir. Bu iddialar doğru mudur?

3) Ayvacık İlçesi, Babadere Mevkiinde kurulması düşünülen, termik santralle ilgili Bakanlığınızın “Derin Deniz Deşarjı, Kül Depolama Sahası ve Liman” projeleri ile ilgili ÇED sürecini başlattığı iddiaları doğru mudur?

4) Bu güne kadar yapılan ve inşaatları devam edenlerle birlikte 11 tane termik santral var iken, Bozcaada’nın hemen karşısında, dünyanın en önemli oksijen deposu Kazdağları Milli Parkı ile antik Troia kenti ve Assos antik kenti arasında kalan güzide bölgemizde turizmin tamamen biteceği iddia edilmektedir. Bu iddialar doğru mudur?

5) Bacasından çıkan kül tozları çevreyi kirletip insan sağlığını ciddi tehlikeye sokacağı, ünlü Çanakkale Domateslerinin üretildiği, verimli tarım arazilerinin de içinde yer aldığı yöredeki tarım ve hayvancılıkla geçinen üreticilerimizi olumsuz yönde etkileyeceği, balıkçılık başta olmak üzere doğal hayatı bitireceği ve birçok çevre felaketlerine davetiye çıkaracağı iddia edilmektedir. Bu iddialar doğru mudur?

6) Saate 165 bin metreküp deniz suyunun soğutmada kullanılarak, ısınan ve kirlenen suyun tekrar denize boşaltılacağı, bunun sonucunda da deniz ekosisteminde oluşacak değişimle, denizde yaşayan on binlerce canlının önemli bir bölümünün öleceği olacağı, kalanların ise göç edeceği iddia edilmektedir. Bu iddialar doğru mudur?

7) Projeyi gözden geçirerek, yeniden değerlendirmeyi düşünüyor
musunuz? Yaşanacağı iddia edilen tüm bu olumsuzluklara karşın, kurulması düşünülen Babadere Termik Santrali’ne hala izin verilecek midir?

Not : Kullanılan fotoğrafta Kaz Dağları, Kaçkar Dağları olarak belirtilmiştir. Nurol AŞ isimli şirketin hazırladığı ÇED Başvurusu dosyasındaki fotoğraf kullanılmıştır. Yorumsuz şekilde paylaşıyoruz.